Kayseri’de müzik öğretmeni olarak çeşitli okullarda görev yaptıktan sonra, 17 yıl önce Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik bölümünde Türk Sanat Müziği uzmanı olarak göreve başlayan Cengiz Kılıç ud, saz, mandolin, cümbüş, kabak kemane, cura, gitar, keman başta olmak üzere 20’ye yakın müzik aletini çalabiliyor. 30 metrekarelik odasının tavanını paraşütle kaplayan, tavana folklorik kıyafetler, davul, zurna ve tef asan Cengiz Kılıç şunları anlattı:

"Türk Sanat Müziği dalında ögrencilere ders veriyorum ama, şarkıların yanı sıra türkü, yerli ve yabancı pop müzik başta olmak üzere dünyada çalınan tüm müzik eserlerinden oluşan 40 bine yakın eser bilgisayarıma kayıtlı. Zaman zaman bilgisayara format çekerken, bazı parçaları yitiriyorum. Plak koleksiyonum da hayli geniş. 1960’lı yıllardan bu yana bir çok plağı biriktirdim. Odamda öğrencilerim bunları çalıp, dinliyor. Ögrencilerim odama girdiği zaman tamamen müzikle ilgili eser, plak, cd, klasörlere yüklü notalar, duvarlara asılı plaklar, folklorik kıyafetler, bilgisayardan yükselen müzik sesi, duvara asılı tümü bana ait, çaldığım müzik aletleri onları rahatlatıyor. Öğrenciler kendi aralarında odama 'Terapi' Odası adını takmışlar."

1970’li yıllarda çok moda olan, iki topun birbirine çarpmasıyla ses çıkartan 'Lak Lak'ı da maharetle kullanan Cengiz Kılıç, Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik bölümündeki derslerini zaman zaman odasında verirken, diğer öğrencilerin oturması için otomobil lastiklerini üst üste koyup, yağlı boya ile boyadıktan sonra üzerine birer minder yerleştirerek ilginç bir sandalye oluşturmuş.



OE,DÖ(OE/COŞ)