Tam yeni köşe yazımı yazmaya niyetleniyorum yazdığım birkaç saat içinde güncelliğini yitiriyor.

Bakın, HDP'li Gergerglioğlu’nun milletvekilliği düşürüldü, tam DEP örneği vereceğim, 3 Mart 1994’de aralarında Leyla Zana, Hatip Dicle, Mahmut Alınak, Selim Sadak, Sırrı Sakık, Orhan Doğan, Zübeyir Aydar ve Ahmet Türk'ün de bulunduğu milletvekillerinin polis zoruyla meclisten çıkarılmasına değinip, Türkiye o günlere geri döner filan diyeceğim, pattt! HDP'ye kapatma davası açılıyor.

Tam parti kapatmanın demokratik olmadığını, HDP'nin daha önce defalarca kapatıldığını, insanların kararlarına saygılı olunması gerektiğini yazacağım hooop, efsane eyleme mekan olmuş Gezi Parkı İBB’den alınıyor.

Tam İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçilmiş belediyedir, Gezi Parkı'nı yenileyecek diye elinden alınması yasalara aykırı diyeceğim, aman tanrım Erdoğan kendi imzaladığı İstanbul Sözleşmesinden çekiliyor.

Tam bunu okumadan mı imzaladın, bu sözleşme kadınlar korunsun diye, kadınların yaşam ve korunma hakları ellerinden alınmasın diyeceğim o da ne? Erdoğan kendine yakışanı yapıyor ve Gergerlioğlu meclisten polis zoruyla çıkarılıyor.

Tam Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesi ve meclisten zorla çıkarılması adalatsizliğin dibidir, diyeceğim, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevden alınıyor.

Tam bu işler faizler düşsün diye yırtınarak olmaz Eyy Erdoğan, bak Merkez Bankası'na müdahale edince ülkede bir günde yüzde 25 devalüasyon oldu, göreve getiren sendin, 3 yılda 4 Merkez Bankası Başkanı'nı seçen de üst üste görevden alanda sensin, ülke yap-boz tahtası oldu diyeceğim Demirtaş'a Cumhurbaşkanına hakaretten en üst sınırdan 3 yıl 6 ay hapis cezası veriliyor,

Daha Suudi Arabistan-Yunanistan Girit adası ortak tatbikatı var, Rusya'nın Hatay'ın dibindeki mülteci kamplarını bombalaması var, elimizde patlayan S-400'ler var, Mısır'a doğru yapılan U dönüşü var, var oğlu var.

Güya daha bunları yazacaktım ama son 7 günde ülke gündemi ışık hızıyla değişince vazgeçtim.

Not: Yazımı bitirdim, tam göndereceğim meclise yıldırım düşmüş.

Neyse, hemen yazımı Adil Yiğit'e yollayayım.

Başımıza taş düşmeden....