Sinema sanatçısı Tarık Akan ve tiyatro sanatçısı Rutkay Aziz, Ergenekon Davası'nın 207. duruşmasını izledi. Duruşmaya ara verildiğinde Tarık Akan ve Rutkay Aziz’in de aralarında bulunduğu Sanatçılar Girişimi, Silivri Cezaevi yanında bulunan duruşma salonu önünde bir basın açıklaması yaptı. Ortak basın açıklamasını okuyan Gazeteci-yazar Ümit Zileli, Sanatçılar Girişimi olarak bir kez daha Silivri'ye geldiklerini belirterek "Dünyanın hiçbir uygar ülkesinde duruşmaların görüldüğü mahkeme salonu ile cezaevi aynı bina içinde aynı alanda olamaz. Bir tek bu olgu bile Silivri'de görülmekte olan davalardan adil bir sonuç beklenemeyeceğinin yeterli kanıtıdır. Silivri duruşmaları çok uzun zamandan beri adaletin değil adaletsizliğin, yasaların değil keyfiliğin, vicdanın değil vicdansızlığın simgesi olmuştur" dedi.


"ARTIK YETER DİYE HAYKIRIYOZ"


Zileli, "Sahteliği kanıtlanmış dijital verilerle uzaktan kumandalı yalancı tanıklıklarla sürdürülmekte olan bu davaların en ağır ve kabul edilemez, evrensel hukuk anlayışı ve değerleriyle en bağdaşmaz insan hakkı ihlalleri olduğu yerli, yabancı, vicdan ve sağduyu sahibi her kişi ve kurumca açık bir biçimde görülmektedir. Silivri'de tutuklu olarak yargılanmakta olan yazar, gazeteci ve aydınlar tutuklu değil tutsaktırlar. Tek tek sanatçılar ve topluca Sanatçılar Girişimi olarak bu gerçeği Türkiye ve dünya kamuoyu önünde haykırmayı sanatçı vicdanı ve onurumuzun, sorumluluk duygumuzun gereği sayıyoruz. 'Artık yeter' diye haykırıyoruz" diye konuştu.


"SESİMİZİ YÜKSELMEYE DEVAM EDECEĞİZ"


"Başta batı ülkelerindekiler olmak üzere sanatçı, yazar ve gazeteci örgütlerini, insan hakları kuruluşlarını Silivri'deki adaletsizliğe karşı seslerini daha çok yükseltmeye çağırıyoruz" diyen Ümit Zileli, "Türkiye'deki yazar, sanatçı ve aydın örgütlerini, insan hakları kuruluşlarını, daha etkin ve birleşik eylemlerle bu vicdan ve hukuk dışılığa karşı koymaları, toplumun uyarılmasında etkili olmaları konusunda uyarıyoruz. Silivri duruşmaları Türkiye'de demokrasinin mihenk taşıdır. Bu karanlık sona erdiğinde hiç de uzakta olmayan bir geleceğin aydınlık Türkiye'sinde bu adaletsizlik ve vicdansızlığın sorumluları ve dönek, kimliksiz, omurgasız çanak tutucuları utanç içinde kalacaklardır. Tek tek sanatçılar ve Sanatçılar Girişimi olarak Silivri tutsaklarının yanındayız. Onların orada da dışarıdaki pek çok iktidar yardakçısından çok daha özgür ve onurlu bir duruşa sahip olduklarını biliyoruz. Ama yine de bir an önce demir parmaklıkların dışına çıkmalarını bekliyoruz. Kararlıyız, güçlüyüz. Sanatçı vicdanımızdan ve sorumluluk duygumuzdan aldığımız güçle, vicdansızlığa, adalet ve hukuk dışılığa karşı sesimizi yükselmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

(BB)