Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İzmir'deki Kaya Otel'de düzenlenen Türkiye- Afrika Sivil Havacılık Konferansı'na katıldı. Afrika ülkeleri temsilcilerinin yerel kıyafetleri içinde katıldığı konferansta, Shakira'nın 'This time for Afrika' şarkısı eşliğinde Afrika ülkelerini tanıtan klip gösterildi. 36 ülkeden 6 bakan, 115 delegenin katıldığı konferansta, 15 ülke ile anlaşma imzalandı. Türk havacılık sektörü ile Afrikalı Sivil Havacılık otoriteleri arasında işbirliğini geliştirici görüşmeler yapıldı.

'AFRİKA'DAKİ BÜYÜKELÇİLİK SAYISINI BU YIL 34'E ÇIKARACAĞIZ'

Dışişleri Bakanı Bakan Yardımcısı Naci Kuru, Türkiye'nin izlediği aktif dış politikada Afrika'nın kilit noktada olduğunu belirtti. Kuru, Afrika ile 1998 yılında siyasi, ekonomik ve kültürel anlaşmalar yapıldığını, 2005 yılının 'Afrika yılı' olarak kutlandığını, 2008 yılında stratejik ortak ilan edildiğini anlattı. Kuru, Türkiye'nin 2009 yılına kadar Afrika'da sadece 12 olan büyükelçilik sayısının 31'e yükseldiğini, bu yıl içinde 34'e çıkarılacağını dile getirerek, "Son yıllarda Türkiye'den Afrika'ya ulaşım için havacılıkta kapasite artışı yaratıldı. Ticaret 742 milyon dolardan 7.5 milyar dolara çıktı. Kıta ülkelerine yapılan doğrudan yatırımları artırıyoruz" dedi.

'AFRİKA, 1 MİLYARIN ÜZERİNDE NÜFUSLA GÜÇLÜ BİR POTANSİYEL'

Fildişi Sahilleri Ulaştırma Bakanı Toure Gaussou, 1 milyarın üzerindeki nüfusuyla Afrika'nın güçlü bir potansiyel olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bu kadar kalabalık bir katılım göstermemiz Türkiye'nin Afrika ülkelerine olan ilgisinin bir karşılığıdır. Türkiye'nin kalkınma vizyonunu destekliyoruz. Türkiye'nin gerçekleştirmekte olduğu kalkınma modelleri, Afrika kıtası için büyük önem arz ediyor. Afrika Sivil Havacılık Kurumları kapsamında emniyet ve güvenliğin geliştirilmesi, yer hizmetlerinin, hava limanlarının üst düzey teknolojilere ulaştırılması özellikle bu alandaki önceliklerimizdir. Türkiye- Afrika arasındaki ekonomik işbirliklerini geliştirmemiz gerekiyor. 1 milyarın üzerindeki nüfusla güçlü bir potansiyel. Halihazırda çok önemli kaynaklar var. Türkiye gibi kalkınmış ülkelerin modellerini almayı arzu ediyoruz. Kompleksimiz yok bu deneyime, kalkınmaya sahip tüm ülkeler nezdinde destek arayışımızı sürdüreceğiz. Türkiye'nin Afrika'daki mevcudu yerini geliştirmesi gerekir. Hepinizi Afrika'ya bekliyoruz."

'GÖZÜMÜZDEKİ YAŞIN RENGİ AYNI'

Konferansta Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da konuşma yaptı. Yıldırım, "Yüzümüzün, gözlerimizin rengi farklı olabilir ama gözümüzdeki yaşın rengi aynıdır" diyerek, başladığını sözlerini bir Afrika atasözü ile sürdürdü. Yıldırım, "'Yalnız bir kalp tek başına atamaz.'. Bu söz bugün bu topluluğun bu birlikteliğin, ülkelerimiz adına, işbirliğimiz adına ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor" dedi.

