1925 yılındaki Kürt isyanının lideri olan Şeyh Sait ve 46 arkadaşının asıldığı Orduevinin karşısındaki Dağkapı meydanında bir araya gelen ve aralarında Mazlum Der ile İHD üyelerinin de bulunduğu yaklaşık 20 kişilik bir grup, 'andımız kaldırılsın' pankartı ile 'Kürdüm, Türküm, Arabım, Müslümanım, Aleviyim, Hıristiyanım, Süryaniyim, Demokratım, Laikim, Türkiyeliyim, Darbeci değilim' dövizleri açtı. İlköğretim okullarında okutulan 'Andımız'a alternatif olarak hazırlanan andın okunmasından sonra yazılı basın açıklaması dağıtıldı.

'TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇOK KİMLİKLİ'

Mazlum Der şube yöneticisi Yahya Öger, ilköğretim okullarında okutulan 'Andımız'ın kaldırılması için 2008 yılından beri talepte bulunduklarını, ancak devletten bu isteklerine karşı somut bir adım atılmadığını belirtti. İdeolojik devletin, ideolojik eğitiminin yerini, farklılıkları zenginlik olarak gören özgürlükçü bir uygulamaya bırakmasını istediklerini kaydeden Yahya Öğer, şunları söyledi:

"Türkiye Cumhuriyeti, Türk etnik kimliğiyle beraber, otuzu aşkın diğer etnik kimlikleri barındıran, çok kimlikli bir mozaiktir. İlköğretimde her gün okutulan 'Andımız' da 'Türküm' ile başlayan ve 'varlığım Türk varlığına armağan olsun', 'ey büyük Atatürk, açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim' ve son olarak 'ne mutlu Türküm diyene' ifadeleri, Türkiye Cumhuriyetinin mozaik yapısına uymamaktadır. Bu ifadeler 'Türk' ırkını esas alan, Türkiye'deki diğer etnik kimliği görmezden gelen hatta asimile sonucu doğurabilecek ifadeler olmakla birlikte, ideolojik devlet algısını küçük çocuklara dayatan beyanlardır. Çocuklarımız ne Türklüğe ne de başka bir ırka varlıklarını armağan etme andını içmek zorunda bırakılmamalıdır."



RY,SS(GG/COŞ)