Hurdacılık yapan 30 yaşındaki Hüseyin Kayan ve 28 yaşındaki Saime Kayan çifti, çocuk sahibi olabilmek için 3 yıl önce özel bir hastanede tüp bebek tedavisine başladı. Kayan'a, 16 Haziran 2011 tarihinde tedavi kapsamında yumurta toplanması amacıyla damar yolu açılıp narkoz verildi. Ancak damar yolunda kana olması ve pıhtılaşmasının geç başlaması üzerine hasta servise alınıp 6 saat gözlem altında tutulduktan sonra taburcu edildi. Sol eli şişen Kayan, ertesi gün yeniden aynı hastaneye başvurdu. Parmağını sıkan yüzük kesilip, alkollü pamukla  şişlik indirilmeye çalışılan Kayan, Meram Tıp Fakültesi ortopedi bölümüne sevk edildi. Burada tedavi altına alınan Kayan'ın durumunun daha kötüye gitmesi üzerine Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne gönderildi. Ancak buradaki tedavide sonuç vermeyince, Kayan'ın kangren olan sol kolu 4 Temmuz 2011 tarihinde dirsek altından kesildi. Bu duruma tepki gösteren Hüseyin Kayan, eşinin kesilen kolunu alıp tedavi gördükleri özel hastanenin önünde protestoda bulundu. Daha sonra Saime Kayan, eşiyle birlikte kesilen kolunu mezarlığa gömdü. Ardından Sağlık Bakanlığı'na ve Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulundu. 

Sağlık Bakanlığı teftiş kurulu yaptığı soruşturmada Kayan'ın kolunda oluşan kangrenin ihmal sonucu olmadığı, kollojen doku rahatsızlığına (bağ dokusu) bağlı olarak geliştiğini belirtip, hastane de görevli Op. Dr. M.U., Uz. Dr. D.Ş., anestezi teknikeri C.D.A. ve hemşire F.Y.'ye herhangi bir kusur atfedilemeyeceği kararını verdi. 

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı da, geçen mayıs ayında bakanlığın kararını da dikkate alarak şüpheliler hakkındaki dava açmaya yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. 

Kayan ailesi ise Cumhuriyet Başsavcılığı kararının iptali için Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu.

''EŞİMİN KOLU BOŞUNA MI KESİLDİ''

Temyiz kararını beklediklerini belirten Hüseyin Kayan, şunları söyledi:

''Sağlık Bakanlı ve Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği karar beni şaşırttı. İnsan canı bu kadar mı ucuz. Böyle bir suçta, yeterli delilin olmadığından dava açmaya gerek duyulmamış, kol kesiliyor dava açmıyor. Biz bu karara itiraz ettik, temyize gittik. Bu gelen raporlara karşın itirazımızdan bile umutlu değiliz. Eşimin kolu kesilmiş yeterli delil olmadığından söz ediliyor. Daha nasıl bir delil istiyorlar. Bu nasıl adalet, tıpta nasıl çığır açılıyor anlamadım. Demek ki, eşimin kolu boşu boşuna kesilmiş. Sağlık Bakanlığı elinden gelse doktora hemşireye mükafat verecek.''

''HEM ANNE OLMA HAYALIM, HEMDE KOLUM GİTTİ''

12 yıllık çocuk hasretini gidermek için tedavi olduğunu ifade eden Saime Kayan, artık hamile kalmak ve anne olmak istemediğini ve tüm hayallerinin, mutluluğunun elinden alındığını söyledi. Yaşadıkları olayın ardından halen psikolojisinin düzelmediğini belirten Kayan, ''Yavaş yavaş alışmaya çalışıyorum ve alışmak zorundayım. Çünkü davanın sonucu da belli. Ne yapabilirim, hiçbir şey yapamam. Ev işlerinde çok zorlanıyorum. Savcılıktan gelen kararı okuyunca şoke oldum. Doktor kendini temize çıkarmış. Şimdi ona soruyorum rahat uyuyabiliyor mu? Herkes kendini temize çekmiş, suçlu ben olmuşum. Şu kolumun halini bir görsünler, özellikle büyüklerime sesleniyorum. Adaletleri böyle mi? Hiç yok adalet'' diye konuştu.

 

HD(İA/AAA)