12 Eylül 1980 darbesiyle ilgili dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya, telekonferansla mahkeme karşısına çıktı. Kimlik tespiti, taleplerin ve itirazların alındığı ilk günde iddianamenin tamamı da okundu. Duruşma yarına ertelendi.

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıkların avukatlarından Bülent Hayri Acar'ın yanı sıra, müdahilliklerine karar verilen Başbakanlık, TBMM Başkanlığı, CHP, MHP, DİSK ve Hak-İş'in de arasında bulunduğu bazı tüzel kişiler ile gerçek kişilerin avukatları, müdahillik talebinde bulunanlar ve izleyiciler katıldı.

Sanık avukatlarından Sezin Duygu Tuncer, Ankara GATA'da bulunan Kenan Evren'in, Avukat Mithat Burak Başkale ise İstanbul GATA'daki Tahsin Şahinkaya'nın yanında hazır bulundu.

Sanıkların yanında, görüntülerini duruşma salonuna yansıtmakla görevli teknik personelin yanı sıra, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Kalem Müdürü ile İstanbul'daki Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'nin kalem müdürü de bulundu.

Duruşma salonundaki ekranlarda önce Tahsin Şahinkaya görüldü. Şahinkaya, sırt kısmı kaldırılan yatakta yarı yatar vaziyette ve göğsüne kadar örtülü vaziyette bulunuyordu.

Ankara GATA'da ise ilk görüntü boş bir yatak oldu. Bir süre sonra, siyah giyinmiş olan Kenan Evren, bir kadının yardımıyla yatağa uzandı. Evren de sırt kısmı kaldırılan yatağında yarı yatar vaziyette ve üstü örtülerek, duruşmayı takip etti.

TEDBİR TALEBİ REDDEDİLDİ

Duruşmada, sanıkların mal varlıklarına tedbir konulmasına ilişkin mahkemenin ret kararına itirazda bulunulduğu, bu itirazın da reddedildiği açıklandı.

Müdahil avukatlarından Ömer Kavili söz alarak, usulü itirazda bulundu. Kavili, sanıkların görüntülerinin tam görülmediğini savundu ve şunları söyledi:

''Teknisyenin insafına kaldık. Sanıkların yüzlerini, beden dillerini göremiyoruz. Kameralar tüm odayı dolansın, bulundukları yerleri göremiyoruz. Sanıkların yanında müdahil avukatlarından ikisinin hazır bulunmasını istemiştik, bu reddedilmişti. Oysa sanığın avukatı bulunmaktadır. Gerçekleştirilen teknik bağlantı yüzeysel ve hukukun ilkelerini çiğnemektedir. Sanıkların beden dilini göremememiz, bulunduğu ortamın sesini duyamamamız ve teknisyenin kadrajına teslim edilmiş olmamızı kabul edemeyiz.''

Avukat Fikret Babaoğlu ise salonda pek fazla kişi bulunmadığını öne sürdü ve aleniyetin sağlanmadığını kaydetti. Babaoğlu, görüntülerin mahkeme dışında da izlenmesinin sağlanmasını talep etti.

Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, mahkeme salonu dışına görüntü verilmesinin kanunen yasak olduğunu söyledi.

Bunun üzerine söz alan Avukat Kavili, salonda önceki celse MİT'e ait kayıt sistemi bulunduğunu ileri sürerek, bu sistemin kaldırılmasını ya da kayıtların bir suretinin avukatlara verilmesini istedi.

Başkan İnce ise mahkemede bulunan sistemin, bir başka davadaki ''gizli tanık'' dinlenmesi için kurulduğunu belirtti ve ''Mahkememiz salonuna bahsettiğiniz tarzda bir müdahalenin olması mümkün değildir. Haksız eleştirilerle duruşmanın uzamasına sebep oluyorsunuz'' dedi.

Müdahil avukatı Mehmet Horuş ise ''Sanıkların belli bir tıbbi yardım almaları gerektiği gözüküyor. Tüm tıbbi malzemelerin yargıç kontrolünde olmasını istiyoruz. Duruşma sırasında aldıkları ilaçlara kadar, her türlü tıbbı müdahale kayda geçsin. Duruşma sırasında ilaç alacaklarsa dahi hakim kontrolünde alsınlar'' diye konuştu.

Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin, müdahil avukatlarının talepleri değerlendirildiğinde, CMK'nın 182. maddesine göre duruşma için gerekli aleniyetin sağlandığını, duruşmaya ilişkin diğer tedbirlerin mahkeme heyetine ait tasarruflar olduğunu ve bu tasarruflara ilişkin herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını ifade etti. Tuğtekin, sanıkların, CMK'nın 196/4. maddesi dikkate alınarak sorgulandıkları ve gerekli teknik hazırlıkların yapıldığını kaydederek, müdahil avukatlarının taleplerinin reddini istedi.

