Mardin Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, BDP milletvekilleri Sırrı Sakık, Sırrı Süreyya Önder ve İbrahim Binici ile ziyaretlerde bulundu. Türk, Kürtlerin hak ve özgürlüklerini geliştirdiği ölçüsünde devletin de Kürtleri sindirmeye, susturmaya çalışan bir yaklaşım içinde olduğunu ileri sürerek, "Geçmişte de 2 Mart 1994'leri yaşadık. O dönemde de bizleri Kürt parlamenterleri parlamentonun dışına attılar. Ama o parlamentonun dışına attıktan sonra Kürtler de daha fazla halkına, mücadelesine daha çok sahip çıktı. Susturulmadı. Susturulamaz da. Çünkü bir hak talebi var. Bu halk artık kendi hak ve özgürlüklerinden ödün vermez. Tabi ki sayısal çoğunluğu elinde bulunduran kaldırabilir. Hatta bugün kendi partisi içinde olan Kürtleri de susturabilir, tehdit edebilir. Ama hiç kimse halkın iradesi üzerine ipotek koyamaz, tehdit edemez. Halk yine mücadelesini her alanda sürdürür" dedi.

BAŞBAKAN KÜRTLERİ NASIL İKNA EDECEK?

Dokunulmazlıkların TBMM'ye geldiği zaman BDP ve bileşenler olarak alacakları siyasi tavır ne olacağı yönündeki soruyu Türk, şöyle yanıtladı:

"Geldiği zaman bunu düşünürüz. Tartışırız. Bu konuda alacağımız karar bütün arkadaşlarımızın ortak kararı olur. Bu kararda bir çelişki veya parti içinde çatlamada olmaz. Tabi TBMM'nin karar sayısı önemli. Şimdi 500 kişilik bir mecliste 139 kişi toplanıp bir karar verirse bu da Meclisin iradesini yansıtmamış olur. Düşüncelerinden dolayı bir halkın hakkını ve hukukunu savunduğundan dolayı eğer milletvekilliliği düşerse, Türkiye de hırsızlık yapan, rüşvet, yolsuzluk ve taciz dosyaları konusunda Türkiye bu halka nasıl hesap verecek. Bu anlayışı, bu demokrasi anlayışını sayın Başbakan kime yutturacak. Kimi ve dünyayı ikna edecek. Kürtleri nasıl ikna edecektir. AK Parti içinde bulunan Kürt milletvekillerine bir çağrı yapmayı uygun görmüyorum. Onlar vicdanlarıyla, bu mesele ile baş başadırlar. Halkımız tarafından seçilmiş insanlardır. Bunlar bir Kürt halkının birer insanıdır. Tercihlerini de yapmış olabilirler de başka bir partide yapmış olabilirler ama Kürtleri bir bütün olarak sindirmeye, susturmayı esas alan anlayışa karşı suskunluğa elbette halkımız tarafından ciddi bir şekilde sorgulanacaktır."

"DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRMAYA GÜÇLERİ YETMEZ"

BDP Milletvekili Sırrı Sürreye Önder ise, dokunulmazlıkların kalkması ile Türkiye'nin yakın siyasi tarihinde demokrasiye yapılmış en büyük suikast olacağını iddia etti. Önder, "BDP'li vekillerin zaten dokunulmazlıkları yok. Burada asıl olan bunları sivil siyaset alanından uzaklaştırmak. Bizim yediğimiz gazın copun haddi hesabı yok. Bu insanlara nasıl siyaset yapılırı unutturdular. Bütün partiler şirket gibi çalışıyor. BDP, bu ülkede demokratik siyaset yapan tek partidir. Dokunulmazlıkları kaldırmaya güçleri yetmez, kaldırırlarsa bunun altında kalırlar. Ama olan bu ülkedeki kendi geleceğine olur" dedi.

SURİYE BÖLGEYİ ETKİLER

Milletvekilleri gece de Nusaybin İlçesi'ne geçip, burada Mittani Kültür Merkezi'ndeki toplantıya katıldı. Burada Ahmet Türk, Suriye'deki gelişmeleri değerlendirdi. Türk, Suriye'nin küçük bir ülke olarak görülebileceğini ama yapısı, farklı kimlikleri, inançlarıyla ve Ortadoğu'da farklı bir merkez olmasından dolayı ortadoğunun geleceğini belirleyen önemli bir yer olduğunu belirterek, "Tabi ki, bugün Esad rejimine karşı halkın göstermiş olduğu baş kaldırmasını biz çok önemsiyoruz. Ama, şunu da çok iyi görünmesi gerekir ki bu devrimin bütün Ortadoğu'ya yayılmaması için farklı bir çalışmanın olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin Suriye konusundaki tavrı Kürtlerin bir statüye kavuşmasın kaygısından kaynaklanıyor. Batı Kürdistan'da özerk demokratik bir yönetim oluşmasın, çünkü batı Kürdistan'daki özerk yönetim Türkiye'yi, Irak'ı, Suriye'ye ve İran'daki Kürtleri tetikler. Bu nedenle bu devrimin boğdurulması konusunda bir ortak kararın olduğunu görüyoruz" dedi.

"SURİYE'Lİ GENÇLER KENDİ TOPRAKLARINI KORUSUN"

Türk, Suriye'deki Kürtlerin oluşumuna büyük destek vermek gerektiğini de belirtirek, şöyle konuştu:

 "Biz burada Kamışlı'nın, Derbiyesiye'nin ve Kürt bölgeleri özgürlük mücadelesinin yanındayız, kendilerini kutluyoruz. Mücadelesini bir ciddiyetle izliyoruz ve buradan kendilerine mesaj vermek istiyorum. Oradaki Kürt gençlerin Türkiye'ye sığınmaması lazım, orada kalıp kendi topraklarını koruması lazım. Kürt sorunu bitirilmeden dört ayrı parçadan oluşan Kürt bölgelerindeki yaşayan halkı susturmak mümkün olmayacak. Kürt halkı huzura kavuşursa Türk halkı da huzura kavuşmuş olacak."

CHP'YE ELEŞTİR

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreya Önder de burada yaptığı konuşmada, dokunulmazlıklar konusunda CHP'nin tavrını eleştirerek, "Bugün özelikle CHP'nin tavrına dönük bikri şey söylemek istiyorum. Ağzında lafı eveleyip geveliyor, yahut bunlarda kaldırılsın yok şunlarda kaldırılsın, cesaretle kalkıp halkın temsilcisine, hırsızlık yapmamış uğursuzluk yapmamış halkın temsilcisine dokunamasınız deyip faturayı AKP'ye bırakamıyor. İlla ortak olacak, ila bu zulme ile bu ahlaksızlığa bu hukuksuzluğa ortak olacak" dedi.