FEDERASYONA ELEŞTİRİ

Toplantıda gündemin en önemli konusunun geçen yıl 3 Temmuz'dan bu yana gelişen şike süreci olduğuna işaret eden Genel Sekreter Yener, şunları söyledi:

"Türkiye'de herkes mahkeme kararlarını uygulamakla yükümlü. Kimsenin çıkıp ta, (Ben mahkeme kararlarını uygulayamam veya uygulamam) deme hakkına sahip değil. Bunlara rağmen Futbol Federasyonu, İstanbul 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nin Fenerbahçe Kulübü'nün 11 maçta şike ve teşvik yaptığını, belgelerle, sanıkların ve tanıkların ifadeleriyle kesin olarak tespit etmesine değerlendirmeye almadı. Etik Kurul'un hazırladığı raporda bazı delilleri gizlediğini açıkça tespit ettik. Disiplin Kurulu'nun CAS'taki bazı kulüplerin başvurularını CAS kararıymış gibi tercüme edip bunları raporlarına yazdıklarını tespit etmiş durumdayız. Etik Kurulu ve Disiplin Kurulu hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Etik Kurul raporunda, (Fenerbahçe Kulübü'nün Emenike ile ilgili transfer şikesi yaptığının geçerli olması veya bunun kanıtlanması için kulübün Emenike ile görüşme yapmış olması gerekir) ifadesini kullanmış, böyle bir görüşmenin olmadığını belirtmiştir. Ancak Şekip Mosturoğlu savcılığa verdiği ifadede, Mart ayında Fenerbahçe Kulübü'nün Emenike ile transfer görüşmesi yaptığını ifade etmiştir. Savcılıkta itirafta bulunmuştur. Maalesef Etik Kurul bu itirafı dahi göz önüne almamış veya gizlemiştir."

UEFA Disiplin Kurulu'nun Türkiye'deki mahkeme kararları da dahil tüm belgeleri inceleyeceği belirten Hasan Yener, “Bu süreç sonunda UEFA Disiplin Kurulu, bir karar verecek. Karar aleyhimize çıkarsa, ki böyle bir şey düşünmüyorum, bizim UEFA Tahkim Kurulu'na başvurma hakkımız vardır. Bundan da memnun kalmazsak FIFA'ya, daha sonra CAS'a, daha sonra İsviçre Federal Mahkemesi'ne başvuru hakkımız var."

"ŞİMDİ BİRLİK GÜNÜ"

Kulüp Başkanı Sadri Şener'in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduğunu hatırlatarak konuşmasını sürdüren Genel Sekreter Yener, şöyle devam etti:

"Türk futbol tarihinde hiç bir zaman karşılaşmadığımız bir durum ile karşı karşıya kaldık. Bu süreçte hepimiz mağdur olduk. Karşımızda birçok kurumun, kişinin desteklediği kulüp var. Siyasi parti başkanlarının, iş adamlarının, televizyonların, silahlı kuvvetler mensuplarının desteklediği bu kurum karşısında Trabzonspor'un mücadelesi ve duruşu takdire değerdir. Biz bugüne kadar dişimizle tırnağımızla bir yerlere geldik. Bu mücadelenin sonunda alacağımız bir kupa var. Bunu yürekten inanıyorum. Sizlerin de inanmasını istiyorum. Ama en azından bu süreç boyunca güçlerimizi birleştirelim. Şimdi birlik günüdür."

ÖZBAK: "MÜCADELE DEVAM EDECEK"

Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Özbak ise şike sürecinin devam ettiğini hatırlatarak şunları söyledi:

"Ülkemizde hukuk ne denli işliyor, onu bu sürecin sonunda hep birlikte göreceğiz. Kulüp ve yönetim, çok sıkıntı yaşadı. Ülkemizde hak arama, maalesef çok ama çok zor bir arayış. Bir de sizin toplu gücünüz, karşı tarafın toplu gücünden zayıf kalıyorsa, bu daha da zorlaşıyor. Gelinen nokta itibarıyla yine de iyi yol kat edildiğini söyleyebiliriz."

Divan Başkanlık Kurulu olarak bu süreçte gerekeni yapmaktan asla kaçınmadıklarını söyleyerek konuşmasını sürdüren Ali Özbak, daha sonra şöyle konuştu:

"Milletvekillerine, federasyonu yönetenlere, önemli spor kuruluşlarına, yazarlara mektup yazdık. Mektupla ilinti kurduğumuz kişi sayısı 1000’e yakın. Son olarak ta sivil toplum örgütlerinin desteği ile sayın Başbakanımıza bir mektup daha yazdık. Kulübümüz kural dışı çalınan şampiyonluklarından olan 2010 -2011 şampiyonluğu alınana kadar da mücadele devam edecektir. Bizim 28 yıllık süreçte hak ettiğimiz en az 5 şampiyonluğumuz saha dışı oyunlarla gasp edilmiştir. 2010–2011’deki bunlardan biridir. Ama onun çalındığı hukukla tespit edilmiştir. Camia olarak  bunun peşinden koşmalıyız, koşacağız da. Bu sadece şampiyonluğumuzu geri almak değildir, tüm yok edilen şampiyonluklarımızın da iadesi anlamı taşır.”

SÜMER: "KAN KUSTURDULAR"

Kulübün eski başkanı Özkan Sümers ise, "Trabzonspor, büyük bir soygunu maruz kaldı. Ne çalınması? Sevincimiz çalındı, övüncümüz çalındı, onurumuz, prestijimiz, kazancımız, her şeyimiz çalındı. Bu sadece bir kupa meselesi değil. O sevinci, övüncü, onuru bize yaşatmadılar. Kan kusturdular. Bunları aramamız lazım. İhtiyacımız bir kupa değil" dedi.

BORÇ 119 MİLYON TL

Daha sonra Denetleme Kurulu üyesi Mahmut Ören, kulübün borcunu açıkladı. Ören, bordo mavili kulübün 119 milyon 857 bin 460 TL borcu bulunduğunu söyledi.

Toplantının sonunda teknik direktör Şenol Güneş'in de katılımıyla bayramlaşma yapıldı.


OŞ(TM/AÖ)  FOTOĞRAF