'Anneme İyi Bak' şiiri AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan'ı, izleyenlerle birlikte ağlattı.

Halk Eğitim Müdürlüğü Çok Amaçlı Salonundaki şiir dinletisi saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. AK Parti Kars Milletvekilleri Ahmet Arslan, Yunus Kılıç, Belediye Başkanı AK Parti'li Nevzat Bozkuş'un da izlediği gecede Yurt-Kur Erzurum Bölge Müdürü Yahya Pasinlioğlu, "Öğrencilerin serbest zamanlarını değerlendirmek, kültürel ve sanatsal gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla tanınmış sanatçıların katılımıyla, ‘Şiir Geceleri’ adı altında etkinlik düzenlenmektedir" dedi.

Karslı olan Sanatçı Bedirhan Gökçe, annesinin Erzurumlu olduğunu söyleyerek konserleri ve radyo programlarında sürekli yaşamdan kesitleri, sık sık da Erzurum-Kars hikayeleri anlattığını söyledi. Eski yıllarda Kars ve Erzurum arasında yaşandığı anlatılan ve günümüzde fırkalaştırılan hadiseleri anlatan Bedirhan Gökçe, salondakileri kahkahaya boğdu. Yaklaşık 3 saat süren dinleti sonunda kadına yönelik şiddete dikkat çeken Gökçe, Ersin Hoşgenç'in yazdığı 'Anneme İyi Bak' şiirini okudu. Şiir hem Gökçe’yi, hem katılımcıları ağlattı. Şiirden etkilenen Milletvekili Ahmet Arslan da gözyaşlarını tutamadı. Rahmetli annesini hatırladığını ve çok duygulandığını söyleyen Arslan, hüzünle salondan ayrıldı.

"ANNEME İYİ BAK ŞİİRİ"



Baba,

Anneme iyi bak olur mu?

Benden sana evlat vasiyetidir

Baba, anneme iyi bak!

Akşam en heyecanıyla televizyon izlerken,

Sen anneme bak.

Yaşanmışlıklarını göreceksin çocuksu bakışlarında;

Yaşattıklarını, yaşatamadıklarını,

Sana adanmış koskocaman bir ömrü göreceksin bakışlarında

Akşamları geç geldiğinde

Yiyemediği lokmaları göreceksin,

Boğazına dizilen...

Sen kızmayasın diye,

Uyurken komşulara gidişlerini,

Bizim ağzımızı kapatmalarını,

Yüreğinin ağzına geldiği zamanları göreceksin.

Baba, anneme iyi bak!...

-‘'Hanım ben gidiyorum ‘' dediğinde,

Sen merdivenleri inene kadar

Ardından bakan insana bir kez durup,

Merdivenin 5'inci basamağında,

Sen bak!

Gözlerinde sen daha gitmeden

Seni özleyen bir kadın göreceksin.

Sokakta gördüğün arkadaşının sıktığın eli gibi bir kez olsun sarıl ona.

Sıkıca!

Sevgiyle!

Saatlerini harcadığın kahve sandalyesinde,

Yudumlarken bardağından çayını;

Hiç birinin tadının

Annemin çayının tadına benzemediğini fark ederek;

Evde, senin için yemek yapmanın telaşında olan

O kadını düşün.

Koyarak üç beş kuruş

Yarım bıraktığın bardağın yanına, En hızlı adımlarınla koş baba.

Seni terk eden annen gibi,

Ardından bıçaklayan dostların gibi,

Senin kıymetini bilmeyen evlatların gibi değil...

Ne zaman düşsen,

Canın acımasın diye düştüğün yere çimen olan,

Her bayramda senin elini

‘'Evimin direği ‘' diyerek öpen o kadına iyi bak baba...

Ne kadar usulca çıksan da merdivenleri

Senin geldiğini daha ilk basamakta anlayan kadına,

Yüzün asıksa, mutfağında sessizce ağlayan

Ama sana soğanın ne kadar acı olduğunu söyleyen kadına,

Sen hastaneye yattığında;

Ağlarken uyuyan, uyanınca ağlayan;

"Bu ev çok büyük geldi bana ‘' diyen

Anama iyi bak baba.

Sarıl bu anneler gününde boynuna.

Tut ellerinden, öpüver.

Ve de ki ona;

"Siyah saçlarımın terk ettiği yıllarımdan geriye,

Bir sen kaldın ve ben

Bir tek sana kaldım !''

Anama iyi bak baba

Onun gözlerinde sana adanmış

Koskocaman bir ömür göreceksin



BA(KS/İD)