Salihli'ye bağlı Kale Köyü'nde çiftçi Şerif Sarıkaya (47), 1990’lı yıllarda gezi amaçlı gittiği Azerbaycan’da İrade Bayramova ile tanıştı. Arkadaşlığı ilirleten çift, 4  Aralık 1996 günü Azerbaycan’ın Nahçıvan kentinde bulunan Türkiye Konsolosluğu’nda nikah masasına oturdu. Çift daha sonra Şerif Sarıkaya'nın memleketi Salihli’nin Kale Köyü’ne yerleşti. Sarıkaya çiftinin 15 yıl önce bir de oğulları olunca mutlulukları perçinlendi. Ancak İrade Sarıkaya tüm başvuralara rağmen bir türlü TC kimliği alamadı.

TC KİMLİK NUMARASI YOK DİYE HİÇBİR İŞLEM YAPILMIYOR

Yaşadıklarına isyan eden Şerif Sarıkaya, Konsoloslukta nikah kıyılırken Türkiye’ye gittiklerinde 10 gün içerisinde evlilik cüzdanı verileceği, 90 gün içerisinde de nüfus müdürlüğünden Türk kimliği verileceğinin söylendiğini belirterek tepkisini şöyle dile getirdi:

"Türkiye’ye geldiğimizde hakikaten 10 gün içinde bize Uluslararası Evlilik Cüzdanı verildi. Bu cüzdanı aldıktan sonra eşime kimlik almak için girişimlere başladık. Ancak aradan tam 17 yıl geçti yüzlerce yazışma, onlarca girişime rağmen hala eşime kimlik alamadık. Valilik Kaymakamlığa, Kaymakamlık başka bir yere gönderip duruyor. Ne yapacağımızı şaşırdık. Ama eşim Türkiye’de bulunduğu 17 yıllık süre zarfında tam dört seçimde oy kullandı. Benim eşim Türk vatandaşı değilse, kimliği yoksa nasıl oy kullanabilir? TC kimlik numarası uygulaması başladığı andan itibaren eşim oy kullanamadı. Eczaneler ise 'Biz ilaç ödemesini TC kimliği üzerinden alıyoruz. Eşinizin ise TC Kimlik Numarası yok' deyip ilaç vermemeye başladı. İçişleri Bakanlığı ile onlarca kez yazışma yaptık. Sürekli her yerde sıkıntı oluyor. Jandarma ve polis kimlik isteyecek diye eşim köyden dışarı çıkamıyor."

'SANKİ ESİR KAMPINDA YAŞIYORUM'

Konuşması sırasında gözyaşlarına hakim olamayan İrade Sarıkaya Bayramova (48) ise yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Azerbaycan’da Türk Konsolosluğu’nda Şerif ile resmi nikahımız kıyıldı. Çifte vatandaşlığa alınacağım belirtildi. 17 yıldır Türkiye’deyim ama hiçbir şeyden yararlanamıyorum. Türkiye’de sanki esir kampında yaşıyorum. Salihli’ye gitmek istediğimde acaba bir polisle karşılaşırmıyım, ya da kimlik sorarlar mı? diye korkuyorum. Kalbimde rahatsızlık var tedavi olmam gerekiyor, olamıyorum. Yokluk içinde yaşıyoruz. Devlet kapılarında aşağılandığım da oldu, bana bağıranlar da oldu. Memleketime, kardeşlerime hasretim. İki kardeşim öldü cenazelerine bile gidemedim. Bir suç işlesem cezaevine girsem bilirdim ki bir gün cezam bitecek ve özgür olacağım. Ama ben Türkiye’de ömürlük hapis cezası çekiyorum. Başbakanımız da bir baba. Benim de bir memleketim var, anam var, babam var. Allah rızası için birileri sesimizi duysun. Bize yardım etsin."

YILDIRIM ÇİFTİ DE AYNI DURUMDA

Yine Salihli ilçesine bağlı Kemer Köyü’nde oturan Menderes Yıldırım (48) ile evli Sevil Yıldırım Hasanova da (58), aynı zorlukları yaşadıklarını söyledi. Menderes- Sevil Yıldırım çifti İhsan (15), Fatih (14) ve Behiye (9) yaşlarında 3 çocuk sahibi olduklarını belirterek, kimlik sorunlarının çözümü için devlet büyüklyerinden yardım istedi.



ES(İÖ/COŞ)