Uygun, şike davasında 8 ay boşuna hapis yattığını belirterek, "Psikolojik olarak da çok iyi olduğum söylenemez ama O süreci de Allah'a şükür hiç kimseye hissettirmeden de en güzel şekilde atlattık. Bazen çabuk sinirlenebiliyorum. Bu kadarı da kolay değil. Yani hak verirsiniz ki 8 ay suçsuz yere yatacaksınız, etik kuruluna gideceksiniz ve size disiplin kuruluna bile sevk edilmemeniz gerektiğini söyleyecekler. Yani suçsuzluğunuzu orada bile söyleyecekler" dedi.

Bank Asya Ligi'nde bitime bir hafta kala Spor Toto Süper Lig"e çıkmayı garantileyen Elazığspor'un teknik direktörü Bülent Uygun, basın toplantısı düzenleyerek, kapsamlı açıklamalarrda bulundu. Takımın şampiyon olmasında önceki teknik direktörler Osman Özköylü ve Hüsnü Özkara'nın büyük payı olduğunu kendisinin payısını ise yüzde 10 olduğunu söyledi. Uygun, Süper Lig'de kalıcı olmak istediklerini belirterek, bu yönde çalışmaları sürdürdüklerini söyledi.

ELAZIĞ DOĞU"NUN BORDA ELMASI

Elazığ'ın Doğu'nun bordo elması olduğunu söyleyen Uygun, Süper Lig"e çıkan bir takımın alt yapısının olması gerektiğini söyledi. Uygun, takımdaki 18 futbolcunun kalması yönünde yönetime rapor verdiğini belirterek, "Transfer şart olacaktır. Benim şu anda yönetime verdiğim rapor doğrultusunda takımımızda 18 tane futbolcunun kalması yönünde rapor verdim. O arkadaşlar inşallah önümüzdeki hafta başkanımızla tekrar oturduğumuzda bir değişiklik olmazsa bizle birlikte devam edip Elazığspor forması giymeye devam edecekler. Tabi süreç kamp içerisinde ne gösterir, ne getirir ne götürür bilmiyorum ama tabi takıma takviye yapmak istiyoruz ve o takviyelerle birlikte rekabet ortamını arttırmak, kalite anlamında daha da yukarı çekmek amacındayız. O rekabet ortamında kimlerin gelip kimlerin gideceğine ondan sonra yönetim kurulu kendisi karar verecektir" dedi.

Uygun, TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in cuma akşamı Elazığ'a geleceğini belirterek, eksik ve ihtiyaçlarını kendilerine arz edeceklerini söyledi.

FUTBOLCU İZLEMEK İÇİN ARKADAŞLAR YURT DIŞINDA

Uygun, yapacakları transferlere değinirken, 6 yabancı haklarının bulunduğunu belirterek, "6 yabancının oynandığı bir ülkede 7 yabancılı bir kadro yapısı düşünüyoruz. Bu ligi bilen bu ligin süper ligin tecrübesini, mücadelesini, azmini görmüş 3 tane 4 tane de futbolcu istiyoruz. Çünkü bizim kendi kadromuzdaki bu futbolcuların arasında rekabeti sağlayıp o kaynaştırmayı yapıp bu zorlu süreç geçecek. Yani 10-11 tane transfer düşünüyoruz. Şu anda Brezilya’da, Arjantin’de, Fransa’da, Belçika’da, Hollanda’da hocalarımız maçları izliyor. Oradaki belirlediğimiz futbolcular var. Tabi ekonomik yapılarına bakıyoruz. Zaman içerisinde ben sadece mevkileri vereceğim. İzlenen adamların raporlarını vereceğim" dedi. Uygun, Elazığspor'un yeni kamp dönemine 30 gün yurdışında yapacağını açıkladı.

BUCASPOR’UN BİR ÖZÜR BORCU VAR

Bucaspor'un bir özür borcu olduğunu söyleyen Uygun, "Hiçbir gittiğimiz yerde de hata yapmadık. Yani siz bakmayın böyle beni Bucalıların yerden yere vurduğuna şöyle transfer yaptı. Ben 16 tane transfer yaptım. Benim getirdiğim adamları göndermeselerdi bugün küme düşmezlerdi. Ben oraya gittiğimde stadın yapılması için para harcanmasına müsaade ettim. Tesislere çim saha yapılmasına müsaade ettim. Bugün Türkiye ligindeki hangi takıma bakarsanız bakın. Yani o yüzden biz sistemin ve doğruların en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bize atılan hep isnat edilen suçları da Allah’a şükür biz bugüne kadar hiç yemedik. 11 ay boyunca da beni dinlemişler. 11 ay boyunca da hiç kimseden ne menfaatim, ortağım dediğim menajerlik şirketi diye zamanında 2002 yılındakilerle ilgili bile 11 yıllık hesaplarla ilgili beş kuruş para bile almamışım. Hiçbir bağlantım bile son 6 seneden beri hiçbir şekilde olmamış. Böyle bir durumdayken bile çok büyük suçlamalar atmış o insanlardan benden özür dilemelerini bekliyorum"

SİVASSPOR’DAKİ BAŞARILARIMIZI ÇEKEMEDİLER

Uygun, Sivasspor’daki başarılarının bazı kesimler tarafından çekilemediğini belirterek, Türkiye’de başarılı genç hocalardan 2-3 tanesinden biri olduğunu ifade ederek, Sivasspor'daki çalışmalarını anlattı.

