Milletvekili Nabi Avcı, AK Parti Eskişehir il binasında basın toplantısı düzenledi. Avcı, eğitim sisteminde yapılan değişiklikle ilgili gelişmeleri anlattı.

91 SAATLİK MARATONUN YÜZDE 95'İNİ MUHALEFET KULLANDI

Yaklaşık 15 gündür yaptıkları bilgilendirme çabalarına rağmen hala kamuoyunda kafa karıştırıcı, zihin bulandırıcı söylemlerin yürürlükte olduğunu gördüğünü söyleyen milletvekili Nabi Avcı şunları kaydetti:

"Temel bazı noktalarda doğruları bir kez daha paylaşmak istiyorum. Birincisi yasalaşma süreci ile ilgili söylenenler konusunda kamuoyunda ve mecliste bu konunun gereği gibi tartışılmadığı, oldu bittiyle bu düzenlemelerin yasalaştığı iddiaları var. Bu doğru değil. Bu yasa süreci, komisyon ayağı 23 Şubat 2012 Perşembe günü başladı. O ilk günkü toplantımız tam 8 saat 16 dakika sürdü. O ilk günkü toplantıda gerek iktidar partisi gerek muhalefet partilerinden arkadaşlarım teklifle ilgili düzenlemeleri değerlendirmek üzere bir alt komisyon kurulması kararına vardık. Bu alt komisyonda 3 AK Partili, bir CHP ve bir MHP'li arkadaşımız görev yaptı. Alt komisyon 2 gün çalıştı. 28 şubat Salı günü 10 sat 30 dakika, 29 Şubat Çarşamba günü 6 saat. Toplam 16 saat 30 dakika çalıştı ve bir rapor hazırladı. Alt komisyon teklifte çok ciddi manada değişiklikler yaptı. Daha sonra biz Milli Eğitim komisyonu olarak 5 Mart 2012 tarihinde tekrar ele aldık. Tam 17 saat bunlar üzerinde tartışıldı, konuşuldu. Ertesi gün, 6 Mart Salı günü tam 10 saat 30 dakika tartışıldı. 7 Mart Çarşamba günü 12 saat, 8 Mart 11 saat 40 dakika tartışıldı. 8 Mart'taki toplantının bir özelliği var daha önceki toplantılarda da sesler yükseldi falan ama o gün CHP'li komisyon üyeleri ve komisyon üyesi olmayan, genel başkan Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla komisyona sevk edilen milletvekilleri komisyon divanını çalışamaz hala getirdiler, kürsüyü işgal ettiler. Kürsüyü işgal eden CHP milletvekillerinden bir tanesi 'Burada kan çıkacak ve bunun sorumlusu siz olacaksınız' diye fevkalade münasebetsiz ve tehlikeli bir beyanda bulundu. Ben buna rağmen, komisyon başkanı olarak toplantıların sükunetle ve dirayetle sürdürülmesi için grup başkan vekilleriyle bir toplantı yaptım ve neticesinde komisyon tekrar çalışmaya başladı. 9 Mart Cuma günü 6 saat 40 dakika, 10 Mart günü 8 saat daha tartışıldı. 11 Mart Pazar günü CHP'li milletvekilleri 8 Mart'ta yaptıkları gibi genel başkanları Kılıçdaroğlu'nun kesin talimatlarıyla tekrar komisyon divanını tekrar çalışamaz hale getirmek için girişimde bulundular. Bu girişim divanın kararlı tutumu, AK Partili arkadaşlarımın dirayetli tutumu sayesinde komisyon çalışmaları sürdürülebildi. Teklif bu sayede genel kurula getirildi."

Genel kurul safahatının bir kısmının televizyonda da izlendiğini hatırlatan Avcı, "Oradaki olup biteni, söylenenleri, eleştirileri hep birlikte dinlediniz. Komisyon aşamasıyla ilgili 'Konuşulmadı, oldu bittiye getirildi' iddialarının doğru olmadığını göstermek için bu saatleri ayrıntılı olarak paylaştım. Komisyon bu süre boyunca tam 91 saat 41 dakika konuştu, çalıştı. Bu 91 saatlik maratonun da yüzde 95'ini muhalefet partisi milletvekilleri kullandı. Yüzde 5'i iktidar partisi milletvekilleri tarafından kullanıldı."

KAPALI OTURUM YAPABİLİRDİK

TBMM'deki komisyonların çalışmaları hakkında da bilgi veren Nabi Avcı, Meclis iç tüzüğüne göre bir komisyon, kendisine gelen kanun tasarı ya da teklifi isterse hiç görüşmeden 45 gün bekletebileceğini, tek kelime üzerinde konuşulmadan Genel Kurul'a getirebildiğini söyledi. Avcı şöyle devam etti:

"45 gün boyunca kimse ona 'Niye bekletiyorsun, niye gündeme almıyorsun?' diye soramaz. Bu konuda iktidar partisinin, komisyonun, komisyon başkanının niyeti bunu konuşturmamak, görüştürmemek, bu konuda herhangi bir müzakere açmamak olsaydı bunun yollarından birisi iç tüzükte var zaten. 45 gün hiç dokunulmadığı takdirde otomatikman genel kurula gider. Biz bu yolu tercih etmedik. İkinci bir konu; iç tüzüğe göre komisyon başkanı komisyon salt çoğunluğunun onayını alarak kapalı oturum teklif edebilir. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Komisyonu 26 kişiden oluşuyor. 16'sı AK Parti, 6'sı CHP, 3 MHP ve bir de BDP'li milletvekilinden oluşuyor. Dolayısıyla AK Parti'nin komisyonda zaten salt çoğunluğu var. Biz tartışmak, müzakere açmak istemeseydik aynı şekilde salt çoğunluğumuzu kullanarak, kapalı oturum yapabilirdik. Kapalı oturum yapıldığı takdirde komisyon üyesi olmayan milletvekillerinden başka kimse komisyona giremezdi. Bu yolu da tercih etmedik."

