Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Ünal Çeviköz'ün dün akşam olimpiyat kafilesi onuruna verdiği iftar yemeğine katılan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, DHA muhabirine yaptığı açıklamada, "İlkleri bünyesinde barındıran bir Londra 2012 Olimpiyatları yaşıyoruz. Ama Türkiye'de spor medyasına baktığınızda bu ilkler yeterince görülmüyor. Bizim heyecanımız yeterince paylaşılmıyor. Sporcularımızın motive olacağı zemin yeterince oluşturulamıyor. Bundan dolayı doğrusu üzgünüm" dedi.

Olimpiyat Köyü'ndeki çalışmaları gayet başarılı bulduğunu ve bazı ufak tefek aksaklıkların her zaman olabileceğini vurgulayan Bakan Kılıç, "Böyle zamanlarda misafir ülkelerin ev sahibi ülkeyi hoşgörmesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü kolay değil. Yüzlerce ülkeden gelen onbinlerce sporcu ağarlayacaksınız, milyonlarca yerli ve yabancı turist, oyunları izlemek üzere bir kente akın edecek ve orada hiç bir aksaklık olmayacak. Böyle bir şeyin hayalini kurmak bile çok mümkün değil. Ufak tefek aksaklıklar olabilir ama nihayetinde Olimpiyat Köyü'nü beğendim. Bir düzen var. Sporcularımıza sordum, onlar da yemekleri beğendiklerini ifade ediyorlar. İnşallah problemsiz bir şekilde organizasyonun sonuna varılır" diye konuştu.

"BİZ DAHA İYİSİNİ YAPACAK GÜÇ VE DONANIMDAYIZ"

Olimpiyat Köyü'nü başarılı bulduğunu ancak, Türkiye'nin daha iyisini yapacak güçte olduğunun altını çizen Bakan Kılıç, "Bugün Olimpiyat Köyü'nde sporcularımızı, kaldıkları odalara kadar ziyaret etme ihtiyacı duyduk. Sayın Başbakanımızın moral dileklerini, hem de milletimizin dua ve iyi niyet temennilerini bir kere daha kendileriyle paylaştık. Onlar da çok iyi biliyorlar ki, Türk bayrağını ne kadar çok göndere çektirirlerse, İstiklal Marşı'mızı İngiltere'de ne kadar çok okutabilirlerse, Türk milleti o kadar gurur duyacak. Dolayısıyla artık onlar için çok şey söylemeye gerek yok. Her biri başarıya inanmış durumda. Ama elbette madalya alanlar olacağı gibi madalya alamayanlar da olacak. Biz her halükarda tarihimizin en rekor sayıda kafilesiyle, Londra'da bulunmanın gururunu yaşıyoruz. Bu kafilenin, tarihin rekor rakamına ulaşmasına katkı sağlayan başta sporcularımız olmak üzere, bütün emek verenleri yürekten kutluyorum, tebrik ediyorum. Kolay bir iş değil. Bir önceki olimpiyatlar 2008 yılında Pekin'deydi. Oraya 84 sporcuyla katıldık. Bugün Londra'ya 181 sporcuyla geliyoruz. 84 rakamının 184 rakamına çıkmış olması bile başlı başına bir başarı. Önce katılımcı sayısı artacak. Olimpiyatlara getirdiğiniz sporcu sayısı artacak. Sonra tabiki onlarla birlikte yeni rekorlar gelecektir, yeni başarılar gelecektir, yeni madalyalar gelecektir. Buna yürekten inanıyoruz. Benim için önemli olan sporcularımızın içindeki inancı, imanı görmekti. Başarıya olan aşkı ve isteği görmekti. Bugün Olimpiyat Köyü'nde bunu bir kez daha gördük. Zaten yol boyunca kafilemizle beraberdik. İstanbul'dan birlikte hareket ettik. Yol boyunca sevinci ve neşeyi birlikte paylaştık. Bugün yine Olimpiyat Köyü'nde onları son defa ziyaret ettik. Şu an burada birlikte iftar ediyoruz. Artık onlar köye dönecekler. Maçtan maça çıkacaklar, ama inşallah iyi haberlerle karşımıza çıkacaklar."

