17 Aralık 2013’te hükümete yönelik yolsuzluk operasyonları ile görünür hale gelen iktidar çatışması ardından Erdoğan hükümeti, eski hükümet ortağı Gülen Cemaati’ne yönelik yargı, polis ve istihbarattaki tasfiye operasyonları ile birlikte, kendi iktidarını baskı araçları ile güçlendirmeye devam ediyor.  17 Aralık’tan bu yana binlerce polis, istihbaratçı, vali ve yargıç görevlerinden alındı.

MODEL ÜLKE, İLERİ DEMOKRASİ, POLİS DEVLETİ

İnternete görülmemiş bir denetim getirerek özgürlük düşmanı bir yasa ile yoluna devam eden Erdoğan hükümeti bu kez, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yasasında değişiklikler öngören bir kanun teklifi hazırlayarak Meclis Başkanlığı’na sundu.  

Bu teklifte,  MİT Kanunu'nda MİT'in görevlerini tanımlayan 4. maddesine "Dış güvenlik, terörle mücadele ve milli güvenliğe ilişkin konularda Bakanlar Kurulunca verilen her türlü görevi yerine getirmek"  eklendi. MİT görevlerine ayrıca "Dış istihbarat, milli savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek ve analiz etmek" ve "İstihbarat kapasitesini, niteliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla, yabancı istihbarat teşkilatlarının kullandığı usul, yöntem, imkan ve kabiliyetleri ile teknolojik gelişmeleri takip etmek, uygun görülenleri temin etmek, kullanmak veya uygulamak" bentleri eklendi.

DİKKAT ÇEKEN BİR MADDE

Kanun teklifinde dikkat çeken bir madde şöyle: “MİT, milli güvenliğin ve ülke menfaatinin gerektirdiği hallerde yerli ve yabancı her türlü kurum ve kuruluş ile tüm örgüt veya oluşumlar ile kişilerle doğrudan ilişki kurabilecek, uygun koordinasyon yöntemlerini uygulayabilecek.”

Cumhuriyet gazetesine göre MİT’e geniş yetkiler tanıyan bu kanun teklifi onaylanırsa, MİT'e bilgi ve belge vermek zorunlu hale gelecek.

GAZETECİLERİ ETKİLEYECEK

Bu durumun gazetecilik mesleğini de yakından ilgilendirdiğine dikkat çeken Cumhuriyet gazetesi Genel Koordinatörü Akın Atalay yaptığı açıklamada, "Yeni MİT yasası yürürlüğe girmeden hemen önce, Cumhuriyet gazetesi muhabir, yazar ve çalışanlarına tahsis edilen @cumhuriyet.com.tr uzantılı tüm e-mail adresleri iptal edilecektir. Zira, istemesi halinde bu maillere ilişkin tüm verileri MİT'e vermek zorunda kalacağız" dedi.

Atalay, "Haber kaynaklarınıza dair ya da özel nitelikteki belge, veri, kayıtlarınızı kısacası her türlü elektronik doküman ve verilerini bir an önce yedeklemenizi, nakletmenizi önemle hatırlatmak isteriz" diye ekledi.

POLİS DEVLETİ

Radikal gazetesi yazarı Murat Yetkin, yeni MİT ile polis devletine gidildiğini yazarken, “Yeni yasaya göre MİT resmi ya da özel her kuruluştan istediği bilgiyi, sağlık kayıtlarından kredi kartı harcamalarına dek her kişisel bilgiyi alma ve kullanma hakkına sahip olacak ama bu bilgileri nasıl kullandığı Başbakan'ın talimatı dışında denetlenemeyecektir” dedi.

Meselenin yalnızca kişi hak ve özgürlüklerimizin daha da kısıtlanması, üstelik bunun yargı ve yasama denetimi dışına daha çok çıkması olmadığını ifade eden belirten Yetkin, mesele aynı zamanda MİT’e operasyon yetkisi verilmesinde olduğuna işaret ediyor. Yetkin, AKP’nin teklifinde MİT’in bakanlar kurulunun ‘dış istihbarat, terörle mücadele ve milli güvenlikle ilgili’ her türlü görevi yapabilmesini öngördüğünü belirtiyor.

Hükümete yakın gazeteler ise dünyanın farklı yerlerinde kişi hak ve hürriyetlerine karşı güçlendirilmiş istihbarat ve polis kurumlarından örnekler vererek, MİT yasasını gerekçelendirmeye çalıştı. Örneğin Yeniş Şafak gazetesi, FBI'da var MİT'te yok MİT Kanunu'nda değişiklik öngören teklife yönelik 'Muhaberat devleti oluyoruz' eleştirileri gerçeği yansıtmıyor. Başta ABD ve İngiltere olmak üzere birçok gelişmiş ülkede, istihbarat teşkilatları benzer yetkilere sahip” yorumunda bulundu.