Merkez Yüreğir İlçesi Akıncılar Mahallesi'nde oturan 30 yaşındaki Levent Çoban'ın evinde kaleşnikof marka silah, çok sayıda mermi ve mühimmat bulunduğu ihbarı üzerine polis ekipleri 23 Mart 2012'de operasyon düzenledi. Zemin katında Ali Çoban'ın ailesiyle, 2'nci katında ise Levent Çoban'ın babasıyla birlikte oturduğu 2 katlı binanın etrafında önlem alan polis ekipleri, arama yapmak üzere üst kata çıktı. İddiaya göre, bu sırada birinci katta bulunan Ali Çoban'ın tabancayla açtığı ateş sonucu başkomiser 47 yaşındaki Kemal Dağlı, polis memurları 38 yaşındaki Arafat Alkan ve 49 yaşındaki Esat Göçmen yaralandı. Polislerin de ateşle karşılık vermesi üzerine Çoban, evin arka kapısından çıkarak, kaçtı. Evde yapılan aramada 1 tabanca ve bu tabancaya ait 6 dolu fişek, binanın çatısında ise saksılara ekili halde 520 kök hintkeneviri bulundu. Levent Çoban'a ait cep telefonunda yapılan incelemede ise olay saatinde 32 yaşındaki Eray Çırak'ın cep telefonundan Levent Çoban'ın telefonuna 'Telefonu aç' ve 'Levent arka sokaktan dama geliyorlar' mesajlarını geçtiği saptandı.

Olaydan 103 gün sonra yakalanarak, tutuklanan Ali Çoban, hakkında '3 polisi kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 60 yıla kadar, silah ve uyuşturucu madde bulundurma suçlarından da 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

Tutuksuz sanıklar Levent Çoban hakkında 'silah bulundurmak, görev yaptırmamak için direnme ve uyuşturucu madde bulundurmak' suçlarından 12 yıla kadar, Eray Çırak hakkında ise 'suçluyu kayırmak' suçundan dolayı 5 yıla kadar hapis sezası istendi.

5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan sanık Ali Çoban, suçlamayı kabul etmedi. Çoban olay anını şöyle anlattı:

"Evde eşim ve çocuklarımla otururken üst kattan silah sesi geldi. Olaydan 2 ay önce hasımlarımın silahlı saldırısına uğramıştım. Yine onların geldiğini zannederek korkutmak amacıyla elimi pencereden dışarı çıkartıp, rastgele ateş ettim. Sonra da eşime polisi aramasını söyleyerek arka kapıdan çıkıp kaçtım."

Mahkeme başkanının "Neden eşini ve çocuklarını bırakıp kaçtın?" sorusuna ise Çoban, "Korkumdan kaçtım. Polis olduklarını bilseydim ateş etmezdim. Kapımızı açardım" dedi.

Tutuksuz sanıklardan Levent Çoban da silah bulundurmaktan dolayı girdiği cezaevinden olaydan bir gün önce çıktığını belirterek, "Kapımız açılırken 2 el ateş edildi. Ateş edenler polis olduklarını söylemedi. Ben de kapının arkasına saklanmaya çalıştım. Kapıdakilerin ateş etmesinin ardından aşağıdan da yoğun şekilde silah sesi gelmeye başladı. Polis olduklarını söylemediler. Ayrıca binanın çatısındaki saksılara ekilenler Hintkeneviri değil, biber fidesiydi" diye savunma yaptı.

Diğer tutuksuz sanık Eray Çırak da suçlamayı reddederek, "Ben polise yardımcı olmak için aradım. Polisin de haberi vardı" diye konuştu.

Sanıklardan şikayetçi olduklarını belirten polis memurları da operasyonu usulüne uygun olarak yaptıklarını savunup, eve girmeden önce polis olduklarını belirterek teslim olması yönünde çağrıda bulunduklarını söyledi.

Mahkeme heyeti, sanık Ali Çoban'ın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve suç vasfının değişme ihtimalinin yanı sıra tutuklu kaldığı süreyi de göz önünde bulundurarak tahliyesine karar verdi. Mahkeme heyeti, ayrıca olay yerinde keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.