46 MAÇ SIFIR GOL

Geçen yıl Polonya’nın Polonia Warsaw takımından 5.5 milyon avro gibi kulüp tarihinin en yüksek transfer ücretlerinden biri ödenerek Trabzonspor’a kazandırılan Adrian, gösterdiği inişli ve çıkışlı performansla bordro mavili takımda en çok eleştirilen isimlerin başında yer aldı. Trabzonspor’da 25’i ilk 11’de olmak üzere 46 maçta forma giyen Polonyalı oyuncu, hiç gol kaydedemeyerek en verimsiz 10 numara oyuncusu olarak büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Bordo mavili kulüple 5 sezonluk sözleşmesi bulunan Adrian, Trabzonspor Dergisi’nin Mayıs sayısına yaptığı açıklamalarda hedeflerini anlattı.

"AMACIM SÜREKLİ FORMA GİYMEK"

Transferinden önce Trabzonspor’un önemli başarılar elde etmiş bir kulüp olduğunu öğrendiğini vurgulayan 26 yaşındaki Adrian, şöyle devam etti:

"Gelirken de takımda uzun yıllar forma giyerek, önemli başarılar kazanmak istiyordum. Kariyerimde ilk kez Trabzonspor formasıyla Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etme fırsatı buldum. Takım olarak bu arenada elimizden geleni ortaya koymaya çalıştık. Bundan sonrasında ise kendimi geliştirerek takımımda sürekli forma giymek istiyorum. Her oyuncu gol atmayı sever. Ben de gol atmayı seviyorum ama buradaki tercih teknik heyete bağlı. Hem defansif, hem de ofansif oynayabilirim. Ama bir seçim yapmam gerekirse ofansif oynamayı tercih ederim."

"EKSTRA ÇALIŞMALAR YAPIYORUM"

Antrenmanlarda ve antrenmanlardan sonra becerilerini geliştirmek için ekstra çalışmalar yaptığını söyleyen Adrian, "Örneğin fitnes çalışıyorum. Antrenmanlardan sonra da Piotr Brozek’le birlikte serbest vuruş çalışması yapıyoruz. Bana göre her oyuncunun kariyeri sonuna kadar öğreneceği çok şey vardır. Ben de kendimi geliştirmek için elimden geldiğince gayret ediyorum" dedi.

"BAŞLANGIÇ ZOR OLDU"

Sadece Poonya'da oynadığını, ilk yurt dışı deneyimini Trabzonspor’da yaşadığını vurgulayan Adrian, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Trabzonspor’a transfer olduktan sonra başlangıç, benim için zor oldu. Dil problemi vardı. Takım arkadaşlarım kendi aralarında Türkçe konuşuyorlardı ve ben onların neler konuştuklarını anlayamıyordum. Tabi ki farklı bir kültür ve farklı çalışma metotlarıyla karşı karşıya kaldım. Ama ben Trabzon şehrini ve taraftarları çok sevdim. Alışmak için de üstün çaba gösterdim. Yavaş yavaş dil öğrenmeye başladım. Ayrıca iklim Polonya’ya oranla daha sıcak ve nem oranı daha yüksek. Tüm bu zorlukları yavaş yavaş atlattığımı düşünüyorum. Genelde antrenman ve maçlardan arta kalan zamanımın tümünü ailemle birlikte geçiriyorum. Yeni doğan kızımla oynuyorum. Bazen eşimle birlikte sahile inip yürüyüş yapıyoruz. Dışarıda yemek yiyoruz. Genelde Trabzon’da vaktim böyle geçiyor. Eşimle burada sakin ve huzurlu bir hayat sürmeye çalışıyoruz."

