"KOSOVA'NIN AB ÜYELİĞİ EN AZ BİZİM AB ÜYELİĞİMİZ KADAR ÖNEMLİDİR"


Sempozyumda konuşan Egemen Bağış, "İstanbul'un kalbi Saraybosna'dan Köstence'den gelen damarlarla atıyor. İstanbul medeniyetler boyunca asırlar boyunca hep bir merkez olmuştur. Dile kolay üç imparatorluğun başkenti olmuş günümüzde Avrupa'nın kültür başkenti olmuş bu yıl Avrupa'nın spor başkenti olmuş ama Balkanların her zaman dayanağı olmuştur" dedi.


Barışın çok önemli olduğuna değinen Bakan Bağış, "Bizim kendi kültürümüzde kendi değerlerimizde barış çok önemli. 'Ey inananlar hep beraber barışa girin' mesajı hepimiz için geçerli. Coğrafyası kanla çizilmiş Balkanlar'da bal tadında bir gelecek idealini paylaşmanın vakti gelmiştir. Bu görevi yani Türkiye Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği'nden sorumlu bakanlık görevini Sayın Başbakanımız bize verirken 'Balkanlar'daki ülkelerin AB üyeliğini en az ülkemizin ki kadar önemseyeceksiniz' demiştir. Balkanların geleceği eğer barış sağlanacaksa AB sürecindedir. Bizim için Sırbistan'ın da Arnavutluğu'nda Kosova'nın AB üyeliği NATO üyeliği en az bizim AB üyeliğimiz kadar önemlidir hatta belki daha da önemlidir. Neden diyeceksiniz? AB üyesi olan ülkelerin tarihlerini şöyle bir gözden geçirelim ben bunu Fransız muadillerime de söylüyorum. Sizin İngilizler ile olan savaşlarınız bizimkinden çok daha kanlı siz bugün AB'de yaşıyorsanız bizimle de rahatlıkla yaşarsınız diyorum. Bugün İngilizler Fransızlar ile birlikte yaşıyorsa Balkan coğrafyasındaki ülkelerin barış içinde yaşamaması için hiçbir sebep yok" diye konuştu.


"BALKAN COĞRAFYASINA KATKIDA BULUNURKEN KARDEŞLİKLE GELECEĞİ İNŞAA EDECEĞİZ"


Avrupa Birliği'nin insanlık tarihinin en kapsamlı barış projesi olduğunu söyleyen Bağış, "Bu proje içinde ne kara delikler ne de kara dağlar kalmalıdır. O yüzden biz Balkanlar'ın bütün ülkelerinin AB içinde olmasını önemsiyoruz. Eğer bugün Balkan Savaşı'nın 100. yıldönümünde barışı konuşacaksak AB üyesi ülkelerin de ayrım yapmadan orada kalıcı barışı güvence altına alma mesajını İstanbul'dan haykırmak zorundayız" diye konuştu. Bakan Bağış, "Bizim Balkanlar'da o coğrafyada o toprakların kaynaklarında gözümüz yok kimsenin toprağında gözümüz yok. O topraklarda huzur olsun isteyen kendi inancını kültürünü kendi medeniyetini yaşasın istiyoruz. Biz nasıl ülkemizde farklı gruplara özgürlük alanları açıyorsak o ülkelerin de AB üyesi ülkelerin de bu hassasiyeti göstermesi gerektiğine inanıyoruz" dedi.


"İNATLA, KİNLE DEĞİL DOSTLUK KARDEŞLİKLE"


Konuşmasında eleştirilerde de bulunan Bakan Bağış, "Hep nutkunu attılar. Atam izindeyiz dediler ama onların hepsi izindeydi. İzinde olmayı tatile çıkmak olarak düşündüler" diye konuştu. Egemen Bağış, "Biz insanların sıkıntılar yaşadığı o karanlık günlerin 100. yılında barışa refaha huzura katkıda bulunabiliriz. Bunu değerlendiriyoruz. Buradan o coğrafyanın büyük bir evladı olan Aliye İzzet Begoviç'in bir sözünü aktarmak istiyorum. Aliye İzzet Begoviç diyor ki, 'Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız kin ve intikam peşinde koşmayacağız'. Biz reform adımlarını atarken intikam peşinde olmadıksa, Balkan coğrafyasına katkıda bulunurken de hiçbir şekilde inatla, kinle değil dostluk kardeşlikle geleceği inşaa edeceğiz" dedi.


"BALKANLAR'DA BARIŞI TESİS EDEBİLİRİZ"


Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç açılışta yaptığı konuşmada, Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlar'daki politikasına değindi. Aykaç, "Balkanlar'da barışı tesis edebiliriz. Balkanların geleceğini istikrar içinde Türkiye' nin öncülük ettiği bir bölge haline getireceği bir sempozyumdayız. Balkanlar bilindiği gibi Osmanlı devleti'nin batıda kazandığı ve son kaybettiği topraklardır. Osmanlı devleti Balkanlar ile güç kazanmış tamamen kaybettiğinde ise sahip oduğu gücünü tamamen yitirmiştir. 500 yıl boyunca Balkan coğrafyasını tek bir çatı altında birleştiren Osmanlılar kendinden önceki medeniyetlerin bıraktığı mirası kalkındırmak için tüm gücüyle çalışmıştır" dedi. Türkiye, Arnavutluk, Bosna - Hersek, Bulgaristan, Kosova, Makedonya, Karadağ, Sırbistan, Romanya, Yunanistan, İsrail ve Japonya'dan 78 bilimadamının katıldığıı sempozyum 13 Mayıs Pazar gününe kadar devam edecek.