Trabzonspor’un 28’inci Divan Genel Kurul toplantısı, Trabzonspor Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde yapıldı. Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Özbak’ın tek aday olarak girdiği genel kurula, Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, yönetim kurulu üyeleri, Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyeleri Taylan Üner ve Mustafa Beyazlı ile Divan Kurul üyeleri katıldı.

YENER: KUPAYI ALACAĞIZ KİMSENİN KUŞKUSU OLMASIN

Yönetim Kurulu’nun çalışmaları hakkında genel kurul üyelerine bilgi veren Trabzonspor Genel Sekreteri Hasan Yener, TFF genel kurul seçimleriyle ilgili kulübün izlediği politika konusunda kamuoyunda yoğun eleştiriler olduğunu hatırlattı ve "Bu eleştirileri dikkate aldık. Genel kurul sonucunda TFF yönetim kuruluna eski yöneticilerimizden 2 kişinin girmesi sağlandı. Eski yöneticilerimizden Yusuf Reha Alp, Tahkim Kurulu’na girdi. Trabzon'un yetiştirdiği değerli FIFA hakemimiz Turgay Güdü MHK’na seçildi. Kulübümüzün hakem mağduriyetlerini önleme adına yardımı olacaktır” dedi. Yener sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçen sezon aldığımız 82 puan ile Spor Toto Süper Lig’in gerçek şampiyonunun Trabzonspor olduğunu, tüm Trabzonsporlular olduğu gibi UEFA da tescil etmiş ve kulübümüz Şampiyonlar Ligi’nde ülkemizi temsil etmiştir. Bu demektir ki kupanın gerçek sahibi Trabzospor’dur. Kupanın müzemize getirilmesinin takipçisi olacağız. Tüm mücadelemiz bu yönde olacaktır. Bundan hiçbirinizin kuşkusu olmasın.”

“AVRUPA’DA HERKESİN GIPTA ETTİĞİ BİR KULÜP OLDUK”

Sözleşmesi sona eren sporcularımızın sözleşmelerinin yenilendiğini ve sezon sonu itibarıyla sözleşmesi biten oyuncu bulunmadığını kaydeden Yener, eksikliklerin giderilmesi için futbolcu araştırması ve bunların kulübe katılması için çalışma sürdürüldüğünü belirterek, "Göreve geldiğimizden bu yana Trabzonspor’u hep yukarıya taşıdık. İlk defa bu sezon Avrupa’da 11 maç oynadık. Şampiyonlar Ligi kulüp tarihinin en önemli mihenk taşlarından biriydi. Elde ettiğimiz başarı sonucu bütün Avrupa bizden övgüyle bahsetti. Ekonomik yapı olarak oldukça iyi konuma geldik. Kulübün üzerinde kambur olan borsa, şirketlerin birleşmesiyle oldukça iyi konuma getirildi. Her yıl kulüp kasasından ödediğimiz büyük meblağ artık ödenmeyecek. Hidroelektrik Santralin lisansı alındı, proje aşamasına geldi. Kredisi de hazır. Hiçbir ortak almadan açık şekilde ihalesini yapıp, yıllık 10 milyon dolarlık kaynak sağlayacak konuma getireceğiz. Akyazı ile ilgili çalışmalar da devam ediyor. Bize verdiğiniz görevi hep yukarıya taşımak için çalıştık. Zaman zaman yanlışlar da yaptık. Belki daha iyi olabilirdi ama geldiğimiz noktaya baktığınızda Trabzonspor’un hem Türkiye hem Avrupa’da herkesin gıpta ettiği bir kulüp olduğunu görüyoruz” ifadesini kullandı.

BORÇ 104 MİLYON LİRA

Denetleme Kurulu raporunda, Trabzonspor’un 40 milyon 777 bin lira uzun vadeli, 64 milyon 325 bin lira kısa vadeli olmak üzere toplam 104 milyon 603 bin net borcu olduğu açıklandı.

YÖNETİME SERT ELEŞTİRİLER GELDİ

Divan Genel Kurulu’nda söz alan üyeler, yönetimin özellikle şike sürecindeki tutumunu eleştirdi. Ali Sürmen, “Seçimli genel kurullar şubat ayında yapılmalıydı. Şubat ayında olağan kongre yapılır. Bunun dışında seçimsiz kongre yapılabilir. Alınan kongre kararının Mart ayında olmasının tüzüğe aykırı olduğunu iddia ediyorum. Yok hükmünde bir kongre yapılmaktadır” dedi.