"SPORA KADIN ELİ DEĞDİ"

Tarihimizde ilk defa kadın sporcu sayısının, erkek sporcu sayısını aştığını vurgulayan Kılıç, şöyle konuştu:

"Oysa ki ilklerle Londra'dayız. Tarihimizde ilk defa kadın sporcu sayısı erkek sporcu sayısını aştı. Yarım yüzyıl aradan sonra basketbol, voleybol milli takımlarımız olimpiyatlarda takım oyunlarına katılma hakkını kazandı. Bayan sporcularımız adeta büyük bir devrime imza attı ve deyim yerindeyse, spora kadın eli değdi. Bu yönüyle bakıldığında, daha pek çok yönüyle bakıldığında, ilkleri bünyesinde barındıran bir Londra 2012 Olimpiyatları yaşıyoruz. Ama Türkiye'de spor medyasına baktığınızda bu ilkler yeterince görülmüyor. Bizim heyecanımız yeterince paylaşılmıyor. Sporcularımızın motive olacağı zemin yeterince oluşturulamıyor. Bundan dolayı doğrusu üzgünüm. Antrenörlerin de üzülmeye hakkı var, sporcuların da üzülmeye hakkı var, federasyon yöneticilerinin de üzülmek gibi bir hakkı var. Çünkü çok büyük emekler veriyoruz. Ama bu emeklerin karşılığını medyada göremediğimiz zaman elbette ki üzülüyoruz."

"MEDYAYA GÜVENİYORUZ"

Sporcuların anne ve babalarının kendi yavrularının ekranlarda görünmesini arzu ettiklerini belirten Bakan Kılıç, "Karar sizin artık. Ağanın eli tutulmaz. Medyaya güveniyoruz" dedi.

KKTC BAKANI SANER: "OLİMPİYATLARA KATILMAK VE İSTİKLAL MARŞI'NI DUYURMAK İSTİYORUZ"

Davetliler arasında bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hamza Ersan Saner, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu kadar büyük bir katılımla burada bulunmasından çok büyük bir mutluluk duyduklarını söyledi. Bakan Saner, şöyle konuştu:

"Gönül isterdi ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne uygulanan ambargolar olmasın ve burada KKTC'nin sporcuları da yer alabilsin. Fakat biz bundan da yılmadık. Çünkü Melis Redif kardeşimiz, inşallah sizin takımınızla burada yarışacak. Yarışacakları branşlarda da iddialı olacaklardır diye düşünüyorum. Az önce Sayın Bakan'ın konuşmasına tanık oldum. Sayın Bakan, 'Buraya ne kadar çok katılırsak, ne kadar çok bayrağımızı gönlere çekip İstiklal Marşı'mızı duyuyursak, Türkiye'deki halk o kadar mutlu olur' dedi. Ben buna bir de KKTC halkını eklemek istiyorum. Çünkü dünyada ayrı bir devlet olan, fakat İstiklal Marşı'yla bayrağını göndere çektirip indiren ikinci Türk devleti sadece biziz. Bundan da büyük bir mutluluk ve onur duyuyoruz. Dolayısıyla burada göndere çıkacak olan her bayrak, anavatandaki 70 milyon kardeşimizin yanında, bizlerin de gurur kaynağı olacaktır diye düşünüyorum. Tabii biraz buruğuz. Sayın Bakanımız da bu konuya dün değindi. KKTC vatandaşlarına uygulanan bu ambargoların haksız olduğunu, bu yüzyılda artık kabul edilemez olduğunu vurguladı. Benim bunlara ekleyecek fazla bir şeyim yok. Çünkü fazlasıyla söylediğine inanıyorum. İnşallah bizler de ileriki dönemlerde kendi bayrağımızın altında birinci olarak ve İstiklal Marşı'nı dinleterek olimpiyatlarda yer almak istiyoruz."