Prof. Dr. Sarı, tıp fakültesi öğrencileri ve tıpta uzmanlık öğrencilerinin eğitiminde kadavranın vazgeçilmez bir eğitim materyali olduğunu belirtti. Prof.Dr. Sarı, “Günümüzde yeni ameliyat teknikleri geliştirerek komplikasyonları minimuma indirmek için planlanan kadavra çalışmaları da oldukça önem kazanmıştır. Bütün bunların dışında teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlemesi sonucunda cerrahi girişimlerde kullanılan endoskopik aletler rutine girmiştir. Bu nedenle tıp fakültesi öğrencilerinin eğitiminde ve bunun yanında toplumumuza gelişmiş toplumlarda sunulan tedavi yöntemlerinden yararlanma imkanı sağlamak için de kadavra temini çok önem taşımaktadır" dedi.

HER ÖĞRENCİYE 10 KADAVRA

Tıp eğitiminde 10 öğrenciye bir kadavranın ideal bir sayı olduğunu ifade eden Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kağan Karabulut ise, "Ülkemizdeki tıp fakülteleri içerisinde 25 veya 50 öğrenciye bir kadavra sunan fakültelerin sayısı çok az miktardadır. Ayrıca kadavra pratiği sayısı da 20 civarındadır. Bu nedenle kadavra eksikliği, ülkemizdeki tıp fakültelerinin ‘Temel Tıp Eğitimi’ bakımından en büyük sıkıntılarından biridir" diye konuştu.

SORUNU TOPLUMLA ÇÖZERİZ

Günümüzde yasal bekleme süresi sonunda sahibi olmayan kadavraların eğitim amacıyla tıp fakültelerine verildiğini hatırlatan Prof. Dr. Karabulut, şöyle konuştu:

“Daha önceki yıllarda bu şekilde kadavra ihtiyaçlarının bir kısmını karşılayabilen büyük kentlerdeki tıp fakülteleri, diğer şehirlerdeki fakültelerin kadavra taleplerinin de karşılanmasına yardımcı olmaktaydı. Ancak son yıllarda açılan tıp fakültelerinin sayısının artması nedeniyle bu kaynaktan kadavra temini yeterince ihtiyacı karşılamamaktadır. Mevcut yasalarımız tıp fakültelerinde insan bedenlerinin kadavra olarak kullanılmasına engel değilse de toplumun bu konuda yeterince bilgilendirilmemesi nedeniyle vücudunu bağış olarak verebilecek insanlar da bu durumdan habersiz kalmaktadır. Son yıllarda doku ve organ bağışı oranlarının artması toplumun bu konuda duyarsız olmadığını göstermektedir."

SÜREKLİ KADAVRA EĞİTİMİ ALINMALI

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da kampanyaya destek verdiğini kaydeden Prof. Dr. Karabulut, “Aynı şekilde Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurulumuz da bu kampanyaya desteklerini esirgememektedir. Kampanyamızdaki temel hareket noktamız tıp eğitimimizdeki ‘kadavra sorununu’ toplum ile paylaşmaktır. Kendi yakınını bir cerraha teslim eden aile bireylerinin o cerrahın veya o hekimin yeterli anatomi eğitimi alıp alamadığını, alamadıysa bunun sonuçlarının toplumsal olarak her bireyde hissedileceğini vurgulamak olacaktır. Ayrıca şu an sadece 2'nci sınıf öğrencilerine verilen kadavra eğitimi tüm tıp eğitiminde, uzmanlık eğitiminde ve daha sonraki süreçlerde de sürekli alınması gereken bir eğitimdir" dedi.

BAĞIŞLAYIN, BEDENİNİZ TIP EĞİTİMİNDE YAŞASIN

Her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanan ve bu yıl ilk kez Ulusal Anatomi Haftası'nda başlatılan 'Bağışlayın, Bedeniniz Tıp Eğitiminde Yaşasın' kampanyasının devam ettiğini belirten Prof. Dr. Karabulut, “Beden bağışı ile ilgili ayrıntılı bilgiler Türk Anatomi ve Klinik Anatomi Derneği web sayfasından http://anatomidernegi.org veya tıp fakülteleri Anatomi Bilim Dalı Başkanlıkları’ndan temin edilebilir. Bedenini bağışlayacak olan gönüllü bireylerimiz tıp fakültelerinin Anatomi Anabilim Dalı Başkanlıkları’na da müracaat edebilirler" diye konuştu.