Türkiye'nin Afrika ülkeleri ile olan dostluğunu, kökleri yüzyıllar öncesine uzanan bir çınara benzeten Yıldırım, Avrupa'nın Türkiye için önemli olduğuna, ancak Asya ve Afrika ile ilişkilerin de en az Avrupa kadar önemli olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Özellikle Afrika'nın kuzeyi ile Osmanlı Devleti arasında yaklaşık 300 yıl süren kardeşlik ve dostluk temelleri üzerine kurulu bu birliktelik, son 50 yılda ne kadar kesintiye uğramış olsa da bugün ilişkilerimizi hakkaniyet, adalet, hoşgörü ve karşılıklı kazanma prensibine göre yeniden inşa ediyoruz. Tarihimizin, kültürümüzün, inancımızın, değerlerimizin bize emrettiği medeniyet, bu değerler üzerine kuruludur. Bizler hiçbir zaman bazı Batılı ülkelerin yaptığı gibi yapmadık. Tarihimizin hiçbir döneminde ne sömüren ne de sömürülen bir ülke olduk. Türkiye yıllar öncesine kadar Avrupa, Asya arasında bir köprü olarak düşünülürdü. Dış politikada AB odaklı politikalar ön planda olurdu. Avrupa, Türkiye için önemlidir ama Asya ve Afrika ilişkilerimiz de ne kadar önemliyse Avrupa da o kadar önemlidir. Türkiye Asya, Avrupa ve Afrika arasında önemli bir köprüdür. Sadece bir ön Asya ülkesi değil bir Afro Avrasya ülkesidir. Dış politikamızda, ekonomik ilişkilerimizde, ulaşım politikalarımızda son 10 yılda ortaya koyduğumuz çalışmalar bu gerçeği bize göstermiştir. Türkiye- Afrika arasında işbirliği 10 yıl içinde, önceki 10 yıllara göre muazzam bir artış gösterdiği anlatıldı. Türkiye artık bölgesinde barışı ve gelişimi isteyen bir ülke olarak Afrika ülkeleri ile ilişkileri daha da geliştirmeye önem veriyor. Son üç yıl içinde açılan dış temsilciliklerimizin, büyükelçilik sayısının 31'e ulaşması ve bunun 20'den fazlasının son birkaç yıl içinde açılmış olsu Afrika politikasının söylemden çıkıp eyleme dönüştüğünü açık bir şekilde ortaya koymaktadır."

'TÜRKİYE SİVLİ HAVACILIKTA KÜRESEL OYUNCU OLDU'

Bakan Yıldırım, Türkiye'de sivil havacılığın dünya otoritelerinin tahminlerini alt üst edecek şekilde büyüdüğüne dikkat çekti. Bakan Yıldırım, şunları söyledi:

"Türkiye'de havacılık, 2003'ten günümüze tüm tahminleri altüst eden bir büyümeyi gerçekleştirdi. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, 2000'li yıllarda yaptığı tahminlerde Türkiye'de 2015 yılında iç ve dış toplam uçuşlarının 55 milyon olacağını hesaplıyordu. 2003 yılında bu rapora baktım ve arkadaşlara dedim ki bu tahminleri yapanlar ya Türkiye'yi tanımıyorlar ya da sayı saymayı bilmiyorlar. Bu tahminleri 2005 yılında aştık. O yıl 55 milyon yolcuya ulaştı. Dünya otoritelerinin tahminlerini 10 yıl öncesinden aştı. 2011 yılına gelindiğinde Türkiye artık sivil havacılıkta küresel bir oyuncu haline geldi. 120 milyon iç ve dış hat taşımaları ile Avrupa'da 4'üncü dünyada 9'uncu sıraya yükseldi. THY ile 60 noktadan 170 noktaya dış uçuşu olan bir ülke oldu. Dünyada 2007- 2009 yıllarında daralma yaşanırken Türkiye en hızlı büyüyen ülkeler arasında yerini almıştır. Sivil havacılığın büyümesi, gelişmesi ülkeler arasındaki işbirliğinin gelişmesi için olmazsa olmaz bir şarttır. Türkiye bugün Avrupa, Asya kıtaları arasında köprüler kurarak doğu batı koridorunu güçlendirmekle beraber Avrupa ile Afrika arasında semada hava köprülerini geliştirerek ekonomik, ticari ve kültürel alanda ilişkilerini geliştirmeyi hedeflemiştir."

'1 MİLYON YOLCU SAYISI EN KISA ZAMANDA ARTIRILACAK'

Bakan Yıldırım, Türkiye'nin Afrika için tek başına 300 milyon dolarlık yardım yaptığını belirtti. Yıldırım, "Türkiye tek başına Somali'de Avrupa'nın yıllardır lafını edip bir türlü harekete geçemediği o kapsamlı yardım ve destek operasyonunu başlatmış ve Başbakan bu ülkeye giderek orada tüm dünyaya insanlık adına çağrıda bulunmuştur. Tek başına Türkiye 300 milyon dolar destek verdi. Türkiye iyi gün dostu bir ülke değildir. İyi ve kötü günde dostlarının yanında yer almayı şiar edinmiştir. Türkiye ilişkileri hiçbir zaman menfaat üzerine kurulmamıştır. Dostluk, kardeşlik dayanışma ve karşılıklı kazanma var. Afrika ülkeleri ile yaptığımız her çalışmada bu prensipleri gözetiyoruz. Kısa sürede 16 ülke ve 20 noktaya haftalık 130 seferle başlattığımız hava köprüsü bugün yapacağımız anlaşmalarla yeni bir boyut kazanacaktır. 1 milyon civarında yolcu sayısının 1 milyarlık Afrika'da bu rakamın bir anlam ifade etmediğini biliyoruz. En kısa zamanda birkaç milyona çıkacaktır. Bunun yolu açılmıştır" dedi.