Metin Atasoy ise, “Başkanın iki söylemi ve bir eylemi Trabzonsporlu olan herkesi üzmüştür. Başkanın, şehri ve camiayı kastederek, ‘Oradan homurdanmalar geliyor’ cümlesi ne başkanın konuşabileceği, ne de camianın hak ettiği söylemlerdir. Bu şehirden ve bu camiadan Trabzonspor’un anıldığı her noktaya sevgi, saygı ve destek gider. Ama asla homurdanma gitmez. Yine TFF seçimlerinde ve şike olaylarında yapılan çalışmalarla ilgili, 'Anlamak için ince zeka gereklidir’ cümlesi hiçbirimiz tarafından kabul edilemez. Hangi yönden bakarsak bu cümle hoş karşılanmayacak bir söylemdir. Bizler ince zekalı olmayabiliriz. Bu durumda sizin bizim anlayabileceğiniz dili kullanabilecek kadar ince zekalı olmanız gerekmez miydi? Egemen ve Selçuk’u şampiyonluktaki en büyük rakiplerimize bedava vermek ince zekalılıksa, biz asla ince zekalı olmak istemiyoruz. Borcu 100 trilyonun üzerine çıkarmak ince zekalılıksa o ince zeka bizden ve kulübümüzden uzak dursun. Trabzonspor’u diyet ödercesine yerel ve genel siyasetin eline vermek ince zekalılıksa böyle bir ince zekayı istemiyoruz. Türk futbolunun katletmek üzere karanlığa doğru yol alan Fenerbahçe lokomotifine takılan Beşiktaş vagonuna Trabzonspor’u itici güç yapmak bizim kabul edeceğimiz bir ince zeka ürünü değildir. Camiamızı böyle bir duruşu asla kabul etmez. Fenerbahçe’nin siyaseti, ekonomiyi ve medyayı kullanarak oynadığı gayri ahlaki tiyatro karşısında dikkatli uyanık ve akıllı olmalıyız. Hiç kimseden yalvarırcasına kupa istemeyeceğiz. Bizi yalvarırcasına elde edilen hiçbir kupa sevindirmez. Müzemiz onurumuz, emeğimiz ve alın terimizle kazandığımız kupalarla doludur. Masumsak şike zanlılarının arkasında işimiz ne. Kupa zaten bizim olacaktır” diye konuştu.

Mustafa Erdem ise, “Şike sürecini iyi yönetemediler ve Trabzonspor’u çok zor duruma düşürdüler. Önce ‘konuşmayın susun’ dediler sonra yöneticilerimiz teker teker Beşiktaş’a getirildi. Federasyon seçimleri tamamen rezalet. Trabzonspor kurullara yönetici önermedi. Faruk Özak önerdi, Mustafa Beyazlı girdi. Trabzonspor federasyon seçimlerinde istediğini alamadı. Kulüpte herkes farklı konuşuyor. Asbaşkan kurşunlanıyor, kulüp doktoru kurşunlanıyor. Trabzonspor’da neler oluyor? Sanki Trabzonspor AKP’lileştiriliyor. AKP’li mimar alınıyor, AKP’li avukat alınıyor. Trabzon Belediyesi kulübü baskı ve tehdit altına tutuyor. İnşaatları mühürleniyor. Bizim başkanımız da bu baskılara boyun eğiyor. Bizim bir açığımız mı var? Borsada yapılanlar ise tamamen ilginç uygulamalar” ifadesini kullandı.

