Olay, Ulubatlı Hasan Mahallesi'nde 16 Mart 2011'de meydana geldi. İstanbul'da oturan 31 yaşındaki Ferdi Taşkıran, olaydan 2 yıl önce Kılıç ailesinin kızı 22 yaşındaki Fatma ile evlendi. Fatma hamile kalınca, kız kardeşi 15 yaşındaki Hülya ile annesi 47 yaşındaki Behiye Kılıç yardımcı olmak için Adana'dan İstanbul'a gitti. İstanbul'da kaldıkları süre içerisinde Hülya ile eniştesi arasında duygusal yakınlaşma oldu. Aile birlikte Adana'ya dönünce Hülya Kılıç ile Ferdi Taşkıran 11 Mart 2011'de ortadan kayboldu. Aile büyüklerinin aradığı ikili, 5 gün sonra Adana'daki evlerine döndü.

İddiaya göre, eve döndükleri gün Halil Kılıç, annesi, 2 kız kardeşi ve eniştesini tabancayla öldürdü. Zanlı Halil Kılıç, olayın ardından kaçarken cinayetin azmettiricisi oldukları ileri sürülen babası Ramazan Kılıç evinde, amcaları 44 yaşındaki İsmail Kılıç, 54 yaşındaki Halil Kılıç ve 36 yaşındaki Mehmet Kılıç ile akrabaları 56 yaşındaki Muhittin Ağaç ise İstanbul'dan Adana'ya dönerken yakalanarak gözaltına alındı. 5 kişi 'aile yakınlarını töre saikiyle öldürtmeye azmettirmek' suçundan tutuklandı.

BABASI CEZAEVİNDE ÖLDÜ

Katil zanlısı Halil Kılıç ise babası ve amcalarının tutuklanması üzerine 22 Mart 2011'de avukatıyla birlikte polise teslim oldu. Halil Kılıç'ın babası Ramazan Kılıç, 29 Mart 2011'de cezaevinde geçirdiği kalp krizi sonucu öldü.

Bütün sanıklar hakkında 'öldürme' ve 'azmettirmek' suçlarından 3'ü ağırlaştırılmış, 4'er kez ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kalp krizi sonucu ölen Ramazan Kılıç hakkında ise takipsizlik kararı verildi.

Sanık Halil Kılıç ilk ifadesinde, "Birlikte eve döndüler. Ferdi olayı doğrulayıp, bana hakaret etti. Amacım eniştemi öldürmekti. Ona ateş ederken kurşun, engel olmak isteyen anneme ve Hülya'ya da değdi. Daha sonra Fatma'ya da ateş ettim. Beni kimse azmettirmedi" dedi.

BABAM ÖLDÜRDÜ, SİLAHI BANA VERDİ

Sanık Halil Kılıç ile ilk duruşmada tahliye edilen 4 sanık, 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde karar duruşmasına çıktı. Son savunmasında ifade değiştiren sanık Kılıç, 4 kişiyi cezaevinde kalp krizinden ölen babası Ramazan Kılıç'ın öldürdüğünü ileri sürerek "Babam olayı gerçekleştirdikten sonra kendisinin hasta olduğunu söyleyip, 'Bu iş sana yakışır' diyerek silahı bana verdi. Ben de kabul ettim. Babam öldükten sonra da bir süre vasiyeti diyerek devam ettirdim. Ama annem rüyalarımda 'Oğlum niye kendini yakıyorsun' demeye başladı. İnsanlar bana 'anne katili' diyor. Ardık dayanamaz oldum. Gerçekleri anlatmaya karar verdim" diye konuştu. Tutuksuz sanıklar da haklarındaki suçlamayı kabul etmedi.

BU CEZA BİTER Mİ ?

Mahkeme heyeti, Halil Kılıç'ı annesi ve kız kardeşlerini 'töre saikiyle tasarlayarak öldürmek', eniştesini 'tasarlayarak öldürmek' suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Sanığı azmettirdikleri iddiasıyla yargılanan 4 akraba ise delil yetersizliğinden beraat etti.

Kararın ardından jandarmalar tarafından salondan çıkarılan sanık Halil Kılıç "Bu ceza biter mi? Hayatım bitti" derken, yakınları da duruşma sonrası sinir krizi geçirip duvarları yumrukladı.