Şenyurt Beldesi'ne bağlı Cihanlı Köyü'nde oturan Nuray Akpınar, 28 Ağustos 2010 tarihinde öğle saatlerinde ortadan kayboldu. Tülay-Nevzat Akpınar çiftinin 7 çocuğundan 4'üncüsü Nuray'ı bulmak için Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birliği, jandarma ve köylülerden olaşan 100 kişi seferber oldu. Köpeklerden de yararlanılan aramada bulunamaması üzerine o dönem ilköğretim okulu 6'ncı sınıf öğrencisi Nuray Akpınar'ın ayı kaçırdığı iddiası ortaya atıldı. Şenyurt Yaylasın'daki ormanlık alanda ihbar üzerine arama yapan jandarma, 1 Eylül günü kayıp kızın cesedini toprağa gömülü olarak buldu. Gözaltına alınan aynı köyden dört erkek çocuktan S.K. ile A.D., tutuklandı.

Erzurum Cumhuriyet Savcısı tarafında hazırlanan iddianamede tutuklu bulunan S. K. ile A. D. hakkında 'Çocuğun zincirleme nitelikli cinsel istismarı, nitelikli kasten öldürmek' suçlarından 22-35 yıl hapis istemi ile dava açıldı.

Otopsi raporuna dayandırılarak hazırlanan iddianamede Nuray Akpınar'ın 27 yerden kesici ve delici aletle yaralandığı ve iple boğma sonucu öldürüldüğü ifade edildi. Erzurum 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde cinsel istirmar suçlarını kabul etmediğini belirten S.K., Nuray Akpınar'ı A.D.'nin ipi boğazına geçirip ayağı ile yüzüne bastırarak boğduğunu öne sürdü. S.K., "Bıçakladıktan sonra 'Hastaneye götürelim' dedim. A.D., kabul etmedi. Olanlardan pişmanım. Nuray benim yanıma gelmişti fakat beni öpmedi. Yakalandığımda korkudan ne söylediğimi bilmiyordum" diye konuştu.

Cinsel istimar suçunu kabul etmeyen A.D., arkalarından S.K.'nın kızı korkutmak amacıyla bıçakladığını, daha sonra kendisinden de bıçaklamasını istediğini ifade ederken, "Daha sonra boğduk. Nuray ile cinsel ilişkimiz olmadı. Korktuğumdan o şekilde beyanda bulundum" dedi.

Nuray Akpınar'ın babası da kızının neden öldürüldüğünü bilmek istediğini söyledi. Nevzat Akpınar, sanıkları önce Allah'a sonra da yüce Türk adaletine havala ettiklerini belirtti.

İddianamede yer alan tutuklu A.D. ve S.K.'nın ifadelerine göre, Nuray Akpınar ile cinsel ilişki kurdukları belirtildi. Olaydan önce 2-3 kez cinsel ilişkiye girdiğini öne süren A.D., son olarak 2010 yılının bahar aylarında Nuray ile kendi rızasıyla birlikte olduklarını bildirdi. Arkadaşları olan M.F.D., Y.E.B. ve S.K.'nın da kızla cinsel ilişkiye girdiğini iddia eden A.D., şunları anlattı:

"28 Ağustos günü S.K. ile beraber köyün karşısındaki tepeye giderken Nuray da peşimizden geldi. Nuray daha önce bize 'Bana para vermezseniz bana tecavüz ettiğinizi söylerim' dedi. Bunun üzerine S.K. ile birlikte Nuray'ı öldürmeyi düşündük. S.K.'nın elinde odun sıyırmak için bıçak vardı. Bana 'Gel bunu şurada öldürelim. Yoksa bu bizi köylülere söyler bize laf gelir. Nuray'ın ağzını tut' dedi. Bunun üzerine ben Nuray'ın ağzını tuttum. S.K. ise, göğsünün altına doğru ve karnına 3-4 kez bıçağı sapladı. Ardından S.K. tuttu ve ben aynı bıçakla karın boşluğuna vurdum. Hastaneye götürürsek olayın duyulacağını düşünerek vazgeçtik. Sonra otların arasında bulduğumuz ipi iki yandan tutarak Nuray'ın boynuna geçirdik. S. K. ile beraber iki yandan ipi çekerek boğduk. Sonra da orada toprağa gömdük."

"BENİ ÖPMEYE BAŞLADI" 

Nuray'ın Y. E. B. ile cinsel ilişkiye girdiğini duyduğunu söyleyen S. K. ise savcılıkta " Olay günü Nuray yanıma geldi. Beni öpmeye başladı. Tahrik oldum pantolonumu çıkardım. Aynı şekilde Nuray da çıkardı. Çıplak yattık ancak ilişkiye girmedik. Üzerimizi giydikten sonra Nuray olay yerinden ayrıldı. 2 saat sonra A. D. ile bize ait araziye gitmeye karar verdik. Odun kesmek için yanıma bıçak almıştım. Nuray arkamızdan geliyordu 'Bana para verin yoksa ilişkiyiye girdiğimizi herkese söylerim' dedi. Korkmaya başladım. A.D. 'Sen dün bunu öldürelim demiştin, işte fırsat ' dedi. Ellerini A.D.'nin kemeri ile bağladık. A.D. ağzını tuttu, ben de bıçağı 4 kez sapladım. Bıçağı A.D. aldı ve bu kez ben tuttum, o vurdu. Daha sonra ölmediğini düşünerek balyalar üzerindeki ipi kesip tekrar Nuray'ın yanına geldik" diye konuştu.