1. Marmara ve Karadeniz konferansı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladı .Konferansa Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Turmepa Deniz Temiz Derneği kurucu ve onursal başkanı Rahmi Koç, Turmepa Deniz Temiz Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Yaramancı ve davetliler katıldı.


" DENİZLERİMİZİN YÜZDE 95 ORANINDA KARASAL ATIKLAR TARAFINDAN KİRLETİLİYOR "


Konferansta konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, şunları söyledi:


"Esasında denizlerimizin temiz tutulması genel anlamda yaşam alanımız olan gezegenimizin temiz tutulması gibi hepimizin ortak sorumluluğudur. Çünkü bu bizim ortak mirasımızdır. Denizler bu büyük fotoğraf içinde çok daha önemli bir yer tutmaktadır. Denizler öyle önemli ki denizler olmasa insanlığın yarısı açlıktan yarısı soğuktan ölür. 7 milyar insanı besleyen taşımacılığın yüzde 86'sı denizlerden yapılıyor. Hayat tamamen yok olur gider. O kadar önemli birşeyden bahsediyoruz. Zannediliyor ki 'denizleri gemiler kirletiyor'. Denizler yüzde 95 oranında karasal atıklar tarafından kirletiliyor. Buna şaşırmamak lazım. Sahil şeridimizde bütün sanayi tesislerimizin ağırlıklı olarak mevcut olduğunu ilave edersek denizlerimizin ne kadar büyük bir tehdit altında olduğunu ne kadar savunmasız olduğunu anlayabiliriz."


" DENİZLERİMİZİ 24 SAAT GECE GÜNDÜZ İZLİYORUZ"


Denizin bir kültür, tarihi ve ekonomik bir kaynak olduğunu kaydeden Bakan Yıldırım, "Doğrusu deniz bir kültür deniz bir tarih deniz ekonomik kaynak üreten önemli bir alan. Bakın biz Türk milleti olarak denize o kadar ilgiliyiz ki çocuklarımızı Deniz, Derya, Meltem, Bora, Tayfun gibi isimlerle çağırıyoruz. Deniz sevgisi milletimizde yeni olan birşey değil çok eskiden beri var ancak bu sevgiyi korumaya ne kadar dönüştürebiliriz bunu konuşmamız lazım" diye konuştu.


Yıldırım, bakanlık olarak denizleri 24 saat izlediklerini de belirterek, şöyle konuştu:


" Bunun yanı sıra biz bakanlık olarak denizlerimizi 8 bin 484 km' lik sahil şeridimiz boyunca 24 saat gece gündüz izliyoruz. 100 bin mesafaye kadar münhasır bölgeleri kendi karasularımızı izliyor onun ötesinde de merih dediğimiz bir sistem ile bin mile kadar gemileri takip ediyoruz. Ankara' da bir merkezimiz var. Ayrıca İstanbul'da kıyı emniyeti genel müdürlüğü var. Bunun envanterinde 4 bin ton bariyer var. Bu konuda örnek bir uygulama yaptık 11 kuruluşa görev verdik. Herhangi bir deniz kazası meydana geldiğinde neler yapacaksınız ? Kirlilikle mücadeleye nasıl katkı sağlayacaksınız bu konularda görev verdik. Bugüne kadar 12 tane tatbikat yaptık. Önemli olan olay değil, olaydan sonra ne yapacaksınız ? Genellikle bir kaza yaşandığında gemi, hava, tren kazası farketmez, eğer o krizi yönetmeye hazır değilseniz başarılı olmanız mümkün değil."


" HEPİMİZ ELELE VERECEĞİZ "


Denizleri koruma konusunda herkesin elele vermesi gerektiğini ifade eden Bakan Yıldırım, " Bu işte farkındalık oluşturmak gerekiyor. Bu onlardan bir tanesi. En önemlisi Deniz Temiz derneği yıllardan beri bunu yapıyor. Belediyelerimizde buna benzer yıllardan beri faaliyetler var. Biz bakanlıklar olarak yasaları hazırlıyoruz; yürürlüğe sokuyoruz. Gerekli uluslararası ulusal kuralların uygulanması için gayret ediyoruz ama bu herşeyden önce eğitimle olacak. Bütün insanlar ülkemizdeki tüm vatandaşlarımız, denizlerimizin ortak mirasımız geçmişten aldığımız geleceğe devredeceğimiz bir emanet olduğu bilinciyle hareket edecek. Bunu bir bilinçlenme bir farkındalık oluşturmaya mücadeleye dönüştürebilirsek, o zaman amacımıza daha iyi ulaşmış olacağız " dedi.


" İSTANBUL VE DENİZ BİRBİRİNDEN AYRILMAZ İKİ ÖNEMLİ HUSUSTUR "


İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise, "Bu şehrin çiçeği altın yaldızlı suyu allı pullu. Bu şehrin güzel suyunu, deniz suyunu Tarabya'dan İstinye'den seyredebilirsiniz. İsterseniz akşam güneşinde nasıl isterseniz öyle seyredersiniz. Bu şehir deniziyle hepimizi kucaklar sarar ve en güzel duygularımızı hissettirir. Bunda deniz kültürünün çok büyük önemi vardır. İstanbul ve deniz birbirinden ayrılmaz iki önemli husustur. Bu güzel şehri sürdürülebilir bir şehir olarak muhafaza etmek çok önemli. Bugün bunun nasıl yapılacağına bakıyoruz" diye konuştu.


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da, " Günde 2.5 milyon metreküp su kullanan bir kentin atığının bertaraf edilmesi, 15 bin ton çöp üreten bir kentin bunları düzeltmesi gerekir. İstanbul bir deniz kenti. 623 km olan sahil bandı olan bir şehir. Denizlerin sadece 19 km' sinde denize girilebilir hale gelmiş bu zamana kadar. Çözüm ortakları şehirlerde yerel yönetimler ve insanlardır. Hep beraberce bunun çözüm yolunu bulmak ve bireysel olarak bilinçlenmek zorundayız. Biz Türkiye Belediyeler Birliği olarak gezegenimizde çevre kirliliği ile mücadele çalışmalarını yürütmekteyiz. İstanbul'da 623 km lik sahil bandının 421 km' sinde denize girilebilir hale geldi " dedi.


"YATÇILAR ARTIK DİKKAT ETMEKTEDİRLER"


TURMEPA Deniz Temiz Derneği'nin kurucu ve onursal başkanı Rahmi Koç ise, " 2008 yılından yapılan bir araştırmaya göre 50 yılda Karadeniz'deki balık türünün yarı yarıya azaldığını yani 52'den 26'ya indiğini düşünün. Sadece Marmara denizinde 70'li yıllarda görülen 127 balık türü sadece 4 -5 'e inmiştir. İşin vahameti de buradan belli oluyor. Bu arada size sevindirici bir haber vermek istiyorum. Boğaz'da yunuslar görülmeye başladı ve denizlerimizde uskumru türü tekrar oluştu. Yatçılar artık dikkat etmektedirler " diye konuştu.


PÇK-ÖA (MK) (FOTOĞRAF)