Diyarbakır Tabipler Odası'nın düzenlediği, yaklaşık 15 ülkeden 50 uzman konuşmacı ile 800 hekimin katılması beklenen 4'üncü Mezopotamya Tıp Kongresi 7-9 Haziran tarihinde Diyarbakır'da yapılacak. Kongrenin bugün yapılan tanıtım toplantısına Kongre Onursal Başkanı Dr. Adem Avcıkıran, Kongre Başkanı Dr. Mehmet Dursun, Kongre Sekreteri Dr. Şeyhmus Özmen ile düzenleme kurulu üyeleri katıldı. Kongre Onursal Başkanı Dr. Adem Avcıkıran, kongrenin bilimsel sunu amacı dışındaki en önemli amacının Kürt dilinin bilimsel alanda kullanımının pekala mümkün olduğunu ortaya koymak olduğunu söyledi. İlk 3 kongrede de bu başarının sağlandığını anlatan Avcıkıran, Kürtçe başladığı konuşmasına Türkçe devam etti. Avcıkıran, komşu ülkelerle ilişkileri geliştirmek amacıyla Irak'taki Kürt Federe Bölgesi'ne gittiklerini anlatarak şöyle dedi:

"Kürtçe'nin tıp dili olduğunu, evrensel tıpta kullanılabileceğini ortaya koyduk. 1'inci kongreye 18 ülkeden hekimler katıldı. Bilimsel çıtayı yükseltmek, son gelişmeler hakkında Kürtçe olarak bilgi vermek istiyoruz. 4'üncü Mezopotamya Top Kongresi'nde çocuk hastalıkları ve sağlık haklarına ayırdık. 2013'teki Mezopotamya Tıp Kongresi'ni de Irak Kürt Federe Bölgesi'ndeki Halepçe kentinde yapılması kararı alındı."

Kongre Başkanı Dr. Mehmet Dursun, 50'ye yakın konuşmacının katılacağını, kongredeki sunuların yüzde 90'ının Kürtçe olacağı anlatırken şöyle konuştu:

"Dünyanın birçok yöresinden ağırlığını Kürt hekimlerin oluşturduğu kişiler sunularını gerçekleştirecek. Farklı bölgelerden gelen Kürt hekimlerin birbirlerini tanımaları ve ortak çalışma yürütmeleri olanağı olacaktır. Bu yılki kongrede sloganımız; 'Çocuklarımız geleceğimizdir' olacak. Bu bağlamda çocuklarda sık rastlanan hasatlıklar irdelenecektir. Bir tıp kongresi olması münasebetiyle tıbbın birçok alanı ile ilgili konuları da kongre boyunca değerlendirme imkanımız olacaktır. Bu yıl ilk kez diş hekimleri, tıp öğrencileri ve hemşireleri de kapsayan bir bilimsel program hazırlandı. Bu sayede ileriki süreçte bu alanlarda yapılacak kongrelere bir prova imkanı sunulmuş olacaktır. Kongrede Kürdçe'nin tıpta kullanımı ile ilgili ayrı bir oturum düzenlenecek ve bu alanda uzman kişilerden oluşan konuşmacılar görüşlerini katılımcılarla paylaşacaklardır. Organizasyonun dernekleşmesi elzem görülmektedir. Bu nedenle kongrede bir oturum bu konuya ayrıldı ve dernekleşme süreci etraflıca irdelenecektir."

Kongre Onursal Başkanı Dr. Adem Avcıkıran, gazetecilerin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "Kürtçe bilimsel bir dil midir?" sözlerini hatırlatması üzerine "Sayın Arınç, bu konuşmayı yaptığı sırada biz 3 kongreyi yapmış, bitirmiştik. Kongre sonrası hazırladığımız kitapçıklar vardı zaten, bu anlamda bir cevap oldu. Ama amacımız bir cevap vermek veya polemik yaratmak değil" dedi.

Düzenleme Kurulu Üyesi Dr. Mahmut Ortakaya ise Kürtçe dilinin yıllardan beri 'Esirleştirildiğini' savunurken, "Kürtçe dilinin Türkiye ve dünyaya gösterileceği bir kongre olacağını düşünüyorum. Yıllardır esirleştirilen bir Kürtçe dilinin neler gösterebileceği bakımından önemlidir. Yıllardan beri Kürtçe yasaklanmıştı, Kürtçe konuşmak da, suçtu, konuşanlar içeri atılıyordu. Bu kongrenin Türkiye'nin barışına da katkısı olması bakımından önemlidir. Ana dilin konuşulduğu bir dönemde bu kongrenin yapılması, Suriye, İran ve Irak'taki Kürt hekimlerin da katılması önemlidir. Bu aynı zamanda siyasete, siyasetçilere de mesajdır. Siz hekimlere, bu alanı yaratırsanız, Kürtçe'nin neler yapabileceği bakımından önemlidir. Kürtçe bir bilimsel dilmidir demenin de anlamı yoktur. Özgürleşen bir dile sahip çıkmamız önemlidir" diye konuştu.

Düzenleme Kurulu Üyesi Dr. Selçuk Mızraklı da, Hrant Dink'in "Dil toplumun üreme organıdır" sözünü hatırlatırken, bu vatanı atalardan miras almadıklarını, çocuklarından  ödünç aldıklarını anlattı. Dr. Mızraklı, "Daha iyi güzel, huzurlu, özgür ve barış içinde olması için de bugünkü mücadelenin, kavganın devam etmesi gerekir. Hrant Dink, bir konuşmasında, 'Dil toplumun üreme organıdır' demişti. Kürt dilinin Kürt coğrafyasında yasaklanması, bu dilin hadım edilmesidir. O toplumun dilinin yasaklanması kültürel anlamda soykırımdır. Bu süreçle beraber aydın hekimleri, bu konuda dilin de bir üreme organı olduğu gerçeğini kabul ederek, hekim dilinin gelişmesi anlamında, Kürtçe'nin göstereceği çabaların önemli olacağını, sağlıkta kullanılan Kürtçe'nin zenginleşmesi, Kürt hekim dünyasının da birbirleriyle olan mesleki ilişkinin gelişmesi ve sonraki süreclere taşınması bakımından önemli olacağını düşünüyorum" dedi.



MT,BB(GG/İD)