Ancak Windows 7 işletim sisteminde bu menü yer almadı.

Microsoft, bunun bir hata sonucu olduğunu savunsa da, Avrupa Komisyonu'nun rekabetten sorumlu üyesi Joaquin Almunia, bunun eşine rastlanmayan bir durum olduğunu belirterek, şirketlerin verdikleri sözün arkasında durmasını beklediklerini vurguladı.

Microsoft sözcüsü ise "teknik hatanın tüm sorumluluğunu üstlendiklerini ve özür dilediklerini" söyledi.

Simmons & Simmons hukuk şirketinden Tony Woodgate, Avrupa Komisyonu'nun bu tür davalarda verdiği sözü tutmayan şirketlere göz yummayacağı mesajını vermek istediğini belirterek şöyle dedi: "Bu 'taahhüt kararları' bugünlerde Avrupa Komisyonu'nun üstünlüğün istismarı takibatlarında öncelikli mekanizması. Böylece takibat masraflarından kurtulup daha hızla sonuca ulaşıyorlar."

Diğer şirketlere gözdağı

Microsoft'a yönelik ilk soruşturma 2007'de, Norveçli internet tarayıcısı üreticisi Opera'nın şikayeti üzerine açılmıştı.

Opera, Microsoft'un kişisel bilgisayarlarda sadece Internet Explorer internet tarama programına yer vererek haksız rekabete yol açtığını iddia ediyordu.

Avrupa Komisyonu, ön raporunda Microsoft aleyhine karar verince, Amerikan şirketi 2014'e gelinmeden, ürünlerinde internet tarayıcı seçenekleri sunma sözü verdi.

Ancak Microsoft'un Windows 7 ürünü 2011'de müşterilere sunulduğunda, yine internet tarayıcısı seçenekleri olmadığı görüldü.

AB soruşturmasının tekrar açılması üzerine Microsoft, bu durumun mühendislerin hatasından kaynaklandığını savundu.

Fakat bu savunma, sekiz aylık soruşturma sonunda gelen cezayı engelleyemedi.

Avrupa Komisyonu üyesi Almunia, Brüksel'de ceza kararını duyururken, ilk defa bir şirketin verdiği sözün arkasında durmadığını belirterek, Microsoft'un bu davranışının "ciddi bir ihlal" olduğunu söyledi.

Hızla değişen bilişim sektöründe hukuki savaşları uzatmak yerine müzakereyle anlaşmaları tercih ettiklerini belirten Almunia, "Umarım bu, şirketlerin uluslararası yükümlülüklerini bir kenara bırakmadan önce iki kez düşünmelerini sağlar" diye konuştu.