Antalya'da devam eden ve Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği'nce bu yıl 14’üncüsü düzenlenen Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi’ne katılan Dernek Başkanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 4 Ocak'ta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 'Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği'yle ekmekteki tuzun azaltılmasının özellikle hipertansiyonun azaltılmasında orta ve uzun vadede önemli sonuçları olacağını söyledi.

Prof. Dr. Ertürk, hipertansiyonun, bütün dünyada ölümlerin, bulaşıcı olmayan hastalıklar arasında en önemli nedeni olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Ertürk, "İnsanlar, kalp ve damar hastalıkları, inme ve kanserlerden ölüyor. Özellikle bizim ülkemizde Dünya Sağlık Örgütü'nün 2011 verilerine göre yüzde 85'ten fazla birey bulaşıcı olmayan hastalıklardan öldü. Bunlarda kalp ve damar sistemi hastalıkları ilk sırada yer alıyor. Bunun içinde en fazla risk faktörü hipertansiyondur" dedi.

EKMEKTEN ALINAN TUZDA YÜZDE 30 DÜŞÜŞ

Hipertansiyona bağlı olarak ortaya çıkan inme riskinin hem kan basıncı yüksekliği hem de ona bağlı olmaksızın doğrudan tuz alımıyla ilgili olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Ertürk, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 4 Ocak tarihli tebliğine 1 Temmuz tarihi itibariyle tüm gıda işletmecilerinin uyması gerektiğini hatırlattı. Ekmekteki tuz oranının azaltılmasının çok kısa vadede sonuçlarının ortaya çıkamayacağını belirten Prof. Dr. Ertürk, "Ekmekteki tuz oranını yüzde 1.8'den yüzde 1.5'e düşürülmesiyle, günde ortalama bir ekmek tüketen bireyin ekmekten aldığı tuz oranı yüzde 30 oranında azaltılmış olacaktır" diye konuştu.

Derneğin gerçekleştirmiş olduğu 'Salturk- 2' Türkiye'de Tuz Tüketimi ve Hipertansiyon araştırmasına göre günde ortalama 14.8 gram tuz tüketen Türk insanının günlük tüketiminin yüzde 30'unun ekmek kaynaklı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ertürk, yüksek potasyum düşük sodyum içeren diyet tuzlardan da kaçınılması gerektiğini söyledi. Dernek olarak 'kesinlikle' tuzun azaltılmasını istediklerini kaydeden Prof. Dr. Ertürk, tuzun diyet olmasının verdiği rahatlıkla daha çok kullanılarak aynı sodyum değerinin alınmasına neden olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Ertürk, "Sofra tuzu yerine 'tuzu azaltılmış tuz' diye satılan tuz çeşitlerini istemiyoruz. Okyanus tuzu, kaya tuzu, o tuz bu tuz her tuz aynı etkiyi gösterir" dedi.