AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Elazığ Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen partisinin Siyaset Akademisi toplantısına katıldı. Etkinlik öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, başkanlık ve yarı başkanlık sistemi konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye merhum Alparslan Türkeş’in '(9 Işık) kitabını aç oku' tavsiyesini değerlendirip, şunları söyledi:

"Türkiye sıfırdan yeni bir anayasa yapmaya çalışıyor. Devletin yapısı ve sistemi bugün konuşulmayacak da orman kanununu görüşürken mi yapacağız? Bir kere halkımız önce bu başkanlık nedir, yarı başkanlık nedir yani demokratik parlamenter sistemle aralarındaki fark nedir; iyi tarafları, eksik tarafları, zayıf tarafları bunları bilsin bir kere. Başkanlık sistemi bizim olmazsa olmazımız değil. Mutlaka böyle olacak gibi kimse böyle bir dayatmada bulunmuyor. Ama bırakın demokratik ortamda halk, üniversite hocaları, gazeteciler, sivil toplum örgütleri tartışsın. Biz kimseye bir sistem dayatmıyoruz. Şu anda Meclis'te uzlaşma komisyonu var zaten orada kabul edilmediği zaman da uygulama şansı olmaz ama herkes daha önce söylediğini ve kendi köklerini hesaba katarak bu açıklamalara karşı çıkmaları veya taraftar olmaları gündeme getirilirse çok daha makul olur. Yani başkanlık sistemi olunca illa eyalet sistemi olacak diye bir şey yok arkadaşlar. Yeryüzünde tek çeşit başkanlık sistemi yok. Amerika’da eyalet sistemi vardır diye bütün başkanlık sistemlerinde eyalet sistemi yok. İşte mesele şurada, insanlar bilmediği bir zeminde konuştuğu için 'Efendim işte başkanlık sistemi gelirse devlet başkanı padişah olacak'. Obama padişah mı, şah mı, sultan mı, melik mi, emir mi hangisi? Obama kongreden izin almadan büyükelçi tayin edemiyor."

Çelik, Türkiye’de genel müdür yardımcısından bağımsız daire başkanına, genel müdürden müsteşar, müsteşar yardımcısına, rektörlerden YÖK üyelerine, Yargıtay üyelerinden yüksek mahkemelerin bütün üyelerine varıncaya kadar birçok üst düzey yöneticinin Cumhurbaşkanı tarafından atandığını, hükümetlerin onaylandığını vurgularken, "Türkiye’deki bugünkü sistemde de Cumhurbaşkanlarının yetkisi bir hayli fazladır onun için 'Padişahlığa gidecek' falan bunlar bence cehalete dayalı söylenen sözlerdir" dedi.

Çelik, süt dağıtımında tek zehirlenme vakası olmadığını, çocuklar arasında bu konuda hiçbir çocuk için ayırım yapmadıklarını söyledi. Çelik, Suriye’de akibetlerinden uzun süre haber alınamayan, İran'a götürülen 2 Türk gazeteciye ilişkin, "Bu maalesef Suriye yönetiminin ne halde olduğunun bir göstergesidir. Gazeteci orada işini yapmaya gitmiş almışlar. Biliyorsunuz aylardır ailesi, çocukları ve sevenleri büyük bir tedirginlikle onları bekliyorlar. Onların da sevenlerinin de gözü aydın olsun. Türkiye’nin gözü aydın olsun" dedi.

Yeni anayasanın bu yıla yetişip yetişmeyeceği sorusunu da yanıtlayan Çelik, "Köre sormuşlar 'Ne istersin?' 'İki gören göz' demiş. Şimdi bizim hepimiz biz 12 Eylül’ü yargılıyoruz ama 12 Eylül’ün hazırladığı anayasayla idare ediliyoruz. Bu büyük bir ayıptır. Türkiye’nin bu ayıptan kurtulması gerekiyor" dedi.

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladıktan sonra Siyaset Akademisine katılan Hüseyin Çelik, burada yaptığı konuşmada Türkiye'nin askeri darbelerden, askeri vesayetten, sivil ve askeri bürokrasinin hegomanyasından çok çektiğini anlattı. Hüseyin Çelik, "Tarih bir ibret ilmidir. Biz tarihi yeni neslimize örnek olması için öğrenir ve öğretiriz. Elbette biz bundan sonra önümüze bakacağız, geleceğe bakacağız. Araba kullanırken biz ön camdan yolumuzu takip ediyoruz ama arada bir dikiz aynasına bakmamız gerekiyor. Arkamızı kollamamız gerekiyor" dedi.



GY(GG/İD)