Uzman Psikolog Hanım Demirbaş, globalleşen dünyada artan strese ayak uydurmakta zorlanan kişilerde panik atağın geliştiğini söyledi. Panik bozuklukta yaş sınırının bulunmadığına dikkat çeken Demirbaş, sağlık konusundaki endişe, erken dönemde yaşanan kayıplar, ayrılma kaygısı, okul fobisi, kişilik özellikleri, kent yaşamının panik atak riskine yolaçtığını söyledi.

Panik atak geçiren kişinin felç, beyin kanaması, mide kanaması, bulaşıcı hastalıklarla karşılaştığını düşündüğünü, kendisine yapılan telkinlerin işe yaramadığını hatırlatan uzman psikolog Demirbaş, "Kişi atak esnasında hissetiği hastalığı tüm gerçekliği ile yaşar. Sürekli tekrarlayıcı olması kişide çaresizlik uyandırır. Sıklıkla yeni bir atak geçirme korkusu yeniden panik atak geçirmesini ve kişinin sürekli kaygı halinde kalmasına sebep olur. Kişi her an ölüme yaklaşıyor veya çıldırıyormuş gibi hissetmeye başlar. Panik atak tedavisinde ilaç tedavisi, psikoterapi başlıca tedavi seçenekleridir. Uzun soluklu olan panik atak tedavisinde ilaçlar yaklaşık 2 hafta sonrasında etkisini göstermeye başlar. Bu sebeple tedavide sabır en önemli unsurdur" diye konuştu.



OE(OE/AAA)