Olay, geçen yıl Nisan ayında 8820 Sokak 7 numaradaki evde meydana geldi. Psikolojik rahatsızlıkları bulunduğu ve madde bağımlısı olduğu ileri sürülen M.U., iki çocuk annesi Azeri uyruklu eşi Gülnara Unayuk ile bilinmeyen bir nedenle tartışmaya başladı. Gülnara, evden çıkmaya çalışırken, M.U. bıçakla, kapının önünde yakaladığı eşinin boğazını kesti. M.U. kaçarken genç kadın olay yerinde öldü. Cinayet zanlısı koca Ankara'da yakalandı. Savcı, sanık M.U. hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanması için Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı.

Karşıyaka 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'yakınını öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan M.U., daha önceki duruşmada verdiği ifadesinde, “İkimizin de birbirine karşı kıskançlıkları var. Ben uzun süredir de psikolojik tedavi görüyorum. Eşim annesinin neden geldiğini sorduğum için rahatsız oldu. İlk eşime gideceğimi söyledim. Bana bağırıp çağırmaya başladı. Mutfağa gidip bıçağı aldı. Kendisini öldüreceğini söyledi. Ben de bıçağı almak için kolundan tuttum. O da elini çekince bıçak boğazına saplandı. Beni olaydan bir gün önce psikolojik tedavi görmem için hastaneye yatırmak istediler. Ben hastaneye yatmak istemedim” dedi.

Karşıyaka 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan son duruşmaya sanık M.U., katılmazken, avukatı Çağlar Sun, katıldı. Sanık M.U.'nun Buca Kapalı Cezaevi'nde sinir krizi geçirdiği ve tedavi için kaldırıldığı Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde görevli infaz koruma memurunun boğazını jiletle kesip yaraladığı öğrenildi. Mahkeme heyeti, sanık ile ilgili iki ayrı yerden gelen raporları okudu.

İKİ FARKLI RAPOR

İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi'nde 'Cezai ehliyeti vardır', İstanbul Adli Tıp Kurumu 4'üncü İhtisas Kurulu’nun ise 'Cezai ehliyeti yoktur' diye rapor düzenlediği ortaya çıktı. Sanık avukatı raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesini istedi. Avukat Çağlar Sun, “Müvekkilime daha önceden Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları, Balıklı Rum Hastanesi ile Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastane'lerinden verilen raporlarda cezai ehliyetinin olmadığı bellirtilmiştir. Belirten raporlar dava dosyasında da mevcuttur. Bu raporları İstanbul Adli Tıp Kurumu 4'üncü İhtisas Kurulu'nun verdiği rapor da desteklemekte. Aradaki çelişki giderilsin. Bunun içinde yeni rapor alınsın” dedi.

Savcı da talep doğrultusunda karar verip, sanık hakkında Adli Tıp Gözlem İhtisas Dairesi ile 4'üncü İhtisas Kurulu'nun raporları arasında taban tabana zıtlık bulunduğunu, sanığın cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin Adli Tıp Genel Kurulu'ndan yeni rapor alınmasını talep etti. Mahkeme de raporlardaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulu'na gönderilip, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni rapor alınmasına, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.



BK(İÖ/AAA)