ŞENER ELEŞTİRİLERİ YANITLADI

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Trabzonspor’un borsada yaptığı işlemlerle ilgili eleştirileri yanıtlayarak başladığı konuşmasında, “Geçen senenin Ekim ayında SPK’ya müracaat ederek iki şirketin birleşmesi için çağrı yaptık. SPK yani devlet 10 gün çağrı müddeti koydu. SPK ‘18 lira 90 kuruştan hissesi olan herkes gelsin, temettülerle gelip parayı alsın’ dedi. Ama kimse 22 lira olan hissesini getirmedi. Bu benim kabahatim değil. Ondan sonra Trabzonspor’un veya yönetimin yapacağı bir şey yok. Halka açık aynı Beşiktaş gibi olduk. Temettü dağıtmadan bundan sonra yolumuza gideceğiz. Bunu her sene anlatıyoruz. 10 sene de geçse burada anlatacağız. Eğer biz bunu yapmasaydık Yeni Afyonspor gibi Yeni Trabzonspor kurmak zorunda kalacaktınız. Bunun 25 yıllık parasal değeri 330 milyon dolar. Çocuk oyuncağı bir rakam değil. Her kongrede ben unutsam bile buraya çıkan herkes konuşacak bunu. Kulübü bundan kurtardık biz. Biz değil başkası da kurtarsa teşekkür edilmesi gerekir” dedi.

“TFF 22 MART’TAN ÖNCE KULÜPLERE BİR MÜEYYİDE UYGULAMALIDIR”

Başkan Sadri Şener, şampiyonluk kupasının Trabzonspor’a verilmesi sürecinde izlenen politikayla ilgili eleştirileri yanıtlarken de şunları söyledi:

“TFF’de hukukla ilgili 3 kurul var. Hukuk Kurulu’nun dışında, Etik, Disiplin ve Tahkim kurulları. İlk önce bu şike iddiaları Etik Kurulu’na gidiyor. Etik kurulu Trabzonspor’un hiçbir suçu olmadığını resmi imzayla bize gönderiyor. Mehmet Ali Aydınlar dönemi devam ediyor ve Etik Kurulu’nun 'yeni ifadeler alındı' diye bir daha rapor vermesini istiyorlar. Bu direk bizi ilgilendiren bir konu değil. Çünkü bizle ilgili yeni bir ifade 20 Temmuz’dan sonra olmadı. Trabzonspor’un en ufacık suçu olmadığını bize bildirdiler. Fenerbahçe’nin belli maçlarında şike olduğunu, diğer takımların durumunu da kulüplerine bildirdiler. Etik Kurulu’nun yeni raporunun da üç aşağı beş yukarı bizimle ilgili bölümü aynıdır. Bu raporu yönetime bildirecek. Yönetim de suçlu görülenleri disipline bildirecek. TFF’de Etik ve Disiplin kurulu ayrı karar vermez. Çünkü hepsi beraber çalışıyor. Teknik olarak ve bilimsel olarak ele alındığı için Fenerbahçe Kulübü’nün ceza alması lazım.”

ADNAN ÖZTÜRK’E YANIT

Sadri Şener, “Adnan Öztürk kardeşim, ‘Sadri Şener bu kupayı almayacağını biliyor’ diyor ya, işte o zaman bir ince zeka yine gerekiyor. Bu kupayı almayacaksam ben, o zaman Fenerbahçe’ye ceza verilmeyecek. Fenerbahçe’ye ceza verilmezse UEFA bize ‘iki – üç yıl Avrupa kupalarına gelmeyin’ diyecek. Dolayısıyla Galatasaray Kulübü de Avrupa kupasına gidemeyecek. Gayet matematiksel ve net. Dolayısıyla Fenerbahçe kulübünün ceza alması lazım ki biz üzerine çıkalım. Bu eylem uzuyor mu? Evet, çok uzadı doğrudur. Fakat benim tahminim, 22 Mart’ta UEFA genel kurulundan önce mutlaka ve mutlaka Futbol Federasyonu kulüplerle ilgili bir ceza, bir müeyyide uygulayacağı yönündeki iradesini ortaya koyacaktır, koymalıdır. Yoksa UEFA çok ciddi bir kuruluştur. Kimsenin gözünün yaşına bakacak değildir. Tüm Türk kulüpleri ceza alacağı gibi, Milli Takım’ın da ceza alması mümkündür. Umarım bu periyod içinde bu da çözülür. Geçen sene 82 puanla almaya hak ettiğimiz kupayı da müzemize getiririz” ifadesini kullandı.

Konuşmaların ardından yapılan oylamada Ali Özbak başkanlığındaki Divan Başkanlık Kurulu 3 yıl için göreve getirildi.