Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa programına, Valilik tarafından engelliler için düzenlenen yemeğe katılarak devam etti. Burada engelliler ve aileleriyle bir araya gelen Bülent Arınç, Bursa Zihinsel ve Ruhsal Engelliler Derneği Mehteran Takımı'nın gösterisini izledi. Arınç daha sonra Ak Parti İl Kadın Kolları tarafından Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Anneler Günü Programı"na katıldı. Burada yaptığı duygu dolu konuşmada zaman zaman gözyaşlarını tutamayan Arınç, törene katılan bazı kadınların da ağlamasına neden oldu. Tüm annelerin Anneler Günü'nü kutlayan Bülent Arınç, Allah'ın şefkat, merhamet ve sevgiyi annelere verdiğini, herkesin anne sevgisine ihtiyacı olduğunu söyledi.

"Anneler gününü senede bir gün de olsa kutlamak herhalde faydalı bir şey. Ama bize göre bir şey değil" diyen Arınç, "Biz her günümüzü, her saatimizi annemizle birlikte, annemizi severek karşılamak zorundayız. Ama maalesef çok yaramaz olduğumuzu biliyorum. Pek çoğumuz haftada bir gün bile annesini telefon ile arama ihtiyacı duymayabilir. Aynı şehirde ise üç günde bir ziyaret etmekten imtina edebilir. Annesi telefon başında bekler ama, çocuğu annesini bile hatırlayamayabilir. O yüzden siz bizim kusurumuza bakmayın. İyi ki senede bir gün bile olsa kutlanacak anneler günü var. 'Anneciğim', 'Anam', 'annem' denmeli. Bir hikaye anlatırlar bana. Çok hoşuma gider. Gecenin saat 03.00'ünde telefon çalar. 35 yaşında bir delikanlı telefonu açar. Karşısında annesi var. 'Hayrola anne. Gecenin bu saatinde beni niye aradın. Bu saatte birşey mi oldu yoksa. Beni niye uykumdan uyandırdın' der. Anne de, 'Evladım seni çok özledim. Hatırını sormak istedim' diye cevap verir. 'Anne sen deli misin Allah aşkına. Neden gündüz aramıyorsun. Gündüzler çuvala mı girdi. Gündüz arasana' der oğlu. Edepsizin söylediğine bak. Annesiyle konuşuyor. Biraz daha ilerlese yine şımarıklaşır iyice edebi elden bırakır. Sonu şöyle biter. Anne bitkindir, yoksundur. Adeta konuşamaz haldedir. Ağzından cümleler güçlükle çıkar; 'Yani evladım ben seni çok üzdüm öyle mi. Gecenin bu saatinde senin canını çok sıktım öyle mi? Yavrum 35'nci doğum günün kutlu olsun. 35 yıl önce sen tam bu saatte dünyaya gelmiştin. Ben de acılar içersindeydim. Ama senin gibi bir evladı Allah verdiği için çok sevinmiştim. Aynı saatte bu sevinci seninle paylaşmak için aramıştım' der. Siz siz olun edepsizlik yapmayın. Anneniz sabaha karşı da aramış olsa, 'Uykumu böldün diye saygısızlık yapmayın. Kirpi bile yavrusunu 'pamuğum' diye severmiş. Hatice Belgin de bu annelerden birisiydi. Bingöl Çarşısı'nda bir dükkana girmişti. Çocuklarına bayramlık almak için. Hain teröristlerden birisi göğsündeki patlatmak üzereyken hiç tereddüt etmeden bir arslan gibi teröristin üzerine kapaklandı. Çocukları kurtulsun diye. Hatice belki havaya uçtu ama çocuklarını kurtardı" diyerek ağladı.

Türkiye'de anne sevgisinin yıllar sonra Recep Tayyip Erdoğan'ın hatırlattığını söyleyen Bülent Arınç, "Ben annemin ayağının altını öpmek istedim. Öptürmek istemedi. Bu hasreti duyabilen Türkiye'de kaç kişi vardır. İnanın o günden sonra herkes annesine koştu, annesini hatırladı" diye konuştu.

Kendisinin TBMM Başkanlığı yaptığı 2003 yılında annesinin Bursa'da hastanede tedavi gördüğünü hatırlatan Bülent Arınç, "Ben de annemin bir hafta yanında kaldım. Çok mutlu oldu. Meclis başkan vekillerim vardı. Ama söyleyeceğim. Söylemeye mecburum. Çünkü anne sevgisi bilmeyen baba olamamış, anne olamamış, o da Allah'ın taktiri. Bir insan çıkıp ne işi var annesinin yanında. Niçin Ankara'yı terk etti de gitti bu adam' diye bir köşeden yazılar yazdılar. İsmini bilesiniz ve unutmayasınız diye söylüyorum. Emin Çölaşan diye birisi. 'Annesinin başında ne işi var bu adamın' diye beni küçültmeye çalıştı. Anne sevgisinden muhtaç yetişmiş insanlara Allah şefkat versin. Allah ona anne sevgisini tatmayı nasip etmemiş ise bile kalbine koysun ki, inşallah annelerin ne olduğunu öğrenir" dedi.


IA(FK/AAA)(FUOTOĞRAFLI)