“SANIK OLMAM İÇİN UĞRAŞILMIŞ"


Davada ilk kez savunmaları alınmasına başlandı. İlk savunmayı ise eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay oturarak yaptı. Kendisinin iddianamede rejimi yıkmaya çalışan silahlı terör örgütünün üyesi olmak ile suçlandığına dikkat çeken Oktay, “Benim mensubu olduğum terör örgütünün adı da Ergenekon. Başka davaların gerekçeleri bir şablon şeklinde bu davaya monte edilmiş. Benim insanlarla ilişkilerim ustaca buraya monte edilerek sanık olmam için uğraşılmış. Bu iddianame zorlamanın ürünüdür. Bu davanın özel yetkili mahkemede görülmesi için silahlı terör örgütü denilmiştir. Bu iddianame objektif değildir" dedi.


“HABERAL’A SAYGI DUYUYORUM"


Herhangi bir örgüt veya çete ile bağlantısının olamayacağını belirten Oktay, iddianamedeki kanıtların telefon dinlemelerinden elde edildiğini ifade etti. “Mahkeme kararı olmadan telefonlarım dinlenilmiş emniyet tarafından" diye konuşan Oktay, “Özel yaşamımı ilişkin telefon kayıtları çarşaf çarşaf yayınlandı. Bu uygulama faşist devletlerde olur. Doğu Perinçek’i basından tanıyorum. Onun defterinde telefon numaramın olduğu belirtiliyor ve örgüt bağlantısı kuruluyor. Bu husus bile yapaylığı gösteriyor. Mehmet Haberal’ı da basından tanıyorum. Tanışmamama rağmen saygı duyuyorum. Böyle bir insanın tutuklu kalmasını binlerce insan eleştiriyor. Bunu eleştiren herkes adil yargılamayı etkilemekle suçlanabilir mi?" ifadesini kullandı.


“BAŞKAN İLE TANIŞMAM NASIL ÇETE FAALİYETİ OLABİLİR?"


Emin Şirin’i gazeteci Nazlı Ilıcak’ın eşi olarak tanığını, Haberal’in kardeşi Ali Haberal’ın adını ise soruşturma esnasında duyduğunu belirten Oktay, “Buradaki sanık Tülay Bekar’ın anladığım kadarıyla telefon dinlemeleri başlamadan bir süre önce tanıdım. Bekar ile beni Yusuf Oktay isimli bir tanıdığım tanıştırdı. Bekar’ı bürosunda da ziyaret ettim. Bürosuna gittiğimde bir çok tanıdık insan gördüm. Tülay hanım ile mahkeme başkanının(Köksal Şengün) ilişkisi yakın hemşehrilikten kaynaklı. Beni başkan ile tanıştırması nasıl bir çete faaliyeti olabilir?" diye konuştu.


“BAŞKAN SIKINTILARINI ANLATSIN DİYE ÖZBEK’TEN RANDEVU ALDIM"


Köksal Şengün ile bir akşam yemekte buluştuklarını belirten Oktay, “Onunla tanışmak mutluluk ve tarihi bir hatıradır. Yanımızda Mehmet Emin Sungur da vardı. Bu mahkemeler çok önemlidir. Belli sorunlara el atmış ve rejimle doğrudan ilişkili mahkemelerdir. Köksal bey ile ilk defa orada tanıştık. ‘Burada hakim var’ der gibi moral gücünün yerinde olduğu kanaatini vardım. Yemek ücretini bile Köksal bey ödedi. Bu konuda hassasiyet gösterdi. Başkan bana ‘çok sıkıntıları olduğunu, tansiyonun inip-çıktığını’ söyledi. Bu durumu HSYK’ya anlatmak istediğini belirtti. Ben de o zamanki HSYK Başkan vekili Kadir Özbek’i tanıdığımı ve randevu alabileceğimi söyledim. Özbek’i arayıp randevu aldım. Köksal Bey gelip Özbek ve kurul üyeleri ile görüştü, sorunlarını anlattı.Görüşmenin akşamında Köksal bey , ben ve Tülay Bekar yemek yedik. Kurul üyeleri herhangi bir tayinin mümkün olmadığını belirtmiş. Ancak kendisi görevde kalıp kalmaması konusunda kararsızdı. Siz de biliyorsunuz ki, Ağır Ceza Mahkemelerinde üç hakim ile karar alınır. Tek hakimin kararı ile olmaz. En az iki hakimin kararı gerekir. Diğer üyeleri doğrudan ve dolaylı olarak tanımıyorum. Nasıl tek oy ile tahliye sağlanacak" ifadelerini kullandı Oktay’ın savunma halen devam ediyor.


11 SANIK VAR


İddianamede Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, avukatlar Tülay Bekar, Ali Hadi Emre, Mehmet Cengiz, Kudbettin Kaya, Sefa Altıoğlu, emekli Albay Canfer Balçık, Hüseyin Yıldırım, eski Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel’in yeğeni Nihan Atasagun, Ergenekon tutuklusu milletvekili Mehmet Haberal’ın kardeşi Ali Haberal ile oğlu Erkan Bülent Haberal sanık olarak yer alıyor.


ESKİ ADALET BAKANI'NA 26,5 YIL


“Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" iddianamesinde Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın “Terör örgütüne üye olmak, kişisel verileri kaydetmek, yargı görevini yapanı etkilemek, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsö suçlarından 10 yıl 9 aydan 26,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Şüpheliler Avukat Tülay Bekar, Avukat Ali Hadi Emre, Avukat Mehmet Cengiz, Avukat Kudbedin Kaya, Emekli Albay Canfer Balçık ve Hüseyin Yıldırım’ın “Terör örgütüne üye olmak, yargı görevini yapanı etkilemek, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından 10 yıldan 22 yıla hapisle cezalandırılması talep ediliyor.


(BB)