YASANIN NELER GETİRİP NELER GÖTÜRDÜĞÜNÜ ANLATTI

Söz konusu yasanın neleri getirip neleri götürdüğü hakkında bilgi veren Nabi Avcı, kamuoyunda en çok sorulan sorulardan birinin okula başlama yaşıyla ilgili olduğunu söyledi. Milletvekili Avcı, şunları söyledi:

"İlkokula başlama çağında çocuğu olan anneler, babalar, aileler, haklı olarak bu konuda bazı tereddütler yaşıyor olabilirler. Çünkü bu konuda o kadar çok birbirini tutmayan iddialar ileri sürüldü ki bunun net bir şekilde bir kez daha vurgulanmasında fayda var. Zorunlu okula başlama yaşı 72 aydır. Yani Eylül ayı itibariyle 72 ayını dolduracak çocuklar zorunlu olarak okula başlayacaklar. Yani 6 yaşından gün alan çocuklar zorunlu ilköğretim çağına girmiş oluyorlar. 72 ayını doldurmuş çocuğunuz varsa onu okula başlatmak zorundasınız. Eğer çocuğunuz 60-72 aylık arasında ise zorunluluk yok ama aile isterse, çocuğunu ilkokula başlayabilsek erişkinlikte görüyorsa, öğretmenleri ona olumlu tavsiyede bulunuyorsa 60 ayından gün alan çocuklar da okula başlayabilir. Böyle bir tercih aralığı var. 72 ayını doldurmayan çocuğu okula göndermek zorunda değilsiniz. İkinci bir konu ortaokullar ile ilgili. Yeni düzenlemeyle, 4+4+4 dediğimiz düzenleme aslında eskiden Türkiye'de uygulanmakta olan ilkokul, ortaokul ve lise düzenidir. İlk 4 yıl ilkokuldur. İkinci 4 yıl ortaokul, üçüncü 4 yıl ise lisedir. Ancak ilk 4 yılı yani ilkokulu bitiren bir çocuk ilkokul diplomasını alıp 'Hadi bana eyvallah. Ben ilkokul diplomasını aldım, gidiyorum' diyemez. Öyle bir diploma yok. İlkokuldan sonra diploma verilmiyor. Sadece ortaokula başlama belgesi veriliyor. Ortaokuldan liseye geçerken de ortaokul diploması verilmeyecek. Son sınıftaki karnesiyle zorunlu olarak liseye kayıt olacak. Lise öğretimini de tamamladıktan sonra orta öğrenim diploması alacak. Üniversiteye gitmek zorunlu değil."

CHP'Yİ ELEŞTİRDİ

AK Parti Milletvekili Nabi Avcı, komisyon sürecinde CHP'nin tutumunu eleştirdi. Avcı, "Yani aslında CHP'li bazı milletvekilleri bizim komisyonun sırtından birbirleri ile bilek güreşi yaptılar. Birbirlerinden rol çalmak için, CHP tabanına AK Parti ile en iyi ben mücadele ederim mesajlarını verebilmek için akla hayale gelmedik atraksiyonlara tenezzül ettiler" dedi.

Nabi Avcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gerekirse Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerini belirten açıklamaları olduğunu ifade ederek, "Böyle bir başvurudan memnun oluruz. Çünkü Anayasa Mahkemesi özellikle başvuruları şekil yönünden değerlendirir. Yani meclisteki yasal süreç anayasaya, yasalara ve iç tüzüğe uygun olarak yürüdü mü yürümedi mi? Dolayısıyla böyle bir başvuruyu ben memnuniyetle karşılarım. Oradan da bir cevap almaları benim süreçle ilgili anlattıklarımı doğrular diye düşünüyorum" diye konuştu.

UÇAK SEFERLERİNE ESKİŞEHİRLİLER SAHİP ÇIKMALI

Milletvekili Nabi Avcı, Eskişehir- İstanbul ve Eskişehir- İzmir arası karşılıklı uçak seferlerinin durdurulması ile ilgili de şunları söyledi:

"İlgili uçak firmasından bana seferlerin durdurulması ile ilgili bir mektup geldi. Uçuşların başladığı 28 Aralık 2011 tarihinden 23 Mart 2012 tarihine kadar; İstanbul-Eskişehir, Eskişehir-İstanbul, İzmir-Eskişehir ve Eskişehir-İzmir arasında toplam 132 uçuş yapılmış ve sunulan 8 bin 976 adet koltuktan sadece 2 bin 707 yolcu yararlanarak, doluluk oranı yüzde 30.2 olarak gerçekleşmiş. Bu süre içerisinde şirket yüzde 100 doluluk oranına göre 658 bin 245 lira zarara uğramış. Bu nedenle uçuşlara yaz sezonu boyunca ara verilmiş, Ben Eskişehirlilerin seferlere sahip çıkmasını istiyorum. Daha önce de söylediğim gibi Eskişehir'in önde gelen kişileri ve kurumları uçak alarak, kendi şirketlerini kurup sefer başlatabilirler. "