2006 yılı Kasım ayında meydana gelen olayda, 32 yaşındaki Tolga Özserbest, Mithatpaşa Caddesi 1197 numaradaki 'Mutluluk' adlı apartmanın merdiven girişinde bıçaklanarak öldürüldü. Tatil beldelerindeki otellerde animasyon şefliği yapan Tolga Özserbest’in, cep telefonunun da alındığı saptandı. Başlatılan soruşturmada, iki kişinin cep telefonunu bir dükkana sattığı anlaşıldı. Cep telefonunu alan işyeri sahibinin verdiği bilgiler doğrultusunda, yaralama suçundan poliste kaydı bulunan 25 yaşındaki Oktay Konaksever ile kardeşi 24 yaşındaki B.K. gözaltına alındı. Suçlarını kabul etmeyen kardeşlerden B.K. savcılıkça serbest bırakılırken, Oktay Konaksever tutuklandı.

TEMYİZE GİTTİ

İzmir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde, adam öldürmekten ömürboyu, hırsızlık suçundan da 5 yıl hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan Oktay Konaksever, yargılama boyunca suçlamayı reddetti. İşyeri sahibi de tam teşhiste bulunamadı. Savcı delil yetersizliğinden beraatine karar verilmesini istedi. Ancak mahkeme heyeti, sanığı 'adam öldürmek'ten 25 yıl, hırsızlıktan da 2.5 yıl olmak üzere toplam 27.5 yıl hapis cezasına mahkum etti.

Temyiz başvurusu üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozarak, 34 ay cezaevinde kalan Oktay Konaksever’in beraatini istedi. Bunun üzerine Konaksever geçen yıl tahliye edildi. Yeniden görülen davada, tutuksuz sanık Konaksever’in beraatine karar verildi. Ancak Yargıtay, ölenin babasının duruşmaya çağırılıp, şikayetçi olup olmadığının yeniden sorulmasını istedi. Ölen Tolga Özserbest’in babası davaya gelip, müdahil oldu.

EVLENİP BABA OLDU

Beraat kararının ardından, 34 ay boyunca katil damgasıyla yaşayan Oktay Konaksever, Tolga Özserbest’in annesi Hülya Sarısoy’un yanına gidip elini öptü. Konaksever, acılı anne Sarısoy’a sarılıp, "Sizin oğlunuz olabilir miyim?" diye sordu. Anne Hülya Sarısoy da olayın başından beri oğlunu öldürmediğine inandığı Oktay Konaksever’e, "Bundan böyle sen benim oğlumsun. Bugünden itibaren yeni bir oğlum oldu" diyerek gözyaşı döktü.

Anne Sarısoy, "Ortada hiçbir delil yokken Oktay tutuklandı. Ben onun katil olmadığına baştan beri inandım. Çünkü ortada bir delil yok. Şikayetçi bile olmadım. Ailesiyle birlikte asıl katilin bulunması için çaba harcadım. Ailesi çok çile çekti. Benim de geceleri gözüme uyku girmedi. Bir genç, hiç yoktan cezaevinde çürüyecekti. Önce Allah, sonra da adalete güvendim. Oktay'ın katil olmadığı ortaya çıktı. Bundan sonra asıl katil veya katillerin yakalanması için uğraşacağım. Avukatımla bu işin peşini bırakmayacağım. Oktay sevdiği kızı istemiş, babası, tekrar tutuklanacak diye vermemiş. Kızı ben kendim istemeye gideceğim" dedi. Oktay Konaksever, cezaevinden çıktıktan kısa bir süre sonra, sevdiği genç kızla evlendi, bir çocukları oldu.

"HAYATIM DEĞİŞTİ"

Cinayet davasının dosyası, Yargıtay’a üçüncü kez giderken, bu kez 1’inci Ceza Dairesi tarafından daha önce verilen beraat kararı aynen onandı. Oktay Konaksever, Yargıtay’ın beraat kararını onamasını avukatı Yalçın Yılmaz’dan öğrendi. 34 ay boyunca katil damgasıyla yaşayan Oktay Konaksever, onama kararının ardından DHA muhabirine ulaşıp duygularını anlattı. Konaksever, "Ben masum olduğumu biliyordum ama bunu kimseye anlatamıyordum. Çok kötü durumlarda kaldım. Geceleri hep geleceğimin ne kadar kötü olduğunu düşündüm. Cinayetin gerçek faillerinin yakalanması ve suçsuzluğumun anlaşılması için dua ettim. Aynı şeyi yine diliyorum. Allah düşmanımı oraya düşürmesin. Adaletin elbet bir gün tecelli edeceğine inandım. O gün de geldi. Ama yüreğim hala buruk. Çünkü asıl katiller dışarıda dolaşıyor. Onlar yakalanmadıkça ben de rahat uyuyamayacağım. Şimdi, Ferhan Şensoy’un 'Pardon' filmindeki gibi beraatime karar verildi. Bir insanın hayatı bu kadar ucuz mu? Deliller toplanmadan bir insana nasıl katil damgası vurursunuz. Polis, dosyayı kapatmak için suçu benim üzerime yıktı. Cezaevinden çıktıktan sonra çok şaşırdım. Her şey değişmişti. Özgürlük çok güzel bir şey" dedi.

500 BİN LİRALIK TAZMİNAT DAVASI

Görevlilerin yapmadığını yapıp, olayla ilgili delilleri toplayarak mahkemeye sunduğunu belirten Konaksever’in avukatı Yalçın Yılmaz da "Dosyada çok eksiklikler vardı. Bunları tek tek tespit edip sundum. Mahkemeye 'Pardon' filminin gerçek olacağını, müvekilimin suçsuz olduğunu söyledim. Ama mahkemeyi buna bir türlü inandıramadım. Savcı, benim delillerim karşısında son beş duruşmada tahliye, ardından en son duruşmada beraat istedi. Mahkemenin toplaması gereken delillerle ilgili taleplerimiz sürekli rededildi. Bu anlamda hukuksal eksiklik bizi bugüne kadar getirdi. Gerçek katil bugüne kadar yakalanabilirdi. Geç de olsa müvekilimin suçsuz olduğu ortaya çıktı. 'Pardon', böyle kalmayacak. Müvekilimin çalınan 34 ayı için 500 bin lira tazminat istemiyle Maliye Hazinesi’ne dava açacağım. Türkiye’de sonuç alamazsak, iç hukuk yolları tükenirse, Avrupa insan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz. Bir insanın hayatı bu kadar ucuz olmamalı" dedi.



BK(AÖ/SS)