"SÜPER LİG’İN KALİTESİNİ ŞAMPİYONLAR LİGİ’NDE İSPATLADIK"

Süper Lig’in Avrupa’daki üst düzey liglerin fazla uzağında olduğunu düşünmediğini de ifade eden Adrian, bu konuda şöyle dedi:

"Inter’i İtalya’da yendik. Şampiyonlar Ligi’nde Trabzon’da oynadığımız hiç bir maçı kaybetmedik. Beni en çok üzen Hollanda’da oynadığımız PSV Eindhoven maçında aldığımız sonuçtu. Çünkü PSV’den daha büyük takımları yendik veya berabere kaldık. Şampiyonlar Ligi’nde iyi bir sınav verdiğimizi düşünüyorum. Ancak sonrasında PSV bizi eledi. Konuya bu açıdan bakınca üzülmemek elde değil. Teknik ve taktik olarak Türkiye’de oynanan futbolu olumlu görüyorum. Polonya’dan daha üstün bir lig ve burada futbol oynamaya gelen yabancı oyuncuların kalitesi de oldukça yüksek. Şampiyonlar Ligi’nde gruptan çıkma şansımız vardı. Çıkamadığımız için gerçekten bize yazık oldu. Son maçlarda biz Lille ile berabere kalırken, maalesef CSKA, Inter karşısında 88'inci dakikada bulduğu golle tur umutlarımızı yok etti. Tüm bunlara rağmen toplanan 7 puan ve kendi sahamızda hiç mağlubiyet almamamız bizim için mutluluk verici."

"TARAFTAR KEŞKE POLONYA’DA DA BÖYLE OLSA"

Taraftarların kulüplerini ve oyuncuları bu kadar sevip ilgi göstermelerini çok olumlu bulduğunu anlatan Adrian, "Şehirdeki genç yaşlı herkes futbolla çok alakalı ve oyuncuları da çok iyi tanıyorlar. Bu durum oyuncular olarak bizleri olumlu bir şekilde etkiliyor. Keşke benzeri bir ilgi, kendi ülkem Polonya’da da olsa" dedi.

"DAHA İYİ OLMAMI BEKLİYOR"

Teknik direktörü Şenol Güneş’le diyalogunun çok olumlu olduğunu da kaydeden Adrian, kendilerine sürekli yakın davrandığını, yaptıkları görüşmelerde ailesini, bir sorunu olup olmadığını sorduğunu ifade ederken şunları söyledi:

"İlgisi ve diyalogu çok iyi. Sahadaki beklentilerine gelirsek, benden daha iyi olmamı bekliyor ve en önemlisi, daha iyisini yapacağımı biliyor. Ben de öyle düşünüyorum. Daha iyi olmak zorundayım."

Trabzonspor’da olması gerekenden daha aşağıda bir performans sergilediğinin farkında olduğunu da söyleyen Adrian, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dönem dönem iyi maçlar çıkardım ama bu maçların sayısı az. İyi maçlarıma örnek olarak Manisaspor ve Beşiktaş maçlarını gösterebilirim. Bu dalgalanmaların neden olduğunu ben de bilmiyorum. Her maçta iyi bir performans sergilemek istiyorum, daha iyisini verebileceğimi biliyorum. Temennim gelecek sezon daha verimli olmak. Her oyuncunun ilk sezonları zor olur. Özellikle de ilk kez takım ve ülke değiştirenler için böyle. Gelecek sezon daha faydalı olacağımın sözünü verebilirim."

Ülkesis Polonya'da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası’nda düzenli olarak forma giymek istediğini vurgulayan Adrian, son olarak, "Sonrasında ise önümüzdeki sezon Trabzonspor’daki durumumu düzeltip ligde ve Avrupa’da oynayacağımız maçlarda faydalı olmak en büyük temennim" dedi.

DİVAN KURULU CUMARTESİ TOPLANIYOR

Öte yandan Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu, Mayıs ayı toplantısını cumartesi günü yapacak. Kulüpten yapılan açıklamada, "Toplantı 26 Mayıs 2012 Cumartesi günü saat 11.00’de Trabzonspor Futbol Akademisi Nizamettin Algan Konferans Salonu'nda yapılacak" denildi.