Balıkesir'de 7 ay kalan Alman Marijka Eggert, İngilizce öğrettiği öğrenciler kadar anne babalarının ve köylülerin de sevgisini kazandı. Köyde şalvar giyen, yemeni takan, ev ziyaretlerine katılan, köy kahvesinde çay içen Eggert için için kına gecesi bile düzenlendi. Ovacık İlköğretim Okulu öğrencilerinin Alman genç kızın köyü ve Türk kültürünü tanıması için köy halkının katkıları ile düzenlediği kına gecesine öğretmenler de geleneksel kıyafetlerle katıldı. Marijka Eggert, bindallı giyip, altın bilezik taktı, kına yaktı. Öğretmen arkadaşları ve köyün genç kızlarıyla oynadı. Köy halkı ile tanışıp, kaynaştı. Marijka, kısa bir süre içinde köy halkından biri gibi oldu. Alman asistan için okul gezileri de düzenlendi. Marijka Eggert, Balıkesir'deki Karahallılar ve Alişuuri ile Kepsut'taki Hotaşlar İlköğretim Okulu'nu ziyaret etti, öğretmen, veli ve öğrencilerle birçok güzelliği paylaştı. Futbolu da çok seven ve Alman 1'inci Lig takımı Hamburg'u tutan Marijka sıkı bir Balıkesirspor’lu oldu. Balıkesir'de Atatürk İlköğretim Okulu'nda kendisi gibi asistan öğretmenlik yapan Carolin Schreiber ile aynı evde kalan Marijka, haftasonları arkadaşıyla birlikte Balıkesirspor'un içerideki maçlarını izledi. Teknik Direktör Mesut Dilsöz ve futbolcularla tanıştı. Kaptan Osman tüm futbolcuların imzaladığı formayı Marijka'ya hediye etti.

"BENİM İÇİN BİR ŞANSTI"

Ovacık İlköğretim Okulu'nda asistan olarak çalışmanın kendisi için büyük bir şans olduğunu vurgulayan Marijka Eggert, şöyle dile getirdi:

"Bu okulda asistan olmaktan ötürü çok mutluyum. Bu hayat boyunca bir kez olabilecek, kaçırmak istemeyeceğim bir şeydi. Ovacık'ta herkes beni sıcak bir biçimde karşıladı. Okul personeliyle öğrenciler benim için bir aile gibi oldu. Köy küçük olduğu için çevremi kısa bir sürede tanıdım ve köydeki herkes beni benimsedi. Balıkesir'de kaldım. Ovacık'a gelip gittim. Benim için Türk köy ve şehir hayatını yaşayabilmem harika bir olaydı. Bu sadece birkaç asistanın erişebileceği bir şans ve bu Türk kültürüne bakış açımı genişletti. Okul hayatında Alman kültürünü okuldakilere tanıtmak da benim için bir zevkti. Odaklandığım başka bir nokta da öğrencilerin İngilizce bilgilerini kullanmaları için onları yüreklendirmekti. Ne yazık ki Türkçe bilgimin az olmasından ötürü öğrenciler benimle İngilizce konuşma gereksinimi duydu. Şimdi Almanya'ya dönüyorum. Ama Almanya'dayken de daima Türk okulumla, Ovacık köylüleriyle iletişim halinde olacağım."

"MARİJKA DA ÖĞRENDİ BİZ DE"

Comenius programının eğitim alanında Avrupa ülkeleriyle işbirliği yapmayı, eğitimde kaliteyi artırmayı ve kültürel diyalogu sağlayarak dil öğrenimini teşvik etmeyi amaçladığını anımsatan Ovacık İlköğretim Okulu İngilizce öğretmeni Merve Gök, 7 aylık işbirliğine ilişkin şöyle dedi:

"Marijka sayesinde öncelikle karşılıklı anlayışı öğrendik, hep birlikte, kültür farklılığının nasıl harmanlanabileceğini gördük. O bizim yemeklerimizi tadarken, biz onunkileri tattık. O şalvar giydi yeri geldiğinde, biz okulumuzdaki Noel ağacına süsler astık. O merhabayı öğrenirken biz hallo’yu öğrendik. O bizim kültürümüzü, biz de onunkini anlamaya çalıştık ve bu hepimizi geliştirdi."

"HEM MUTLUYUZ HEM DE HÜZÜNLÜ"

Okul Müdürü Turgay Demirkıran, öğrencilerin farklı bir kültürü, anlayışı tanıma fırsatı bulduğu için mutlu olduklarını dile getirdi. Demirkıran, "Biliyoruz ki, bu sadece öğrencilerimizle sınırlı kalmadı. Oradan evlerine, ailelerine taşındı. Mutluyuz, çünkü okulumuza bir farklılık getirebildik. Mutluyuz, çünkü farklılıkları anlamayı karşılıklı olarak başardık. Ama aynı zamanda hüzünlüyüz, çünkü Marijka evine döndü. Ancak onunla diyaloğumuz sürecek. İleride kendisini yine Balıkesir'de, Ovacık'ta konuk etmek istiyoruz" diye konuştu.



CY(İÖ/İD)