Haber Merkezi

Köln'deki Lanxess-Arena'da yaklaşık bir buçuk saat elinden mikrofunu indirmeden konuşan Tayyip Erdoğan, dinleyicilerin "Recep Erdoğannn" tempoları altında konuştu. Bir kesim Alman medyasının kendisini rencide ettiğini açıklayan Başbakan,
 “Yeni Türkiye’yi artık herkes kabullenmek zorundadır. Hiçbir çevre bize parmağını sallayarak istikamet çizemez, hiç kimse Türkiye’yi azarlayamaz” dedi. 



Soma'daki 301 maden işçisinin yaşamını kaybettiği facia sonrası bir kesim Alman basınının durumdan politik bir malzeme çıkartmak istediğini de açıklayarak, eleştirdi. Yaklaşık 20 bine yakın bir izleyiciye konuşurken salonun dışında içeriye girmek için bekleyen heyecanlı kalabalık ilginç sahneler oluşturdu. Düşmanlarımıza fırsat vermeyin açıklamasıyla dışarıdaki kalabalığa hitap eden bir yetkili, hepinizi içeriye alacağız, söz. Yoksa Başbakan buraya gelip sizi selamlayacak, diyerek kitleyi yatıştırdı.

 

Kısa bir 
ziyaret için Almanya’da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Köln’de Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) kuruluşunun 10. yıl dönümü etkinliğinde konuştu.  Etkinlik öncesi Soma'daki maden faciasında hayatını kaybedenlerin anısına bir dakikalik saygı duruşu yapıldı. UETD adına yapılan konuşmalar sonrası, "Türkiye. seninle gurur duyuyor" sloganları söylenerek, Ne olursa olsun, arkandayız; mesajı verildi. Etkinlik esnasında sık sık "Kahraman Erdoğan" ile "Allah büyük" sloganları atıldı. 



Erdoğan, Almanya'daki ekonomik gelişmenin 0,8 düzeyinde (Avrupa'da en yüksek oran) olduğunu açıklarken, önümüzdeki süreçte Türkiye'de bunun yüzde 4 oranında olacağı öngörüsünde bulundu. Almanya'da 80 bin Türk işletmecinin olduğuna da değinerek, bunun 400 bin kişiye iş olanağı sağladığına dikkat çekti.

Başbakan Erdoğan konuşmasında Soma faciasından sonra Alman basınında Der Spiegel’in internet sitesinde yer alan ‘Cehenneme kadar yolun var'  Erdoğan’ başlığına gönderme yaparak, “Bir tane kendini bilmez derginin attığı manşet manidardı. Şahsımı cehenneme gönderiyordu. Nasıl biliyorsa cehennemin yolunu?” dedi.


Erdoğan, “Türkiye sizin bildiğiniz Türkiye değil, köprünün altından çok sular aktı. Bu bölgede, coğrafyada biz de varız” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Başbakan, “Biz henüz adayımızı açıklamadık, istişarelerimiz devam ediyor, en kısa sürede Cumhurbaşkanı adayımızı açıklayacağız” şeklinde konuştu.


Erdoğan, Soma katliamına ve Okmeydanı’nda yaşanan olaylara ilişkin, “Okmeydanı’da ölenlerden bir tanesinin kız kardeşi ‘Siz bu eylemleri yapmasanız benim kardeşim ölmeyecekti’ diyor. Buraya hemen yansıması olmuş, bir kısım medya Soma faciasını kendilerine ranta dönüştürmek için hakaretler ediyordu” şeklinde konuştu.

Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Gurbet’ isimli şiirini okuyarak sözlerine başlayan Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:


‘Sanmayın ki sizler gurbettesiniz. Sizlerin hasretiyle bizler de on yıllardır bizler de gurbeti içimizde yaşıyoruz. Sizler çok büyük çileler çektiniz ama direndiniz tahammül ettiniz. Gurbeti kendiniz için sılaya tahvil ettiniz. Şunu bilin ki millet olarak sizlere minnettarız.

Soma’da bizim hissettiğimiz acıyı sizler de burada hissettiniz, paylaştınız. Bu elim kazadaki ihmalleri mutlaka ortaya çıkaracak ve hesabını soracağız.

Okmeydanı’da ölenlerden bir tanesinin kız kardeşi ‘Siz bu eylemleri yapmasanız benim kardeşim ölmeyecekti’ diyor. Buraya hemen yansıması olmuş, bir kısım medya Soma faciasını kendilerine ranta dönüştürmek için hakaretler ediyordu.


‘Nasıl biliyorsa cehennemin yolunu?

Buradaki dergilerden biri şahsımı cehenneme gönderiyordu; nasıl biliyorsa cehennemin yolunu, bunu da anlamak mümkün değil. Tayyip Erdoğan’a saldırmakla yarınki AP seçimlerinde farklı yerlere oy devşiremezsin.

‘17-25 Aralık’ta hopladınız, oturdunuz’

17 Aralık’ta 25 Aralık’ta hopladınız oturdunuz. Benim milletim size en güzel dersi 30 Mart’ta verdi. Demokrasiye inanıyorsak Türk milletinin kararına saygınız olacak.