HER ALANDA İŞBİRLİĞİ

Bakan Binali Yıldırım, Afrika ile Türkiye arasında sadece uçuş sayısının artırılması için işbirliği yapılmayacağını, uçuş emniyeti, havalimanı yapımı ve işletmesi, tamir ve bakım konularında da deneyim paylaşılacağını anlattı. Yıldırım, "Uçuş emniyeti her şeyden önce gelir. Dünyada artık ticaretin adil rekabet şartlarında yapmayı beceremeyen bazı ülkeler emniyet adı altında bazı kısıtlamaları diğer ülkelere uygulamak suretiyle onları oyun dışına bırakmak gayreti içine giriyor. Muhataplarımızı her zaman uyardığımız gibi bir kez daha uyarıyoruz emniyeti bahane ederek ticareti endişelerle oyuncuları hepimizin ortak mirası gökyüzünden uzaklaştırmak gayretine sonuna kadar karşı çıkarız. Afrika, Uzakdoğu, Ortadoğu ve Balkanlar'la bölgesel işbirliğini geliştirmek suretiyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Afrika ile Türkiye arasında uçuşların artırılması değil o kadar çok işbirliği alanı var ki. Türkiye son yılda havaalanı yapımı ve işletmesi konusunda Türk modeli geliştiren bir ülkedir. Kamu- özel sektör ortaklığı yap- işlet- devret sistemlerini devre soktuk. Türkiye bu anlamda 10 yılda en büyük havalimanlarını yap- işlet- devret ile gerçekleştirdiği gibi diğer ülkelerde de 10 milyar doları aşan proje geçekleştirdi. Bu modelin Afrika'nın sahra altı ülkelerine de yayılması mümkün. Türkiye hava emniyetinde havacılıkla ilgili her kademedeki personelin eğitiminde çok önemli birikime sahip. AB ülkelerinin sadece 12'sinde mevcut olan bakım tamir yetkisini alan ülke Türkiye'dir. Bu alanda da işbirliği yapabiliriz" diye konuştu.

'GREV HAKTIR, AMA YOLCUNUN MAĞDURİYETİNE DÖNÜŞÜRSE HAK OLMAKTAN ÇIKAR'

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye- Afrika Sivil Havacılık Konferansı'nın sonunda ülkelerle anlaşma imzaladı. İmza töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yıldırım, Türk Hava Yolları'ndaki grev nedeniyle seferlerin aksadığını, bir hak kullanımının mağduriyete dönüştüğünü belirtti. Yıldırım, "Türk Hava Yolları'nda seferler aksadı. Sendikalı bazı çalışanlar herhangi bir sebep göstermeksizin işe gelmedi, bu nedenle de binlerce yolcu mağdur oldu. Doğrusu grev, hak olmak zorundadır. O yolcunun mağduriyetine dönüşürse bu hak olmaktan çıkar. Kaldı ki dün yapılan hiçbir şekilde yasal değildir. Tamamen yasa dışı bir iş bırakmadır. Bunun karşılığı yasalarda bellidir. Bugün itibariyle her şey normale dönmüş durumda" dedi.

'İTFAİYE ERLERİNİN SORUNUNU ÇÖZDÜK'

Bakan Yıldırım, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde işe başlamaları Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle gerçekleşmeyen 186 itfaiye eri için yasa çıkardıklarını belirtti. Yıldırım, "Kasım ayından beri Büyükşehir Belediyesi'nde iş yapmayı umut eden, ama her seferinde kapıların yüzlerine kapatıldığı 186 itfaiye erinin iş başı yapmasına artık imkan var. İzmir'e her gelişimde kah parti önünde kah belediyenin önünde durumlarını bana anlattılar. Onlara söz verdim. Mutlaka sizin bu mağduriyetini gideceğiz dedim. Bunu yasa çıkarmadan yapmayı çok istedik ama maalesef derdimizi anlatamadık. Türkiye'de 60 belediye işbaşı yaptırırken İzmir Büyükşehir Belediyesi, Danıştay'ın yürütmeyi iptalini gerekçe göstererek bu işlemi yapmadı. Yasa çıkarılması gerekirse de biz de yaparız dedik. Onların sorunlarını da çözmüş olduk" diye konuştu.



ED(AÖ/BT)