Duruşma öncesi, KESK İzmir Şubeler Platformu tarafından İzmir Adliyesi önünde bir basın açıklaması yapıldı. Adliye Sosyal Tesisler önünde toplanan, aralarında yargılanacak olan sendika üyelerinin de bulunduğu yaklaşık 150 kişilik grup, basın açıklamasının yapılacağı C kapısına kadar slogan atarak yürüdü. KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Yürütmesi Adına SES İzmir Şube Başkanı Veli Atanur, "Sizler yargıya, polis gücüne, hatta iktidara sahip olabilirsiniz. Ama unutmayın ki karşınızda hala bilincini koruyan, vicdan sahibi, onurlu milyonların örgütlü gücü var" diyerek arkadaşları hakkında dava açılmasına tepki gösterdi. İzmir'de çocukların geleceğine sahip çıkan kamu emekçilerinin yargılandığını belirten Atanur, "Kamuoyuhda 4+4+4 olarak bilinen, eğitimi piyasacı ve daha gerici bir düzene oturtmak isteyen yasaya karşı çıkan kamu emekçileri, 27 Mart'ta diğer illerden gelenler ile birlikte Ankara'ya doğru hareket etmek istemiş, ancak AKP'nin tüm yurtta ilan ettiği sıkıyönetim uygulamaları nedeniyle yola çıkamamıştı. Yola çıkmak üzere tutulan otobüslere polis zoruyla el konulmuş, seyhat hakkını kullanmak isteyen kamu emekçilerine gece yarısı gaz ve tazyikli su ile müdahele edilmişti. Yine 28 Mart günü mecliste görüşülen yasayla ilgili görüşlerini kamuoyuyla paylaşmak isteyen başta öğretmenler olmak üzere tüm emek güçlerine İzmir Polisi vahşice saldırmış, onlarca emekçi yaralanmıştı" diye konuştu.

İzmir'de bu yapılanlara dair suç duyurularının hasıraltı edildiğini, kimsenin kılını kıpırdatmadığını öne süren Atanur, öte yandan aralarında sendika başkan ve yöneticilerinin ve kendilerine destek verenlerin de bulunduğu 35 kişinin ise 'kamu görevlisine görevini yaptırmama' suçlamasıyla yargılandığını dile getirdi. Haklarında dava açılan arkadaşlarının demokratik haklarını kullandığını belirten Veli Atanur, "Hiçbir hukuk sisteminde sorumluluklarını yerine getiren kamu emekçileri suçlu gösterilemez. AKP bugün kendisi gibi düşünmeyen herkesi polis ve adliye süreçleri ile etkisizleştirmek ve itibarsızlaştırmak istiyor. Bizler bu sürecin mağduru olan herkesle yan yana gelerek bu ablukayı dağıtacağız. Çocuk gelinlere, çıraklık adı altında çocuk emeğinin sömürüsüne, adı seçmeli kendi zorunlu gerici derslere itirazımızı yükselteceğiz. Laik, demokratik, bilimsel ve anadilde eğitim talebeni her yerde dillendireceğiz. Karanlığa karşı özgür ve demokratik Türkiye talebimizden asla vazgeçmiyeceğiz. Bulunduğumuz her zeminde AKP ve onun gerici, piyasacı uygulamalarına karşı çıkmaya devam edeceğiz" dedi.

Açıklamanın ardından yargılanacak 35 kişi, alkışlarla davanın görüleceği duruşma salonuna gönderildi.

İzmir 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşmasına, tutuksuz yargılanan 35 sanık ile avukatları katıldı. Sanıklar, kimlik tespiti yapılmasının ardından ifade vermeye başladı.



BK(AÖ/SS)