Bir kez daha söz alan avukat Kavili, savcıların taleplerini gerekçelere dayandırmaları gerektiğini söyleyerek, ''Dile getirilen hususlarla ilgili somut bir şey söylemeden, ezber ve alışkanlık çerçevesinde mütalaa verilmiştir. Gerekçesiz olan bu mütalaanın aksi yönünde, taleplerimiz doğrultusunda karar verilsin'' dedi.

Sanıkların avukatı Bülent Acar ise müdahil avukatlarının talebinin reddini istedi.

ARA KARARLAR

Mahkeme heyeti, baş başa kısa süre müzakerenin ardından taleplere ilişkin ara kararlarını açıkladı.

Ara kararda, ''salonunda müdahilliğine karar verilen kurum temsilcileri, özel kişiler, seyirciler, medya temsilcileri, müdahillik talebinde bulunmamakla birlikte iddianamede ismi geçen kişilerin bulunduğu'' belirtilerek, ''aleniyetin sağlandığı'' kaydedildi.

Müdahil avukatlarından en az 2'sinin sanıkların yanında bulundurulmasına ilişkin talebin de daha önce reddine karar verildiği anımsatılarak, yeniden değerlendirilmesine gerek görülmedi.

Evren ve Şahinkaya'nın bulunduğu yerde, mahkemece görevlendirilen yazı işleri müdürü ile teknik işlemlerin devamlılığı için orada bulunması gereken görevliler, sanık avukatı ve sağlık görevlileri dışında kimsenin bulunmayacağına ilişkin tedbir alınmasına karar veren mahkeme, sanıkların savunmalarının alındığı yerin görüntülerinin, kamera gezdirilerek zaman zaman gösterilmesine, sanıkların görüntülerinin daha iyi yansıtılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasına ve sanıklar için ilaç ve tıbbi müdahaleye gerek duyulması halinde, bu yerlerde bulunan yazı işleri müdürlerine bilgi verilerek, duruşmaya ara verilmesine ve bunun tutanak altına alınmasına karar verdi.

Heyet, daha sonra ara kararların yerine getirilmesinin sağlanması için duruşmaya yaklaşık 10 dakika ara verdi.

Aranın ardından, sanıkların savunmalarının alınacağı yerlerde bulunan görevlilerin isimleri, sesli ve görüntülü bağlantıyla tutanak altına alındı.

Söz alan Avukat Kavili, sanıkların yanında ''hakim'' bulunması gerektiğini ifade ederek, ''hakimlik yetkilerinin, hakim olmayan kişilere devredilemeyeceğini'' söyledi.

Buna karşı görüşü sorulan sanık avukatı Bülent Acar ise naip hakim bulunmamasının, savunma haklarını kısıtlamadığını beyan etti.

KİMLİK TESPİTLERİ

Sonrasında ise Evren ve Şahinkaya'nın kimlik tespitleri yapıldı.

Kenan Evren, kimlik tespiti sırasında ikamet adresi olarak, ''Ankara'da Merkez Orduevi'nin yanındaki'' askeri lojmanı bildirdi. Evren, eğitim ve aylık gelir durumuyla ilgili, ''Aylık gelirim 13 bin 330. Eğitim durumum, Askeri Akademi mezunuyum'' dedi.

Tahsin Şahinkaya ise adres olarak ''Fenerbahçe Orduevi Korumalı Lojmanlar''ı gösterdi. Askeri Akademi mezunu olduğunu belirten Şahinkaya, aylık gelirinin 6 bin 800 olarak açıkladı.

Soruların bazılarını iyi duyamayan Evren ve Şahinkaya'ya, bu bilgiler alınırken, yanlarında bulunan kişiler yardımcı oldu.

Duruşmada kimlik tespitleri sonrasında, hazır edilen spiker vasıtasıyla iddianamenin okunmasına geçildi.

İddianame okunurken, Avukat Kavili, ''Başkan Bey, (sanıklar) sanırım uyuyorlar'' dedi. Bu söz üzerine salondaki bazı kişiler güldü.

İddianamenin 9. sayfasına kadar okunduktan sonra duruşmaya saat 13.00'e kadar ara verildi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Öğleden sonra da iddianamenin okunmasına devam edildi. İddianamenin bitmesinden sonra duruşma yarına ertelendi.