Erzurum'a gelerek Uluslararası Dadaş Film Festivalinde en iyi yönetmen ödülünü alan Yüksel Aksu, Dadaş Sineması'nda filmi izleyenlerle sohbet etti. Oyuncu sayısının çok olduğu filmleri yönetmekten keyif aldığını belirten Aksu şunları anlattı:

"Geçenlerde Nuri Bilge Ceylan ile konuştuk, 'Benim en son filmimde toplam 10 kişi vardı. Başım gözüm döndü' dedi. Benimse oyuncu sayısı iki kişi olunca 'başım gözüm dönüyor' dedim. Sahnesi güçlü bir toplumuz. Almanya'nın başbakan adaylarından bir kadınla, eski bir bakan, rock yıldızı bir adamla, İslami entellektüel olarak bilinen Selahattin'le, tüpçüyle bir film yaptık. Bu da bir tür entel- dantel filmidir. Ucuz komedi olmadığını düşünüyorum. Filmin düzgün bir namusu var. Birbirimizi severek anlayarak yaşarsak büyük bir ülke oluruz, zaten öyleyiz de diyen bir film. 'Bir milyon seyirci izler' diye tahmin ediyordum ama, iyi tanıtım yapamadık. Film, 500 bin gişe yaptı. Ancak hikayem yarım kaldı, devamını çekmek istiyorum. Kafam karışık. 'İkincisi daha çok iş yapar' diyor yapımcılar."

'DONDURMAM GAYMAK' LA ADINI DUYURMUŞTU

'Dondurmak Gaymak' filminin yönetmeni olarak adınıduyuran Yüksel Aksu, Muğla'daki film çekimleri sırasında 40 gün kadar yıkanamadığını anlattı. "Benim çorap yemin ederim, çizme gibi duruyordu" diyen Yüksel Aksu şunları söyledi:

"Aslında hikayem uzun olduğu için ortadan kestik. Devamında, köylünün bilinçlenme sürecine gireceğiz. Düzen güçleriyle karşı karşıya gelecekler. Köy odası, kültür merkezi, evlerini boyayıp badana edecek milli olacaklar. Ama bir taraftan da 'Bu dükkanı kapat yeni hikayelere yürü. Ege'den çık artık istanbula gel' gibi eleştiriler alıyorum. Kalbimin gittiği yere gideceğiz."

Sinema dizileri ve filmler sayesinde Kapadokya, Mardin, Muğla, Karadeniz ve Kars'ın marka olduğunu söyleyen Yüksel Aksu, festival düzenleyen Erzurum'un da film ve dizi çekimi için çok uygun olduğunu belirtti.



DHA(KS/COŞ)