Türkiye Barış Meclisi (TBM), Batı (Rojava) Kürdistan ve Suriye'deki yaşananlara ilişkin Taksim'de bulunan Cezayir Toplantı Salonu'nda basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya TBM Sözcüsü Hakan Tahmaz, Suriyeli Kürt Gazeteci Berzan İso, Akademisyen Erhan Kelleşoğlu, Rojava'dan gelen mülteci Fehime Muhamed Ali ve Ceylanpınar Belediye Başkanı İsmail Arslan katıldı.


İlk sözü alan Hakan Tahmaz, "Mısır'daki askeri darbe son yılların en vahşi katliamını yapıyor. İnsanlık büyük sınavlardan birini veriyor. Bunlardan biri de Rojava'da yaşanıyor. Bu savaş Türkiye'nin barışını ciddi olarak tehdit etmektedir" dedi. Bölge ülkelerinin kaderinin giderek ortaklaştığı bir dönemde Türkiye'nin tutumunun barış için ciddi bir sorun olduğunu belirten Tahmaz, içerde Kürtlerle çözüm yolu izleyen bir ilişki kurarken Rojava'da Kürtler için kırılmaya yol açan bir tutum almasının sürdürülebilir bir politika olmadığını ifade etti.


İKİ MAĞDURİYET VAR

Tahmaz'ın konuşmasının ardından söz alan Ceylanpınar Belediyesi'nin BDP'li Başkanı İsmail Arslan, çetecilerin saldırılarına dikkat çekti.

Tahmaz şöyle konuştu: "Burada iki tane mağduriyet var. Aramızda bir demir yolu var, karşı tarafa düşen her top Ceylanpınar'daki akrabalarını da etkiliyor. Bir de seken kurşunlar ya da provakasyon amaçlı atılan kurşunlar da bu zamana kadar 4 kişinin ölümüne çok sayıda kişinin de yaralanmasına yol açtı. İlçede kurşun değmedik dükkan kalmadı. El-Nursa cephesi tarafından Ceylanpınar'a atılan kurşunlar var. Daha iki gün önce veterinerimizin bulunduğu odaya kanas mermisi isabet etti. Kurşun adres sormaz misali 4 ölüden ikisi Arap, ikisi Kürt'tür.”

BU BİR SUÇ HALİDİR


Halklar arasında bir çatışma zemini hazırlanmaya çalıştığına işaret eden Arslan,  "Ceylanpınar'da her yaralanan Arap Kürtlere, her yaralanan Kürt de Araplara husumet besliyor" derken, dikkatleri elindeki bir fotoğrafa çekti.  AKP Belediye Başkan Aday Adayı ve AKP'lilerin El-Nursa üyeleri ile çekilmiş fotoğraflarını gösteren Arslan, "Bu bir suç halidir. Bunlar oteller de polis evlerin de ağırlandılar. O zamanlar PYD ile çatışma henüz yoktu. Ama halen sınırdan geçirilip bir yerlerde besleniyor, korunuyor. Şimdiden Ceylanpınar Arap-Kürt çatışmasının sancılarını yaşıyor” diye konuştu.


PYD’YE SELAM VERENLERİ REHİN ALIYORLAR

Suriyeli Kürt Gazeteci Berzan İso da, Rojava ile ilgili gözlemlerini aktardı. İso, "Son zamanlarda Tel Xêlef köyü 20 bin Kürdün yaşadığı bir köydür. Bu köyü kuşatıp köye saldırmaya başladılar. El-Nusra bu köy halkını göç etmeye zorluyor, infaz ediyor. Rehinelerin akıbetini bilmiyoruz" dedi.

Genel olarak El-Kaideci gruplara karşı rejimin sessiz kaldığını da dile getiren İso şöyle konutu: "PYD'ye selam vermesini bahane ederek yüzlerce insanı rehin alıyorlar. Bunların çoğu şeriat mahkemesine sevk edilmiş.”

Arap medyasının son zamanda bu çatışmaların neden hız kazandığını, Kürtlerin ve PYD'nin "bölücü projesi" bahanesi ile açıkladığını belirten İso, "Bu bahaneler El Nusra'nın yaptıklarından daha vahim. Arap-Kürt çatışmasını çıkarmak için ellerinden geleni yapıyorlar" ifadelerini kullandı.  

AÇLIK VE KORKU


Yaşanan saldırılar nedeniyle 9,5 ay önce Rojava'dan Ceylanpınar'a yerleşmiş Rojavalı mülteci Fehime Muhammed Ali, şunları söyledi: "Kürt kadını olarak Esad rejiminden çok çektik. Özellikle ekonomik anlamda. Kadın için ne sanat vardı, ne ziraat gelişmişti. Birçok insanın kimliği yoktu. Çocuklarımız yıllarca kimliksiz kaldı. Bugün ise, Rojava'da kadınlar, çocuklar örgütlü olmaya başladı.”

Ali, "Biz Serêkaniyê halkı başka yerden gelen kişileri evimizde ağırladık, her şeyimizi onlarla paylaşmak istedik. Rejim bu insanlar için hiçbir şey yapmadı. Tüm sıkıntılara rağmen elimizdekileri paylaştık. Rejime sesimizi duyurmak için meydanlara çıktık" diye ekledi.

Arap ve Hristiyan halklarına da destek olmaları için çağrıda bulunduklarını belirten Ali, Ceylanpınar'a geldiğinde çocuklarını kurtardığını düşündüğünü ve çoğu insanın ayakkabı giymeye fırsat bulmadan yola çıktığını söyledi. Ali, kendi çocuklarını da yolda kaybettiğini ancak daha sonra bulduğunu dile getirirken, "Artık yavaş yavaş kadın simsarları ortaya çıktı. Yardımlar giderek azaldı. Ceylanpınar halkı bizim buradan artık gitmemizi istiyor. Açlık, korku ve sefalet içindeyiz" diye konuştu.


ROJAVA'YA YARDIM ARTIK BİZZAT DEVLET ELİYLE YAPILMALI

Toplantıda konuşan akademisyen Erhan Keleşoğlu ise, "Bir insanlık dramı yaşanıyor. Uluslararası alanda emperyal güçler arasındaki mücadele Ortadoğu'yu savaş alanı haline çevirdi. Maalesef Ortadoğu'nun altında yatan büyük servet halklara bomba olarak geri döndü" ifadelerini kullandı.

Akademisyen, "Müzakereler devam ederken PYD'nin dışlanması olur şey değil. Hükümet tarafından ciddi çaba gösterilmesi gerekiyor. Rojava'ya yardımın artık bizzat devlet eliyle yapılmalı" diyerek sınırın halklar için afaki bir sınır olduğunu dile getirdi.

Keleşoğlu, "Sınırın iki tarafındakiler akrabadır. Bu sınırlar halklar tarafından çizilmesi, emperyal güçler tarafından çizildi. Barışı halklar arasında sağlamanın yollarını aramalıyız. Türkiye halkları olarak dayanışmayı yükseltmeli, çözümü hükümete bırakmamalıyız" şeklinde konuştu.anf.