Uygun, şöyle konuştu;

"Bu sürecin içerisinde yaşadıklarımızın boyutu öyle bir duruma geldi ki özellikle eleştirilmemin sebebi bu; yaşadığımız süreçte de bana nasıl bir komplo yapıldığını zaten ben kendim bildiğim için hep gönül rahatlığı gülerek hareket ettim. Ben zaten tutuklandığımda neden dolayı tutuklandığımı bilmiyordum. Ben sadece tutuklanıp gidip ortamı gördükten sonra neden tutuklandığımı anladım. Tepkimi koymama rağmen, 'biz öyle düşünüyoruz, öyle istiyoruz, öyle olacak' diyen bir zihniyetle bize bizim antrenörümüz olmayan, bizimle birlikte çalışmamış, bizimle hiçbir ilişkisi olmayan kişiyi bizim yardımcı antrenörümüz gibi gösterip bizi suçlamanın yoluna gittiler. İşte Sivas’taki maçın nasıl gittiğini bilmiyoruz, hangi futbolcuyla görüştüğünü bilmiyoruz, nasıl yaptığını bilmiyoruz ama maçı sattığına halbuki ben orada cami yaptırıyordum. Buca’daki bilmem neyin şöyle şöyle olduğuna, bilmem ne olduğunu halbuki bizim burada teşekkür edilen adam olmamız gerekirken nerdeyse öyle bir karalama kampanyası oldu ki resmen bizi yerden yere vurdular. Üniversite imtihanına girdim menajerlik imtihanına girdi diye lanse ettiler. 8 maç boşuna ceza aldım bütün o şeylerde çıktılar. Bir kuruş kimseden menfaatim olmadığına, hiçbir yerde de haksızlık yapmadığım her türlü Allah’a şükür aynen ortaya çıktı. Tek güzel tarafı o. Bir de 17 kilo verdim, zayıfladım artık fit duruma geldim. Futbola dönebilirim antrenörlüğü bırakıyorum. İşin bu tarafına geldik. Şimdi bu zorlu süreç 8 aylık süreçte biz Allah’a şükür bize yaşatılanlar ne kadar zor olursa olsun yine güçlü bir şekilde çıkmamız gerekiyordu fakat o ilk gün geldiğimde Elazığspor’la anlaştığımda bu Elazığ halkının o günkü sahadaki gösterdiği sevgi inanılmaz derecede beni mutlu etti, onore etti ve o sürecin içerisinde benim birçok şeyi onlara hediye etmem, başarmam gerekiyordu. Evet, takımın durumu da pozisyonu da zordu ama o pozisyonda şampiyon olmak ve o şampiyonluk da bana inanılmaz derecede güç verdi. O yüzden de şampiyonluk da bana katkı anlamında belki de son zamanlarda yaşadığım en büyük sevinç diyebilirim"

8 AY SUÇSUZ YERE YATTIM

Bülent Uygun 8 ay suçsuz yere yattığını ve bu nedenle psikolojisinin iyi olmadığını belirterek, şöyle dedi:

"Psikolojik olarak çok iyi olduğum söylenemez. İnsanlar haksızlığa uğradığında hele hele benim gibi adamlar tepki vermeden duramıyor yani ben haksızlığa tahammül edebilen bir yapıya sahip değilim. Ben Allah’a şükür dostum için de ölmeye gidebilecek kadar gözü kara bir adamım. Psikolojik olarak da çok iyi olduğum söylenemez ama O süreci de Allah’a şükür hiç kimseye hissettirmeden de en güzel şekilde atlattık. Bazen çabuk sinirlenebiliyorum bu kadarı da kolay değil yani hak verirsiniz ki 8 ay suçsuz yere yatacaksınız, etik kuruluna gideceksiniz ve size disiplin kuruluna bile sevk edilmemeniz gerektiğini söyleyecekler. Yani suçsuzluğunuzu orada bile söyleyecekler. Hiçbir şekilde bu olayların içinde olmayacaksınız. İnsanların sadece sizin zamanında giydiğiniz ben Fenerbahçe forması da giydim, Trabzonspor forması da giydim. Size şu kadarını söyleyeyim siz kendiniz yönetici olsanız ve siz o takımın yöneticisi olarak sizin söylediğiniz şeyleri yapan bir hocanızı o takımın başına geçirir misiniz? Dolayısıyla geçirmeyeceğiniz bir ortamda ben de yapıp ta o takımın başına geçemeyeceğimi bilecek bir adamız yani o kadar da salak değiliz. Allah’a şükür yapmadığımız bir olaydan dolayı yapmış gibi gösterilmek zorunda kaldık. Yapanların da kim olduğunu gayet iyi biliyorum. Belgeleri de zaten federasyona sunmuştum. O süreç de bitti bundan sonra o süreçle ilgili çok fazla konuşmuyorum. Benimle ilgili o konuyla ilgili yorum yapanlara da neler aksettirdiğimi yaptığım yorumlardan sonra hayal etsin. Kendi hayalinde kendisi kursun. Benim ne demek istediğimi anlamıştır onlar"