Antalya'da oturan baba Oktay Can, Tunceli'nin Hozat İlçesi Jandarma Komutanlığı'na bağlı Sarıtaş Jandarma Karakol Komutanlığı'nda görev yapan er Murat Oktay Can'ın 5 Ekim 2009 tarihinde nöbet kulübesinde ateşli silah yaralanması ardından ölü halde bulunduğunu söyledi. Oktay Can, oğlunun yıllık izne çıkacağı gün acı haberini aldığını, şehit töreni yapıldığı sırada intihar ettiğini öğrendiğini söyledi. Olayın ardından hukuk mücadelesi başlattığını aktaran Oktay Can, oğlunun sosyal hayatı olan, hayata bağlı bir kişi olduğunu söyledi. Oğlunun ölüm haberini aldığı günün sabahında telefonla görüştüğünü, kendisinden mangalı hazırlamasını istediğini anlatan Oktay Can, şöyle dedi:

"Böyle bir insan intihar edemez. Oğlumun ölüm şekli kesin cinayet. Olaydan sonra ele geçirdiğim fotoğraflara göre oğlum olay mahalline daha sonra taşınmış. Elindeki tüfeğin 2 ayrı fotoğrafta birinde emniyeti kapalı diğerinde açık olduğu görülüyor. Öte yandan olay günü çekilen fotoğrafa göre oğlumun kafasında 2 kurşun girişi var. Birinde 2 kaş arasından girmiş diğerinde ise, burnunun ortasına yakın bölümde kurşun girişi var. Oğlum bize teslim edildikten sonra cenaze yıkanırken benim çektiğim fotoğrafta burnunun üzerindeki kurşun girişinin kapalı olduğu görülüyor. Bunu bana kimse izah edemiyor." 

DOSYA SİVİL MAHKEMEDE

Oğlunun öldürüldüğü iddiasını kanıtlamak için hukuk mücadelesinin sürdüğünü belirten Oktay Can, çabaları sonucu dosyanın ulaştığı Danıştay 1'inci Dairesi'nin, intihar ettiği ileri sürülen oğlunun ölümüyle ilgili otopsi raporunu düzenleyen Fırat Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nda görevli 3 doktor ve 1 teknisyen hakkında soruşturma açılmasına karar verdiğini aktardı. Danıştay kararına paralel bir kararın Elazığ'daki 8'inci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'ndan geldiğini belirten Oktay Can, Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Mehmet Tokdemir hakkında 'görevi kötüye kullanmak' konulu dilekçesini değerlendiren savcılığın görevsizlik vererek, dosyayı Elazığ Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdiğini kaydetti.

MEZARIN AÇILMASI İÇİN SAVCILIĞA BAŞVURDU

Oktay Can, oğlunun 5 Ekim 2009 tarihinde, 20 yaşındayken intihar ettiğinin iddia edildiğini, 2 gün sonra şehit töreni düzenlendiğini, ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne ait Andızlı Kent Mezarlığı'na defnedildiğini anlattı. Oktay Can, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak oğlunun mezarının açılmasını isteğini bildirdi.  Oktay Can ayrıca, bu olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) de taşıdığını ve dava gününü beklediklerini kaydetti.

'İNTİHAR' İBARESİNE SUÇ DUYURUSU

Oğlunun terhis belgesini almak için gittiği Antalya Askerlik Şubesi'nden verilen belgede oğlunun ölüm nedeni olarak 'nöbet yerinde intihar' yazdığını da belirten Oktay Can, "Oğlumun ismi lekeleniyor. Burada 'intihar' yazısını görmek bizi çok üzüyor. Oğlumun öldürüldüğü ya da intihar ettiği netlik kazanmadan askerlik şubesi 'intihar etti' diyemez. Bu terhis belgesini düzenleyen ve onaylayan komutanlar hakkında suç duyurusunda bulundum" dedi.