Kosova'da "Yasadışı organ nakli " yaptıkları iddiasıyla aralarında tutuksuz sanık Dr. Yusuf Erçin Sönmez'in de bulunduğu 4 sanığın yargılandığı davanın 2. duruşması görüldü. İstanbul Adalet Sarayı'ndaki 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Dr. Yusuf Erçin Sönmez, Tahsin Özusta ile avukatları katıldı. Tutuksuz diğer sanıklar Moshe Harel ve Kenan Demirkol ise duruşmaya katılmadı. Önceki duruşmaya katılmayan Sönmez, ilk olarak bu duruşmada hakim karşısına çıktı ve savunmasını yaptı. Kimlik tespiti yapılan Sönmez, genel cerrah, evli, üç çocuğu bulunduğunu ve aylık gelirinin ise 8 bin TL olduğunu belirtti. İddia edilen suçları işlemediğini söyleyerek savunmasına başlayan Sönmez, "Ben Kosova'daki hastanede ülke yasalarının izin verdiği ölçüde bir doktor olarak görev yaptım. Benim organ ve doku ticareti yaptığıma ilişkin oratada hiçbir delil yoktur. İddialar gerçek dışıdır" dedi.


"PROTOKOL DEFTERİ KAYBOLDU"


Hastanede yapılan bütün işlemlerin protokol defterinde kayıtlı olduğunu buna bakıldığında herşeyin görüleceğini belirten Sönmez, "Ancak bu defter daha sonra ortadan kayboldu. Protokol defterini tanzim edilen tutanaklarda polisin aldığı belirtildiği halde bugüne kadar protokol defteri ortaya konmamıştır. Delil olarak dosyaya konan makbuzlarda ise bazı hastalar alıcı olarak görünyüyor ancak vericisi görünmüyor. Bazıları ise verici olarak görünüyor ama alıcısı yok" diye konuştu.


"SIRBİSTAN PROPAGANDASI" İDDİASI


Türkiye'de bazı basın kuruluşlarının kendisinin üzerine gittiğini öne süren Sönmez, bu durumun Sırbistan için de bulunmaz nimet olarak görülerek kara propaganda unsuru olarak kullanıldığını söyledi. Sönmez, "Bu olayın ortaya çıkma nedeni, benim görüşüme göre Sırbistan propagandasıdır" dedi. Sönmez, Kosova'da çalıştığı hastanede organ ve doku nakli yapılmasına verilen yasal iznin sahte olduğuna dair bilgisi olmadığını iddia eden Sönmez, "Ben Kosova'da çalıştığım sürede yalnızca Yılmaz Altun'a organ nakli yapıldı. Bu durum zaten protokol defterine kayıtlıydı. İddia edilen hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum, suçsuzum" dedi.


"BEN BÖBREĞİMİ SATMADIM"


Ardından duruşmada Tarık Eren tanık olarak dinlendi. Tanık Eren, 2008 yılında çalıştığı şirketin görevlendirmesiyle Kosova'daki hastanedeki bazı makinaların periyodik bakımlarını yaptığını belirtti. Kosova'ya gittiği zaman hastanede organ nakli yapıldığına şahit olmadığını savunan Eren, "Ben Kosova'da tedavi yada muayene olmadım. Bana cerrahi bir müdahalede bulunulmadı. Ben böbreğimi satmadım. Hatta savcılık soruşturmasında böyle bir iddia ortaya kondu. Savcı beni Cerrahpaşa Hastanesi'ne gönderdi tetkiklerim yapıldı. Böbreklerimin alınmadığı anlaşıldı" diye konuştu.


Duruşma eksiklerin giderilmesi için ertelendi.


DR. SÖNMEZ'İN 171 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 4 şüpheli hakkında "Teşekkül halinde organ veya doku ticareti yapmak", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve üye olmak" suçlarından iddianame hazırlanmıştı. Şüphelilerden Yusuf Erçin Sönmez ile Moshe Harel'in, organ ticareti suçunun 11 kez işlemeleri nedeniyle TCK'nın "organ veya doku ticareti yapmak" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 90 ile 171 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, şüpheli Kenan Demirkol'a da 5 kez "doku veya organ ticareti yapmak" ve "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçlarından 41 ile 78 yıl arasında değişen hapis cezası verilmesi talep edildi. Diğer şüpheli Tahsin Kubilay Özusta'nın da "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" ve "doku veya organ ticareti yapmak" suçlarından 9 ile 18 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istendi.


CT (MK)