Trabzonspor yöneticisi, kendisine takımının önümüzdeki pazar iç saha maçını neden Şenol Güneş Stadyumu yerine İstanbul'da oynanacağı sorulduğunda, son maçta taraftarların sahaya inmesi sonrası zeminin zarar gördüğünü söyledi.

Açıklaması tamamen doğruydu. Ancak sözleri sahada ve 30 Nisan'ın ötesinde Trabzon'da meydana gelenlerin önemini ve ölçeğini tam olarak yansıtmıyordu. Toplamda yaklaşık kırk yıl ya da sayımı kimin yaptığına bağlı olarak çok daha az bir süredir Türkiye şampiyonluğunu beklemek, bazılarının kontrolünü kaybetmesine neden oldu.

BİNLERCE TARAFTAR SAHAYA İNDİ

Trabzonspor'un Türkiye Süper Lig'de Antalyaspor ile oynayacağı maçın son düdüğü çalmadan yüzlerce taraftar sahaya indi. Son düdükten sonra ise 1984'ten bu yana ilk kez Türkiye şampiyonluğu yaşayan kulübün binlerce taraftarları sahadaydı. 

Kalabalık oyuncuları yuttu. Çılgın hayranlar diğerlerini omuzlarına aldı ya da meşaleler yaktı. Kısa süre sonra çimenin zar zor göründüğü arenayı duman kapladı. Dışarıdaki kalabalık daha da büyüktü. Hakemin düdüğü, Trabzon'un 800 bin civarındaki sakininin neredeyse tamamının, İstanbul'un 965 kilometre kuzey doğusundaki bir kutlamaya katılmak için şehrin sokaklarını doldurduğuna işaret ediyormuş gibi görünüyordu. Görüntüler dünyaya yayıldı.

UZUN SÜRE SONRA TEKRAR ŞAMPİYON

Bu coşku resmi kutlamadan ve kupa sunumundan dahi önceydi. Türkiye Futbol Federasyonu'ndan bir heyet dün Karadeniz'in güney kıyısındaki antik şehir Trabzon'a gitti. Uzun zamandır asla gerçekleşmeyecekmiş gibi görünen o unvanı teslim ettiler. Şampiyonluğu son anda kaçırmalar, sezon sonu çöküşleri ve ardından Trabzonspor'un iddia etmeye devam ettiği, şikeyle kaybettiğini açıkladığı bir şampiyonluk. O sene, ezeli rakipleri Fenerbahçe kendilerini şike soruşturmasının ortasında bulmuştu ancak kupa halen İstanbul klubünün müzesinde.

"Taraftarlar lanetli olduklarını hissediyor"

Trabzonspor’un sonunda şampiyonluk kupasını elde etmesi, kendisini uzun süredir yabancı hisseden ve Türk futboluna uzun süredir hakim olan üç İstanbul takımın (Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray) sahip olduğu güce kurban giden kulüp için bir tür rahatlama getirdi. 

Sadece Türk futboluna ayrılmış en büyük İngilizce web sitesi Turkish Football'un kurucularından Emre Sarıgül, “Mutlu sona yaklaşacakları ve sonrasında her şeyin paramparça olacağını neredeyse kesin bir beklenti haline gelmişti. Taraftarlar lanetli olduklarını ve herkesin onlara komplo kurduğunu hissediyordu” diye konuştu.

TARAFTAR ŞİDDETİ

Bazen bu gerilimler öfke ve kızgınlıkla dolup taştı. 2015'te Trabzonspor'a karşı geç penaltı vuruşu verilmesine kızan kulüp yetkililerinin, bir hakemi saatlerce stadyuma kilitleyip serbest bırakmayı reddettiği zamanki gibi. Onu serbest bırakmak için Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın müdahalesi gerekmişti.

Çok sevilen futbol kulübü ve taraftarı ile Trabzon şehri uzun zamandır kendini, Türkiye'nin 66 ulusal şampiyonluğunun 57'sini kazanan İstanbul'un üç devinin dışında bir topluluk olarak görüyor. Bu yalnızca bir tür kuşatma zihniyetini değil, aynı zamanda sık sık şiddetli olaylarını da tetikledi.

EN ŞİDDETLİSİ FENERBAHÇE DÜŞMANKIĞI

Etkisi futbol sahasının çok ötesine yayılan, Fenerbahçe kulübüne karşı olan düşmanlık ise en şiddetli olandı. Doğrusu Türk futbolunda maçların tribün olaylarıyla gölgelenmesi pek nadir değil ancak işler 2015 yılında farklı bir boyut kazandı. Fenerbahçe, Trabzon’a yakın bir şehirdeki deplasman maçı sonrası havalimanına gidiyordu. Takımı taşıyan otobüsü dağ yolundan geçerken saldırıya uğradı ve aracın ön camından ateş edilen sürücü yaralandı. 

Sürücü kurtuldu ve otobüs dağdan aşağı yuvarlanmadı. Ancak saldırganların kimliği hiçbir zaman tespit edilemedi ve Türk futbolunun yaşadığı ateşli komplo dünyasında, olaya dair suçlamalar futbol rekabetinin yoğunluğuna odaklanmaya devam ediyor.

FENERBAHÇE HUZURSUZ

Zaman, kötü hisleri yumuşatmadı. Trabzonspor şehir çapında devam eden kutlamaları sürdürürken Fenerbahçe'nin milyonlarca taraftarı arasındaki acı neredeyse aynı derecede güçlü görünüyor., Trabzonspor'un galibiyetinin ardından Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un düzenlediği basın toplantısında bu çok açık bir şekilde ortaya çıktı. Koç, şaibeli hakem atamalarından yararlandığını söyleyerek yeni Türkiye şampiyonunu eleştirdi. (Bu aynı zamanda tüm Türk takımlarının rakipleri hakkında sürekli öne sürdüğü bir iddia).

Ardından takımın iç sahadaki son maçını İstanbul'a taşıma kararının bir provokasyon eylemi olduğunu iddia etti, Trabzonspor'un tartışmalı 2011 şampiyonluğu iddiasını alaya aldı. Hatta bu sezon bir maçta açılan pankart da dahil olmak üzere Trabzonspor taraftarlarının otobüs saldırısını hala andığını iddia etti. Koç “2015 yılında yaşananlar hafızalarımıza kazınmışken, bir pankart aracılığıyla alay etmelerini kabul etmeyeceğiz” diye konuştu.

KUTLAMALAR SÜRÜYOR

Trabzonspor’un ligde ikinci sırada yer alan Fenerbahçe'yi yenmesi, şüphesiz ki bu şampiyonluğunu onlar için daha da tatlı kıldı. Trabzon'un kendi nüfusu azaldıkça Türkiye'nin büyüyen ekonomik güç merkezi İstanbul'da önemli sayıda Trabzonspor taraftarı var. Ancak yerel destek her zamanki gibi ateşli. 

Maçta uzaktan kumandalı arabalar ile protesto Maçta uzaktan kumandalı arabalar ile protesto

Bu, bir haftayı aşkın süredir süren etkinlikler, konserler ve toplanmalarla açıkça görüldü. Üstelik sadece Türkiye'de değil; Ülkedeki boyutta olmasa da Berlin, Münih ve Londra gibi uzak şehirlerde de kutlamalar yapıldı.

"Şehirdeki ve Trabzon bölgesindeki hemen hemen herkes Trabzonspor'u destekliyor. Bu onların kimliği haline geldi" diyen Sarıgül, ayrılanların da her zaman evlerine bağlı kaldıklarını, “Bize her yer Trabzon” sloganını benimsediklerini söyledi.