Organize Sanayi Bölgesi karşısındaki Oto Tamirciler ve Tornacılar Sitesi'ndeki Zafer Akansoy'ın işlettiği makine imalatı yapılan atölyede 22 Haziran 2012 tarihinde meydana gelen patlamada, işyerinde çalışan biyoloji mühendisi Melik Duran (27) ile işçiler Ahmet Uysal (23), Umut Küçükarabacı (23) ve İsmail Tünel (22) yanarak can vermişlerdi. Ölen 4 kişinin cenazeleri, yapılan DNA testlerinin ardından yakınlarına teslim edilerek toprağa verilmişti.

Olayın ardından polis tarafından gözaltına alınan işyeri sahibi Zafer Akarsel, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Zafer Akansel'e iş yaptıran Yusuf Vasfi Özalp ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Patlama sonucunda 4 kişinin ölümüne neden olmakla suçlanan tutuklu sanık Zafer Akansel ile tutuksuz Yusuf Vasfi Özalp'in yargılanmalarına Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.

TAHLİYESİNİ İSTEDİ

Tutuklu sanık Zafer Akansel, patlamanın kendisine ait Meka Robotik ve Otomasyon şirketinde meydana geldiğini, burada patlayıcı madde üretiminin yapılmadığını söyledi. Patlamanın olduğu gün kendisinin kendisin kent dışında olduğunu belirten Akansel şöyle konuştu:

"Bu şirketimizde robot ve yapay zeka üzerine çalışmalar yapıyoruz. Projeler üretiyoruz. Son olarak Tafteet isimli taş kırma malzemesi için makine üretimi yaptık. Bu ürünü oluşturan 5 maddenin karışımını sağlayan bir makine geliştirdik. Makinenin ayarları için test üretimleri yapılıyordu. Test üretimler için gerekli malzemelerin aslını bilmiyorum. Malzemeleri Robtech firması göndermişti. Patlayan maddenin ne olduğunu bilmiyorum. Çünkü hazırladığımız ürün için gerekli olan maddelerin hiçbirinin patlama ve yanma özelliği yoktur. Olay sırasında şehir dışındaydım. Sistemin testlerini yapıp daha sonra istedikleri yere sistemi kuracaktık. Malzemelerin yanıcı ve patlayıcı maddeler olmadığına dair sözleşmemiz bulunmaktadır. Bu malzemelerin yanıcı ve patlayıcı madde olduğunu bilseydim bu ürünü yapmazdım. Çünkü aynı işyerinde zaman zaman ben ve ailem de bulunuyorduk. Üretilen ürünün içindeki malzemelerin patlayıcı ve yanıcı madde olmadığını gösteren 8-10 tane belge bulunmaktadır. Belgelerin resmi kurumlardan alınması nedeniyle biz inandık ve halen inanıyoruz. İşyerinin iskanı olmadığı için ruhsatı da yoktu. Ölenlerden Melik Duran bizim işyerimizde çalışmıyordu. Arkadaşının yanına gelip gidiyordu. KPSS sınavına girecek ve başarılı olmazsa bizimle çalışacaktı. Tahliyemi istiyorum."

PATLAMANIN NEDENİNİ BEN DE MERAK EDİYORUM

Tutuksuz yargılanan Robtech adlı şirketin müdürlüğünü yapan Yusuf Vasfi Özalp ise patlamanın nedenini bilemediğini söyledi. Özalp, "Kaya kırıcı için icat ettiğimiz ve Tafteet adını verdiğimiz malzemenin içinde pudra şekeri, amonyumoksalat, boroksit, boraks ve potasyum bulunmaktadır. Ürün genleşerek kaya kırmada kullanılmaktadır. Patent için başvurusunu yaptım. Ürünü uluslar arası pazara sürecektim. Hem ürün hem de ürünü oluşturan malzemelerin hiçbiri yanıcı ve patlayıcı maddeler değildir. Yanıcı ve patlayıcı maddeler olmadığına dair raporlar vardır. Patlamaya neyin neden olduğunu ne yazık ki bilmiyorum. Merak da ediyorum. Malzemeleri biz gönderdik. İşyerinde olmadığım için patlamanın nasıl olduğunu ve neyin neden olduğunu bilmem" dedi.

Ağır Ceza Mahkeme savcısı tutuksuz sanık Yusuf Vasfi Özalp'in de tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, savcının talebini kabul etmedi. Heyet, Zafer Akansel'in tutuklunun halinin devamına karar vererek duruşmayı 18 Ekim 2012 tarihine erteledi.

Duruşma nedeniyle Adliye önünde basın açıklaması yapan 'İşçi Ölümlerine Son Platformu' üyesi yaklaşık 30 kişi 'İşçi ölümlerine son, ekonomi büyüyor, işçiler ölüyor', 'İşçilerin ölümü kader değildir' ve 'İşçiler ölüyor, AKP susuyor' sloganları attı. Grup, basın açıklaması yaptıktan sonra olaysız dağıldı.