"BURSA'DAN DESTEK AZ"

Recep Aydın, başarıları oranında ulusal ve uluslararası firmalardan destek aldıklarını ifade ederkeh şöyle dedi:

"Kulübümüz Bursa iş dünyasından hak ettiği desteği çok fazla alamıyor. Çok az Bursalı işadamı kulübe destek veriyor. Bursa kamuoyu da zaten destek verenleri biliyor. Her Bursalı işadamı ile birleşmek lazım. Bizde bunun adımlarını atmaya başladık."

"BAŞARI BAŞARIYI GETİRECEKR"

Yönetimin de tecrübe kazandığını, başarının başarıyı getireceğini vurgulayan Recep Aydın, şöyle devam etti:

"Başkanımızın, (Bizim giderlerimiz 3 İstanbul takımları kadar, gelirimiz ise mütevazi Anadolu takımları kadar) diye çok güzel bir sözü vardır. Bursaspor’u bu kapsamda değerlendirmek lazım. Hocamız Ertuğrul Sağlam ile güzel bir istikrar yakaladık. Yöneticilerimiz de artık tecrübelendiler. Kulübün sorunları ile ilgileniyorlar. Kentin beklentisi çok yüksek. Hemen büyük başarılar elde edilmesi isteniyor. Bu işin maddi boyutu çok önemli. Ancak son yıllarda kulüp her yıl üstüne koyarak yoluna devam ediyor. Şu anki kadromuz kaliteli, daha başarılı ve tecrübeli bir yönetimimiz olduğunu düşünüyorum."

"PROJELER VAR"

Bursaspor’a kalıcı gelirler sağlamak için yönetim kurulunun bu konuda çalışmaları olduğunu, Taraftar Pos uygulamasını hayata geçirdiklerini hatırlatan Recep Aydın, şöyle konuştu:

"Taraftar Kart projemiz var. Bu proje uzun zamandır gündemde olan bir çalışma. Taraftar kart projesi, oldu bittiye getirilmemesi gereken ciddi bir iş. Başkanımızın önemsediği stadyumun altında yer alacak olan kira gelirlerinin kulübe kalması çok önemli. Beraberinde Bursaspor Koleji projesi var. BursasporCell projesi için görüşmelerimiz sürüyor. Operatör firmalar ile yaptığımız görüşmelerin en kısa sürede neticelenmesini ve anlaşmamızı sezonun ilk yarısı bitmeden yapmak istiyoruz."

"OYNAMASA DA PARASINI ALIYOR"

Transfer ve sözleşme sisteminin değişmesi gerektiğini ifade eden Recep Aydın, bu konuda şunları söyledi:

"Bu sistemin değişmesi lazım. Başarılı bir menajer futbolcusunu iyi pazarlıyor. Menajere ve futbolcusuna parasını veriyorsunuz ve transferi gerçekleştiriyorsunuz. Futbolcunun sözleşmesi hep kendisinden yana. Oynamasa da parasını alıyor. Hatta bazı futbolcular ben 15 gol atarsam veya kupa kazanırsak ekstra şu kadar para isterim, diyebiliyor. Ama siz kendisinden performans alamazsanız bunun bir cezai yaptırımını sözleşmesine koyamıyorsunuz. Sadece takımının iç disiplin yönetmeliğine göre belli bir miktar ceza kesebiliyorsunuz. Cezai şartı olmayan bir ticaret yok ki. Her şey A takımın performansına bağlı. A takımda herkes işini doğru yaparken, iki futbolcu yapmadığı zaman ve maç sonunda da mağlup oluyorsanız, işini hakkıyla yapan insana karşı büyük bir haksızlık yapıyorsunuz, demektir. Görevini yapan herkesin emeği heba oluyor. Taraftarımız üzülüyor. Görevini layıkıyla yerine getirmeyen futbolculara taviz verilmemeli diye düşünüyorum."

"TARAFTAR NASIL KÜSEBİLİR?"

Taraftarın küskün göründüğünü de belirten Recep Aydın, son olarak şunları söyledi:

"Taraftarımız biraz küskün görünüyor. Ben bu konuyu da pek anlamıyorum. Taraftar takımına nasıl küsebilir? Taraftar sonuna dek takımının kazanması için tezahüratını yapmalı. İşler iyi gitmiyorsa maçın sonlarına doğru eleştiri yapılacaksa yapılır. Bu taraftarın en büyük hakkıdır. Stadyuma girdiğimizde bırakın bizleri, stadyuma gelen taraftarın ve futbolcuların boş tribünleri görünce morali bozuluyor. Takımımız motivasyon ile çok daha iyi oynuyor. Bu konuda küsüp maça gelmeme olayını ben kabul edemiyorum. Bu camia için birlik ve beraberlik çok önemli bir unsur. Geçmiş dönemlerde birlikte hareket edildiğinde elde edilen zaferleri hep beraber gördük. Bunu tekrar yaratmalıyız."


EK(CE/AÖ) FOTOĞRAF