Atatürk Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar ve Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü ve Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yıldız Akpolat, sosyoloji Bölümünde yüksek lisans öğrenciler i ile son bir yılda 'Erzurum Ceza ve Tutukevi'nde bulunan mahkum ve tutuklular üzerine bir analiz' konulu araştırma yaptıklarını bildirdi. Kişileri suça iten nedenler araştırılıp çözüm önerilerinde bulunulması ve suç oranlarının azaltılmasına katkı sağlamak amacıyla bin 250 mahkum ve tutukludan 372'sine 57 soruluk anket uyguladıklarını ifade eden Doç. Dr. Akpolat, Kültür Merkezi Mavi Salonda düzenlenen panelde anket sonuçlarının değerlendirmesini yüksek lisans öğrencilerine yaptırdı.

"KIRMIZI, YEŞİL ARABA KULLANDIKLARI GÖRÜLMÜYOR"

Proje analisti Ebru Kurdal değerlendirme yaparken şunları söyledi:

"Uyuşturucu kullanmada okul yaşındaki çocuklarda arkadaş çevresinin etkisi var. Kuryeler ise işsizlikten dolayı bunu meslek haline getirdiklerini, para kazandıklarını söylüyor. Bu yolu seçip, büyük paralar kazanıyorlar. Bu işin alışverişini yaparak mutlu olduklarını belirtiyorlar. İşsiz insan uyuşturucu pazarlayarak büyük miktarda para kazandığı zaman siyah takım elbise giyip, siyah araba alıyor. Yani Polat Alemdar da olduğu gibi üzerinde siyah bir palto, siyah bir takım elbise vardır ve siyah bir araba kullanır. Hani bir şekilde kırmızı, yeşil ve benzeri araba kullandığı hiçbir şeklide görülmemiştir. Siyah güç göstergelerinden birisidir."

CİNSEL SUÇLAR ÇOCUKLAR ÜZERİNDE İŞLENİYOR

Ebru Kurdal, cinayet işleyen erkeklerin kendilerini 'nefsi müdafa, haketti, ailevi sorunlar, kader ve mecburiyet' diyerek savunduklarını belirtti. 15-18 yaş aralığında birisinin işlediği cinayetten dolayı gurur duyduğunu ve bunu yaparken de hiçbir şey hisssetmediğine işaret eden Kurdal, kapalı toplumlarda kan davası gibi suçların meşru sayıldığını belirtti. Kadının menepozdan sonra cinsel isteğinin azaldığını, erkeklerin ise andrapoza girdiğini ve cinsel isteğinin arttığına dikkati çeken Ebru Kurdal, şöyle devam etti:

"Bundan kaynaklı erkek ilgisini dışarıya yöneltiyor. Bunu da çocuklar üzerinde gösteriyor. Yani erkek suçu işlerken genç bir kıza işlediği zaman evliliğe gitmek zorundadır. Fakat çocukta böyle bir durum yok. Bu durumla karşılaşan çok küçük çocuklar karşımıza çıkmaktadır. 'Korkarlar, aileye anlatamazlar' diye cinsel suçlar çocuklar üzerinde işlenmektedir. Yine 15-18 yaş arasındaki çocuklar ergenlik döneminde cinsel isteği artınca bu suçu yansıtıyorlar ve 'Çocuktum cahildim' diye savunma yapıyorlar. "



NÖ(KS/AK)