Edirne’de bu yıl 651’incisi düzenlenecek olan Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri için kente gelen başpehlivan Recep Kara iddialı açıklamalarda bulundu. Bu yılki güreşler için çok iyi çalıştığını ve kazanmak istediğini kaydeden Kara şunları söyledi:

"Üç defa birincilik ve ikincilik aldım. Altın kemeri 2009 yılında kıl payı kaçırmıştım. Sakatlıklardan dolayı bir yıl ara verdim. Geçen sene finalde Antalyalı Ali Gürbüz’e kaybettim. İyi çalıştım. Hedefim kaybettiğim başpehlivanlık unvanını geri almaktır. Geçen yıl bizleri izlemeye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve seyircilerin oyundan sıkıldığını biliyorum. Açık söyleyeyim, pehlivan olarak ben de sıkıldım. Şu gerçek var. Başa güreşen arkadaşlarımız, kafaya oynayan 4-5 tane isim var. Herkes bir yıl boyunca buraya hazırlanıyor. Bu işin hakkını vererek antrenman yapıyor. Artık şartlar zorlaştı. Güreşler denk geçiyor. Her hafta güreşlere gidiyoruz. Pehlivanlar, birbirilerinin açıklarını çok iyi biliyor. Açık kapı bırakmak istemiyor. Bunu bıraktığın an rakip hemen fırsatı değerlendiriyor. Seyircilerin bilmesi gereken konu, bir yıl boyunca verdikleri emeği bir saate sığdırmaya çalışıyoruz. Finale gelene kadar yaptıkları yağlı müsabakalarda yağlı güreşin oyunlarını sergiliyoruz. Finalde birincilik ile ikincilik arasında çok büyük bir fark var. Bu yüzden kimse açık bırakmak istemiyor. Garanti, sağlam ve sabrederek güreşmek istiyor. Bu şekilde yaptığımız güreşler de seyircileri bazen sıkabiliyor. Ben de sıkılıyorum."

"FİNALDE KAYBETMEK BANA ÇOK DOKUNDU"

Altın kemeri finalde yenilerek kaybetmesinin kendisine çok dokunduğunu anlatan Recep Kara, "Altın kemeri finalde kaybettim. Bana çok dokundu. Hayatım boyunca unutamam. Yüzüp, yüzüp kuyruğuna geliyorsun ve finalin uzatmalarında kaybediyorsun. Tabii nasiptir bu işler ama oradaki olayları seyircinin takdirine bırakıyorum. Kimin ne şartlarda finale geldiğini biliyorlar. Tabii Mehmet Yeşil’e de nasip olmadı kemeri almak. Bu işin zorluğu da burada. Gerçekten üç yıl arka arkaya birinci olmak zor. Son zamanlarda sporcular birbirine çok denk. Üç yıl boyunca aynı formda olacaksın, sakat olmayacaksın çok zor bir olay" diye konuştu.

"GÜREŞİRKEN SİVRİSİNEK GELMEZ İNŞALLAH"

Edirne’deki sivrisineklerden çok şikayetçi olduğunu ifade eden Kara sözlerini şöyle tamamladı:

"En çok Sineklerden çok şikayetçiyim. Salı günü geliyorum. Açıkça söyleyelim. Buraya dünya ve Türkiye geliyor. Çarşıya çay içmeye inelim dedik. Çay içmek dışarıda oturmak mümkün değil. Sivrisinekten geçilmiyor. Sarayiçi’nde ne yapacağız onu düşünüyorum. Güreşirken sivrisinekler bize saldırırsa yandık. Rakip ve sıcakların yanında bir de sivrisinekle mücadele edeceğiz. Bunun tedbiri önceden alınsaydı millete bu sıkıntıyı yaşatmasalardı, çok güzel olurdu. İnşallah gelecek yıl böyle şeyler olmaz. Bunun önlemi kıştan çıkıldığında alınması gerekiyordu."

ALİ GÜRBÜZ: KEMERİ ANTALYA’YA GÖTÜRCEĞİM

Tarihi Kırkpınar Güreşleri’nin son başpehlivanı olan Ali Gürbüz ise üst üste 3 yıl başpehlivan olarak altın kemerin ebedi sahibi olmak istediğini söyledi.

Son 9 aydır Kırkpınar için antrenmanlar yaptığını ve iyi hazırlandığını belirten Gürbüz, "İyi bir şekilde kulüp olarak hazırlandık. Bildiğiniz gibi Kırkpınar, yağlı güreşin olimpiyatı. Bir yıl boyunca buraya hazırlanıyordu. Cumartesi günü çayıra çıkıp mücadele edeceğiz. Yağlı güreşte bildiğiniz gibi uzatma ve puanlama olduğu için seyirciler sıkılıyor. Benim de bazı güreşlerim çabuk bittiği için seyircilerin hoşuna gidiyor. Bu benim için de gurur verici bir şey. Hedefimiz seyircilere iyi bir güreş izletmek. Puanlama sistemi ile ilgili olarak, bu kararı doğru bulmuyoruz, bu kurala baştan beri karşıyız. Doğru bir karar değil. Aslında bu geçmişten gelen bir yanlış, baş altından başpehlivanlığa fazla pehlivan çıktı bir birikme oldu. Federasyonda geçmişte yapılan hataları düzeltmek için böyle bir karar aldı. Başpehlivanlığı 50 kişiyle sınırlandırmak doğru bir karar değil. Puanlama düzgün bir şekilde olmadı, bir kriter yok. Ben bu sene hiç yenilmedim ama sıralamada dördüncü durumdayım. Hedefim bu sene de Başpehlivan olmak ve ardından bir yıl daha olup altın kemeri Antalya’ya götürmek."



EÖ(LK/SS)