Kocaeli'de 'Balıkçı Köyü' olarak bilinen ve yıllardır özellikle Marmara Denizi ile İzmit Körfezi'nin çeşitli noktalarında balık avı yaparak geçimlerini sağlayan Ereğlili balıkçılar da, diğer balıkçılar gibi endişe içinde gelişmeleri bekliyor. 24 metreden az derinlikte gırgırla ağ atamadıkları takdirde hamsi, palamut, istavrit, çinekop ve lüfer başta olmak üzere göç eden balıkları avlayamayacaklarını, balık tezgahlarının boş kalacağını öne süren balıkçılar, herkesin ağ yenileme ve tekne bakımı gibi işler için masraf ettiğini, bu yasakla herkesin teknesini satmak zorunda kalacağını iddia etti.

BÜTÜN BALIKLARI YUNANİSTAN AVLAR

Ereğlili tekne sahiplerinden Selehattin Seymen, "Yasakları koyanlara hayırlı olsun. Bizlere hayırlı olamayacak, vaziyet öyle gösteriyor" diyerek şöyle devam etti:

"Balığın akım suyunda avlanmamız yasak. O suda bizim avlanmamız ekimin sonunu bulur. Ekime kadar da balık Yunanistan'a gider. Bizim akımdan faydalanma şansımız yok. Olursa bir hamsi olur, diğer balıkları tutma şansımız yok ekimin sonuna kadar. Balığın aktığı yer 17- 18 metrelerde. Biz 24 metreden kıyıya inemeyeceğimize göre o balığı tutma şansımız yok demektir. Onun için denize çıkmanın da hiçbir anlamı yok."

SEZONA 3 GÜN KALA YASAK OLUR MU?

Dededen balıkçı olduğunu söyleyen Arif Erdoğan da, daha önce belde iken 2009'da Karamürsel İlçesi'nin mahallesine dönüştürülen Ereğli sakinlerinin birçoğunun balıkçılık yaptığını, marinada 100'ün üzerinde irili ufaklı tekne bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

"Burası dededen atadan beri balıkçı memleketi. İzmit Körfezi'nde av yasaklandı. Körfez'in ne manada yasak olduğunu da çözmüş değiliz. İnsanlar ağını, motorunun bakımını yaptı, kredi çekti. Sezona kalmış 3 gün Körfez yasak. Böyle bir şey var mı? İnsanları bir kalemde mağdur ediyorsun. İnsanları ekmeksiz bırakıyorsun, insanları memleketinden kovuyorsun. Ben Ereğli balıkçısı olarak konuşuyorum."

'BİZDE OKYANUS MU VAR'

Arif Erdoğan, 24 metre olayına da akıl ve mantığın almadığını belirterek şöyle devam etti:

"Bu balığın akım yolu 10 metre 11 metre. Senelerden beri böyle. Şimdi yetkililer diyorlar ki, 'Amerika'da ve AB ülkelerinde 50 metre.' Orda etrafında okyanuslar var, bizim etrafımızda okyanus mu var? Burada 50 metre olduğu zaman bu iş tamamen bitti. Mezarlık yani herkes. Bu işi kimse yapamaz bu şartlarda. İnsanlar şu anda mağdur. Türkiye'deki balıkçıların hepsi zor durumda. Buna sayın Başbakan'ın bir el atıp bu işi çözmesi lazım. Ayrıca AK Parti buradan var oldu. İlk seçimi kazandığı belde burası. Hani ne derler ya 'Kestane kirpisinden çıkmış hesabı' Gerisini siz düşünün taşının yani, bu iş böyle."

Diğer balıkçılar da, kendilerinin avlayabilecekleri balıkların 10- 15 metrede olduğunu, istavrit, hamsi, çinekop akım zamanı ve palamut balığının açıkta 30 metreden 24 metreden akmayacağını söylediler. Balıkçılar, bu yasağın kalkmaması halinde de burada Türkiye Cumhuriyeti balıkçısının tutamayacağı balıkları Yunan ve İtalyan balıkçıların tutacağını tekrarladılar.



MB(MB/COŞ)