İstanbul 16’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen şike davasında yaşadıklarını Trabzon’dan yayın yapan Haber61 isimli internet sitesine anlatan Başkan Sadri Şener, "Trabzonspor’a 20 yıl önce servet verdim, şimdi canımı vermem gerekiyorsa onu da veririm. Davanın görüldüğü Çağlayan adliyesinde bu kadar yalnız bırakılmamalıydık. Yöneticilerimiz 2 gün adliyeye geldi. Sonra işleri yoğun galiba, duramadılar. Orada son güne kadar Asbaşkan Nevzat Şakar ile yargılandık.. O da son gün hastalanınca eve gönderdik. Yanımda bir tek yönetici Raif Akar kaldı. Belli ki bizim yöneticilerimizin işleri çok yoğun. Bundan sonra yapılacak seçimlerde demek ki işleri daha az yoğun olan yöneticiler bulmamız gerekiyor. Fenerbahçe bir çok şeyden suçlanıyor. Bırakın yeni yöneticilerini eski yöneticileri bile mahkeme salonunda yerlerini alıyor. Demek ki Trabzonlular’ın daha önemli işleri varmış" dedi.

ŞENOL HOCA BİLE ARAMADI

Başkan Şener, dava süresince yalnız bırakıldığını da ifade ederek, “Dava boyunca Eski Bakan Faruk Özak, TFF yöneticisi Taylan Üner ve birkaç kişi dışında telefonla dahi arayan olmadı. Şenol Güneş hoca bile aramadı. Bu Trabzonspor adına çok üzücü bir durum" ifadesini kullandı.

BÖYLE ÇİRKİN BİR OLAYIN İÇİNDE OLMADIK

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, savcılık mütalaasında savcının kendisi hakkında hapis cezası istemiyle ilgili olarak ise şunları söyledi:

“Bu karar Trabzonspor’un suçlu olduğu anlamına gelmez. Tapelerde güvenlik işlerini yapan Zeki Mazlum ile bir kez görüşmem var. O görüşmede de ne Sivas kelimesi, ne Sivas yöneticisinin ismi, ne Başkan Mecnun Odyakmaz’ın ne de Sivaslı bir futbolcunun ismi geçti. Onun için Trabzonspor taraftarlarının gönlü rahat olsun. Trabzonspor’u sıkıntıya sokacak bir durum söz konusu değil. Sanırım yine bizi kenar süsü olarak kullandılar. Mahkeme nihai kararı 25 Haziran'da verecek. Ben buradan Trabzonspor’a zarar verecek bir kararın çıkacağına ihtimal vermiyorum. Çünkü Mahkeme hakimi şüphe ile değil deliller doğrultusunda karar verir. Savcılığın elindeki tapelerde de bizi sıkıntıya sokacak hiçbir şey yok. Çünkü biz böyle çirkin bir olayın içinde olmadık”.


ÖA(TM/Aİ)