12 Ağustos 1999’da vefat eden ve yaşamının son 10 yılını geçirdiği Datça'da, "Mekanım Datça olsun, öldükten sonra beni Datça’ya gömün" diyen ve isteği üzerine de buraya gömülen Can Yücel’in ölüm yıldönümü yaklaşırken eşi Güler Yücel önemli açıklamalarda bulundu. Yücel, Datçalılara kırgın olduğunu dile getirdiği açıklamasında, "Yıllar önce kutlamalarda şarap içiliyor diye belediye tören yapmak istemedi. Datça’da içimiz buruk anma töreni yaparken Can’a başka yerlerden sahip çıkıldı ve törenler oralarda da yapıldı. Sonra o mezara çirkin saldırı gerçekleşti. Datça, Can ile Can, Datça ile bütünleşti. Ama yapılanlar karşısında biz ailece kırgınız. Çok yorulduk. Belki onlar Can’ı sevmiyor olabilirler ama Can Evi’ne günde 150 kişi geliyor. Ayrıca Can’ın şiirlerini ülkemizin her yerinde taşlar üzerinde okumak Can’ın değerini açıkça ortaya koyuyor" dedi.

'TÖREN DÜZENLEMEYECEĞİZ'

Küçük, kapalı insanlardan artık bıktığını kaydeden Güler Yücel, "Birisi gelip bir çiçek ya da bir saksı çiçek getirir koyar. Bu sene kesinlikle tören düzenlemeyeceğiz. Ailece mezara gideceğiz o kadar. Can, Datça için çok şey yaptı. 'Mekanım Datça Olsun' diye kitap çıkardı ama onlar mekanını cehenneme çevirdiler. Mezar yıkılır mı? Günah değil mi? Saygısızlık değil mi? Nerede din, nerede iman? Nerede bunun müftüsü ve imamı? Yazıklar olsun" diye konuştu.

CAN EVİ’Nİ KAPATIYORUZ

Güler Yücel, artık çok yorulduklarını ve saygısızlığın ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti. Yücel, "Mezara saldıranlar ceza alıp bunu çektiklerini görene kadar Can Evi’ni kapatmaya karar verdik. Normal günlerde günde 150, tatil günlerinde ise 200 kişi geliyor. Belki Can dostlarına evi kapatmakla kötülük yapmış olacağız ama Can’a hakaret edenler artık cezalanmalı. Hiç kimsenin aldırış bile ettiği yok" dedi.

EŞİ İÇİN ŞİİR YAZDI

Güler Yücel'in, ölüm yıldönümünde eşi için yazdığı Can'ın Taşını Kırdılar başlıklı şiir şöyle:

Yine geldi 12 Ağustos

Yine cırcır böcekleri ötüyor

Bu yıl Ege Denizi senin dediğin kadar sakin değil

Ortalık biraz karışık

Kırdılar taşını

Taşı kırmakla kalmadılar, beni de kırdılar

Bu kırma başka türlü bir kırma

Yalnız sana değil Can’cığım

O canım usta Mehmet Aksoy’un ellerine de vuruldu balyozlar

Dilerim, balyoz vuranların başına bile gelmesin böyle bir şey

Böyle bir acıyı tatmasınlar

Ama bilsinler ki hiç umulmadık yerlerde can buluyor senin şiirlerin

Kuytu bir köşede, bir kayrak taşının üzerinde bu şiirlere rastladığımda, senin sevincini hissediyorum

12 Ağustos’ta yine geleceğiz senin yanına

Ben, Güzel, Su, Hasan, Defne, Ali, Talat, Denis, Neru, Shive, Narayan hepimiz senin etrafında olacağız

Seni sadece o gün anmıyoruz; rüzgarla, denizin dalgalarıyla, toprakla, suyla hep anıyoruz birtanem



MS(İÖ/CK)