Türkiye’yi ayağa kaldıran olay, geçen 27 Ağustos’ta, Karabağlar’daki General Asım Gümdüz Parkı’nda, akşam saatlerinde meydana geldi. Parkta ablasıyla oynayan 6 yaşındaki Umut Ceylan, bir anda kanlar içinde kalıp, "Yandım" diye annesini koştu. Oyuncaktan düştüğü sanılan minik Umut'un götürüldüğü hastanede, kurşunla yaralandığı anlaşıldı ama doktorların tüm müdahalesine karşın aşamını yitirdi.

Bir beyaz eşya firmasının satış bölümünde görevli baba 37 yaşındaki Ufuk Ceylan ile ay yaştaki ev kadını Gülhan Ceylan, daha birkaç dakika önce gülüp oynayan minik çocuklarının ölüm haberiyle yıkıldı.

Günlerce gözyaşı döken anne ve baba bireysel silahsızlanmanın simgesi olurken, İzmir polisi de çok titiz bir soruşturma yürüttü. Eldeki tek delil minik Umut’un vücudundan çıkarılan mermi çekirdeği oldu. Hesaplamalarda merminin 68 bin ayrı noktadan ateşlenmiş olabileceği ihtimali değerlendirilirken, şüpheli Can Kayı, geçen hafta, Karşıyaka Girne Caddesi’nde silahla yaralama olayına karışınca yakayı ele verdi. Uyuşturucu kullanmak, yaralama, hırsızlık suçlarından poliste 8 kaydı bulunan Can Kayı, aralarında husumet bulunan Enis D.’yi tabancayla yaraladı, bir gün sonra da yakalanıp bu olayla ilgili çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Can Kayı’nin olayda kullandığı el yapımı tabancanın, Umut Ceylan’ı hayattan koparan silahla aynı olduğu kriminal incelemede ortaya çıktı.

POLİSİ HEYECANLANDIRAN 7-8 TABANCADAN BİRİ

İzmir başta olmak üzere tüm Türkiye’nin rahat bir nefes almasına neden olan olayın, detayları da ortaya çıktı. Çalışmalarını titizlikle yürüten İzmir polisinin, küçük Umut’un ölümünün ardından bu tipteki tabancaya sahip olan veya şüpheli görüyen 1572 kişiyi mercek altına aldığı, Can Kayı’nın 1573’üncü kişi olduğu belirlendi. Soruşturma kapsamında, 196 tabancanın da balistik incelemeye tabi tutulduğu öğrenildi. Polisin, günlerdir sürdürdüğü soruşturmada, Can Kayı’dan ele geçen tabancanın, uzmanları heyecanlandıran ve sonuca götürmesi muhtemel olan 7-8 tabancadan biri olduğu kaydedildi.

GAZETE OKUMAMIŞ, TELEVİZYON SEYRETMEMİŞ

"Hayattan beklentisi olmayan kişi" şeklinde bir profil çizdiği belirtilen Can Kayı’nın, ifadesinin, cezaevinde bulunması nedeniyle polis tarafından değil soruşturmayı yürüten savcı tarafından alınacağı bildirildi. Yakalandığında donuk bakışlarda bulunan ve uyuşturucu bağımlısı olduğu bildirilen Can Kayı’nın, gazete okumayıp, televizyon da izlemediği, bunları yapması halinde suç aleti tabancayı yok ederek izini kaybettirmesinin mümkün olduğu açıklandı, şans olarak nitelendirildi. Buca Cezaevi’nde tutuklu bulunan Can Kayı’nın, Umut’un vurulduğunda çevrede bir düğün olmaması nedeniyle Yeşildere Yolu’ndan araçla geçerken havaya ateş açması ihtimalinin çok yüksek olduğu da vurgulandı.

Emniyet yetkilileri, son 20 yılda bu tipte 18 vaka yaşandığını, Umut’un öldürülmesinin tek çözülen olay olduğunu da dile getirdi.

UMUT'SUZ İLK BAYRAM

56 gün sonra buruk bir mutluluk yaşayan Umut’un annesi Gülhan ve babası Ufuk Ceylan ise, olayın çözülmesiyle soluğu önce İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay’ın yanında amlıp teşekkürlerini iletti, daha sonra da Menderes Çatalca Köyü Mezarlığı’nda yatan oğullarının kabri başında aldı. Gözyaşlarının sel olduğu ziyarette anne Gülhan Ceylan, “Benim için artık bayram bitti. Umut’umu alıp tüm bayramlarımızı bitirdiler. Oğluma müjdeli haberi vermeye geldim. Şükür annecim dedim, katilimizi bulduk. Onun vücuduna benim beynime giren o kurşun dün çıktı. O kurşunu katilin ciğerine atasım car. Ölümle kurtulmasın, işkence çektirsinler ona. Fotoğrafı gördüğüm kadarıyla insanlıktan nasibini almamış. Böyle insan beslenip salınsın istemiyorum" dedi.

Bu tip olayların önüne geçilmesi için oğulunun adının verileceği bir yasa çıkarılmasını isteyen baba Uf uk Ceylan ise bayramda kentte olmayıp şehir dışında olacaklarını söyledi.