Prof. Dr. Adnan Gümüş yönetiminde 54 öğrenci, Felsefe Grubu Öğretmenliği 2012 Bahar Dönemi Araştırma ve Yöntem Dersi kapsamında 1- 10 Mayıs 2012 tarihleri arasında 'Suriye'ye Halkın Algı ve Bakışı Taraması' yaptı. 18 yaş ve üstü değişik eğitim ve meslek gruplarından 296'sı erkek 268'i kadın, toplam 564 kişiyle yapılan ankette, 'Halk ülke olarak Suriye'yi ve halk olarak Suriyelileri nasıl görüyor?', 'Halk, Suriye'deki çatışmalar ve Suriye'ye müdahale konularında hangi görüşlere sahip bulunuyor?', 'Halk, ABD'nin bölge politikaları ve Türkiye'nin ABD ile ilişkileri hakkında neler düşünüyor?' soruları soruldu.

Alınan cevapların değerlendirilmesinin ardından araştırmanın sonuç bölümünde şöyle denildi:

"Halk genel olarak bölgede ve komşularla sorun ve çatışma istememekte; ülkelerin birbirlerinin iç işine müdahil olmaksızın belirli bir mesafeyi koruyarak karşılıklı dostluk ve işbirliklerini sürdürmesini istemektedir.

Halk; Türkiye'nin ABD ve batı ile ilişkilerini, özellikle de bölgesel politikalardaki işbirliklerini sakıncalı bulmakta; Irak, Libya ve Suriye'deki çatışmaların ve bu ülkelere dış müdahalelerin doğru olmadığı görüşünü taşımaktadır. Halk; Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerinde kendi özerk barışçıl politikasını oluşturmasını beklemektedir.

Genel bir çıkarım daha yapılırsa; halkın kışkırtma, çatışma ve savaşlara karşı sağduyusu politika yapıcılarından daha güçlü bulunmaktadır."

MESAFELİ AKRABALIK

Araştırmanın ilk sonuçlarına göre; Adanalılar, tümden uzak saymamakla birlikte coğrafi olarak Suriye'yi, sosyo-kültürel olarak Suriyelileri belirli bir mesafe içinde değerlendiriyor. Kaderlerini ise Türkiye'den farklı görüyor. Örneğin; coğrafi özellikleri itibariyle yüzde 41'i benzer değil, yüzde 23'ü benzer, çocuk yetiştirme, terbiye tarzları itibariyle yüzde 50'si benzer değil, yüzde 17'si benzer, kaderleri itibariyle yüzde 65'i benzer değil, yüzde 11'i benzer görülüyor.

ÇATIŞMALAR İÇ SAVAŞTAN DAHA ÇOK BOYUTLU VE DIŞ DESTEKLİ

'Size göre Suriye'deki iç çatışmaların çıkmasında aşağıdaki sebeplerin nasıl bir rolü oldu?' sorusuna verilen cevaplara göre ise çatışmalar iç savaştan daha çok boyutlu ve dış destekli. Adanalılar, Suriye'de çatışmaların çıkması ve bu hale gelmesinde; iktisadi sıkıntıların yüzde 66, din ve mezhep ayrılıklarının yüzde 69, Esat yönetiminin yanlışlarının yüzde 80, muhaliflerinin hazırlıklarının yüzde 83, dış güçlerin yüzde 88 etkisi olduğu kanısını taşıyor.

Türkiye'nin muhaliflere destek olduğu kanaatinde olanların oranı yüzde 68'i buluyor. ABD için bu oran yüzde 93'e çıkıyor. Diğer yandan Rusya ve Çin'in de mevcut yönetimi desteklediği görüşü yüzde 40'ların üstünde bulunuyor. Yani Suriye'deki çatışmalar bir iç savaş, bir kardeş kavgası niteliğinin çok ötesinde, devletlerarası bir kapışma olarak görülüyor.

BATININ AMACI ENERJİ POLİTİKALARI VE DÜNYA EGEMENLİĞİ

Halkın yüzde 93'üne göre batılı dış güçlerin Ortadoğu'ya müdahalesinin arkasında enerji yollarının kontrolü ve tek kutuplu dünya egemenliği beklenti ve istemleri yatıyor.

Resmi açıklamalarda sık sık tekrarlanan 'İnsan hakları ihlallerini önlemek için' veya 'Demokrasiyi yerleştirmek için' gerekçeleriyle yapıldığını düşünenlerin toplamı yüzde 3,6'da kalıyor, yani bu gerekçelerin inandırıcılığı bulunmuyor. Adanalıların yüzde 94'ü çatışmaların ABD'nin işine geldiğine inanıyor. Halkın yüzde 34'ü Esatlı Suriye'yi de tehlike görürken, yüzde 90'ı ABD'yi daha tehlikeli buluyor.

'10 yıl önce ile karşılaştırılırsa, bölge için eski durum mu daha büyük tehlikeydi yoksa bugünkü durum mu?' sorusuna ise Adanalıların yüzde 85'i bugünkü durumu daha tehlikeli sayıyor.

'Suriye'deki iç çatışma ve olaylarda kim galip gelecek?' sorusuna verilen cevaplarda ise Adanalıların yüzde 50'si çatışmaların sonu gözükmüyor, yüzde 34'ü muhaliflerin, yüzde 16'si Esat'ın galip geleceğini düşünüyor. Çatışmaların Türkiye'ye etkisi konusunda ise halkın yüzde 67'si uzun vadede zararlı olacağına inanıyor.

TÜRKİYE MÜDAHALEYE VE SAVAŞA TARAF OLMASIN

'Size göre Türkiye; Suriye, Libya, Irak, İran, Mısır vb. Ortadoğu politikaları ile ilgilenmeli, bu olaylara müdahil olmalı mı, yoksa dışında mı kalmalı?' sorusuna verilen yanıtlarda ise ağırlık gerek Ortadoğu geneli, gerekse Suriye konusunda mesafeli kalınmasından yana. Halkın yüzde 17.7'si 'Türkiye'nin bölgenin yeniden şekillenmesinde yer almalı' görüşünde bulunuyor. Geriye kalan yüzde 82'si Ortadoğu politikalarında çok dikkatli ve mesafeli kalınmasını savunuyor.

'Türkiye; Suriye'deki çatışmalı olaylara müdahil olmalı mı, yoksa dışında mı kalmalı?' sorusuna ise Adanalıların yüzde 85'i müdahaleye karşı çıkıyor, olayların izlenmesini ve Türkiye'ye etkilerinin kontrol altında tutulmasını istiyor.