Benim ülkemin halkının verdiği kararı bir yerlerin onaylamasına ihtiyacımız yok, sadece milletimizin onayıdır asıl olan. Biz herhangi bir ülkedeki seçim sebebiyle oralara müdahale noktasına gidiyor muyuz Biz ne napıyoruz, dışarıdan izliyoruz, telefon açıp tebrik ediyoruz. Yapmanız gereken, Türk milletinin o sandıklardan çıkardığı neticeye saygı duymaktır, olay budur.

Referansımız her zaman demokrasi olacak, hukuk olacak, barış olacak. Nefes alıp verdiğimiz her yerde uyumu savunduk, uyumlu bir toplum olduk; bundan sonra da, asimile olmadan, özünden, öz kültüründen, öz dilinden taviz vermeden entegrasyonu teşvik etmeye devam edeceğiz.

Dinimizden, dilimizden kültürümüzden taviz veremeyiz. Asimile olmadan entegrasyonu teşvik etmeyi savunuyoruz. Hem Türkiye’nin hem Almanya’nın kalkınması için, büyümesi için, daha güvenli, daha huzurlu ülkeler olması için her aşamada birlikte hareket etmeyi önemsiyoruz.

Türkiye’de seçkinci kibirli bir zümre var. Biz millete tepeden bakan bu elitlere ‘dur’ dedik. Bu ülkede biz de varız dedik.

Türkiye’ye tepeden bakmayı alışkanlık haline getirmiş olanlar var. Türkiye’ye parmak sallamayı, Türkiye’yi kendince tedip etmeyi, terbiye etmeyi kendisine hak görenler var. İçerdekilere söylediğimizin aynısını, dışardaki bu kibir abidelerine de söylüyorum: Türkiye, artık eski Türkiye değil. Köprünün altından çok sular geçti.

Yeni Türkiye’yi artık herkes kabullenmek zorundadır. Büyük ekonomisiyle, aktif dış politikasıyla, 21’inci yüzyılı şekillenmesinde teri olan Türkiye’yi artık herkes görmek ve hazmetmek zorundadır. Hiç kimse, hiçbir ülke, hiçbir uluslararası çevre, parmağını sallayarak, kibirle bize istikamet çizemez. Hiç kimse Türkiye’yi azarlayamaz. Kendisine hak gördüğünü, hiç kimse Türkiye’den esirgeyemez.

Biz, AB’ye tam üye olmayı önüne bir hedef olarak koymuş, bunun için samimi olarak çalışan bir ülkeyiz. Bütün engellemelere, yapılan haksızlıklara rağmen, reformlarını kararlılıkla yapan bir ülkeyiz. Dostlarımız bizden korkmasın, bizden çekinmesin. Barıştan başka, demokrasiden, hukuktan, insanca yaşam şartlarından başka hedefimiz yok bizim.

Türkiye içinde, millete kibirle bakanlarla, Türkiye dışında kibirle bakanlar, maalesef çok kirli bir ittifakın içindeler. Yaptıkları karalama kampanyalarıyla, yaptıkları algı operasyonlarıyla, Türkiye’de iktidarı zayıflatmak, demokrasiyi zayıflatmak, geçmişte olduğu gibi millete tahakküm etmek istiyorlar. Dikkat edin sevgili kardeşlerim, içerde, o kibir abideleri ne söylüyorsa dışarda da aynıları, aynısını söylüyorlar. İçerdeki bazı siyasetçilerle, dışardaki bazıları aynı dili kullanıyorlar.

Biz istiyoruz ki Avrupa, Türkiye’yi gerçek fotoğraf üzerinden okusun. Biz istiyoruz ki Avrupa, Türkiye üzerine değerlendirme yaparken, yanlı medyanın, kışkırtıcı siyasetin, çıkar çevrelerinin, ideolojinin etkisinde kalmasın, hakkaniyetle değerlendirmeler yapsın. Biz istiyoruz ki Avrupa, Türkiye’ye bakarken, sadece elitleri, sadece belli kesimleri, belli zümreleri değil, 77 milyonun tamamını görebilsin.

Artık Türkiye, siyasetiyle, ekonomisiyle, insanıyla, misyonuyla, değerleriyle Avrupa’nın bir parçasıdır. Avrupa, özellikle de Avrupalı siyasetçiler bunu artık görmek, kabullenmek durumundadır. Avrupa siyasetinin sorunları, Türkiye kullanılarak değil Türkiye ile çözülür.

Mavi Kart ile ilgili çalışmalarımız son noktaya geldi. İnşallah fevkalade bir durum olmazsa Meclis kapanmadan yasal düzenlemeyi yapıyoruz, bunu da Meclisimizden geçireceğiz.

Cumhurbaşkanlığı seçimi

Biz henüz adayımızı açıklamadık, istişarelerimiz devam ediyor, en kısa sürede Cumhurbaşkanı adayımızı açıklayacağız.