Bingöl'ün Karlıova İlçesine bağlı Taşlıçay köyünden 8 yıl önce gittiği İstanbul'da kot taşlama atölyesinde çalışan Vedat Yıldırak, 3 yıl önce Silikozis hastalığına yakalandı. 2 çocuk babası Yıldırak, hastalığa yakalandıktan sonra köyüne dönerken, tedavisini Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde devam etti. Ancak Yıldırak, dün hastanede yaşamını yitirdi. Yıldırak ile birlikte Taşlıçay Köyü'nde Silikozis hastalığından ölenlerin sayısı 8'e, Karlova İlçesi'nde ise 15'e yükseldi. Yıldırak, getirildiği köyünde gözyaşları arasında toprağa verildi.

Taşlıçay Köyü'nde yaklaşık, 50, Karlıova ilçe genelinde 150 kişinin Silikozis hastalığına yakalandığı belirtildi.

SiLİKOSİZ HASTALIĞI NEDİR?

Silikozis, taş ocağı, tünel ve diğer maden işçilerinin silisyum tozlarını uzunca bir süre solumaları sonucu gelişen bir pnömokon-yozdur. Silisyum akciğerler için çok tahriş edici bir maddedir. Bunun sonucu akciğerlerde yaygın iltihaplar ve bunu izleyen fibroz odakları ortaya çıkar. Hastalığın solunum sistemini bozup klinik belirtileri ortaya çıkarması 20-30 yıl gibi uzun bir çalışma süresini gerektirmektedir. Fakat bu tozlara yoğun bir biçimde hedef olan işçilerde hastalığın ortaya çıkması için 10 yıl yetmektedir. Hastalık uzun süre belirti vermeksizin sinsice ilerler. Akciğer dokusundaki değişiklikler zamanla amfizem, bronşektazi, kronik bronşit veya kor pulmonale tablolarına neden olabilir ve hastada bunlarla ilgili belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Nefes darlığı, hızlı solunum, öksürük, halsizlik, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, morarma, kan öksürme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bütün bu belirtiler genellikle ilerlemiş vakalarda ortaya çıkar. Bu da hastalığın teşhisinde gecikmeye neden olmaktadır. Silikozisli hastaların tüberküloz hastalığına yakalanma riskleri diğer insanlara oranla daha yüksektir. Silikozis vakalarının da özel bir tedavisi yoktur.



SB(GG/AAA)(FOTOGRAFLI)